Giriş
İkinci Dünya Savaşı sonunda Almanya’nın hemen hemen tüm şehirleri, taş taş üstünde kalmayacak şekilde yerle bir olmuş fakat Heidelberg’e hiç dokunulmamıştı.
Kimine göre Amerika’nın burayı askeri üs olarak kullanmak istemesi, kimine göre de Almanya’nın İngiltere’yi bombalarken, Cambridge ve Oxford şehirlerine dokunmamasına karşılık yaptığı bir jest sonucu bombalanmamıştı.
O kadar güzel bir şehirden bahsediyoruz ki, bence kıyamamış olma ihtimalleri de çok yüksek.
En romantik şehir
Savaştan sağlam çıkması nedeniyle tamamen orjinalliğini koruyan Heidelberg, Almanya’nın en eski üniversitesine, müzelere, saraylara ve birçok tarihi binaya ev sahipliği yapmakta olup Avrupa’nın en güzel şehirlerinden biridir. “Wege der Romantik”, yani Almanya’nın en romantik kenti olarak bilinir.
Bir tablo güzelliğinde olan bu kent; güzel insanların yaşadığı, her yaştan kişinin dört mevsim rahatça gidebileceği, nüfusunun büyük kısmı öğrencilerden oluşan, fiyatların uygun olduğu, son derece düzenli ve mutlaka görülmesi gereken bir yer.
Tarihi antik çağa dayanıyor
Heidelberg, Almanya’nın güneybatısında bulunan Baden-Württemberg eyaletinde, Ren ve Neckar Nehirleri’nin arasında kalan vadide yer alıyor.
Kentin tarihi, Antik Çağ Roma Dönemi’ne dayanıyor. Bu nedenle dolaşırken Roma Dönemi’ne ait birçok esere rastlayabilirsiniz. Şaşırmayın.
Konum itibarıyla ise, Mannheim (20 km), Karlsruhe (54 km), Frankfurt (80 km), Stuttgart (120 km), Köln (250 km), Münih (340 km) kentlerine yakın ve buralardan ulaşım oldukça kolay.
150 bin kişilik nüfusunun 40 binini öğrenciler oluşturuyor.
Heidelberg, her yıl ortalama 12 milyon turist ağırlayan, 17.27 otobüsünün 17.27’de geldiği ve yazılı yazısız tüm kurallara harfiyen uyulan klasik bir Alman şehri gibi görünse de, turistik olması ve sıcakkanlı insanlara ev sahipliği yapmasıyla bir Ege ya da Akdeniz kasabası özelliklerini de taşıyor.
Almanya’nın en eski üniversitesi olan Heidelberg Üniversitesi’ne ev sahipliği yaptığı için, aynı zamanda tam bir öğrenci şehri. Diğer Alman şehirlerinin aksine her daim canlı. Eğitim için araştırma yapan gençlere özellikle tavsiye ederim.
Baskı ve matbaa makineleri ile ünlü olan Heidelberg'te, bu makinelerin dünyadaki en iyi üretimleri bulunur.. Günümüzde toplam 240 bin matbaada yaklaşık 400 bin Heidelberg baskı ve matbaa makinesi kullanılıyor.
“Ich Habe Mein Herz İn Heidelberg Verloren” (Kalbim Heidelberg’de kaldı) adında bir de şarkısı var. Dinlemenizi tavsiye ederim.
Avrupa’nın en güzel Christmas marketleri burada
Heidelberg ılıman bir iklime sahip. Ne çok sıcak ne de çok soğuk. Bu nedenle her mevsim gidilebilir.
Kasım-aralık aylarında ise Avrupa’nın en güzel Christmas marketleri (Noel pazarları) burada kuruluyor. Mutlaka görülmeli.
Heidelberg’de nerede kalınır?
Kalacak yer konusu Heidelberg’de ciddi bir sorun. Otel sayısı turist sayısına oranla çok az olduğundan talebi karşılayamıyor. Bu nedenle günübirlikçilerin sayısı fazla. Mutlaka önceden yer ayırtmanız gerek. Aksi halde yer bulamayabilir ya da konaklama işini pahalıya mal edebilirsiniz.
Genelde eski şehir, yani “alt stadt” ya da “old town” olarak bilinen alanda takılacağınızdan, kalacak yeri de bu bölgede ayarlamakta fayda var. Bu şekilde hem zamandan kazanır, hem de şehir içi dolaşım masraflarını düşürmüş olursunuz.
Bütçesi daha düşük olanlar ise hostelleri tercih edebilir. Fiyat olarak otellere göre neredeyse yarı yarıya daha ucuz.
Lokasyon olarak ise Hauptstrasse’yi (Haupt Caddesi) referans alıp etrafındaki 2-3 km’lik alanda kalacak yer araştırmanızı öneririm.
Heidelberg’den ne alınır?
Heidelberg küçük bir yer. Burada geçirdiğim süre boyunca ne alınıp ne alınmayacağıyla ilgili araştırma yapmak için bolca vaktim oldu. Hemen hemen tüm dükkanların önünden defalarca geçmişimdir desem yalan olmaz.
Bence Heidelberg’den daha çok yiyecek içecek üzerine bir şeyler alınabilir. Örneğin her köşe başındaki çikolata dükkanlarından gözünüze kestirdiğiniz çikolatalardan alabilirsiniz. Hem kendiniz, hem de sevdikleriniz için özgün ve güzel bir hediye olur. Bunların haricinde peynir çeşitleri, tatlılar, başta şarap ve viski olmak üzere alkollü içecekler de alınabilir.
Heidelberg’in bir üniversite şehri olması nedeniyle daha önce arayıp da bulamadığınız veya burada gezerken gözünüze çarpan kitaplar olabilir. Kaçırmayın derim.
Kılık kıyafet olarak ise bence bir şey almaya değmez. Hepsinin daha güzelini ve ucuzunu ülkemizde bulabilirsiniz. Tek dikkatimi çeken farklı tarzda şapka, atkı, bere ve eldivenler oldu.
Geleneksel Alman mutfağı burada
Heidelberg, geleneksel Alman mutfağının tüm lezzetlerini tadabileceğiniz bir yer.
Dünyaca ünlü Frankfurter Würstchen’den yapılmış hot dog (tercihe göre domuz ve dana etlisi bulunmakta), şinitzel, ciğerden yapılan köfte (leberknödel), Alman pastası, değişik dondurma, waffle, krep ve keklerden mutlaka deneyin.
İçecek olarak ise elma şarabı (apwel vine) ve diğer şarapları tavsiye ederim. Elma şarabını ben sevmedim fakat seveni çok. Yoğun talep görüyor. Dünyaca ünlü Hard Rock Cafe’ye de gitmeyi ihmal etmeyin.
Keyifli vakit geçirmeniz dileğiyle…
