Deniz Sarıhanlıoğlu Bayramlık
HABERİ PAYLAŞ

Sevgili Dünlük: günlerce yolları beklenen sevgili gibi bayrama kavuştuk bugün. Pek çoğunuz sevdikleriyle buluştu, kocaman kahvaltı sofraları kuruldu. Anneler yaprak sardı, tatlı yaptı. Babalar, gelecek çocukların harçlıklarını hesapladı, dizelendi cüzdanlara. Teyzeler, kardeşler, yeğenler, halalar, dayılar, amcalar toplandı aynı evde.

Hava da birden çiçek açtı, tıpkı mutlu bahar gibi. Bütün bunlar olurken ben bayramı en çok çocuklara yakıştırırım. Bayram dendiğinde aklıma ilk evvel bir çocuk yüzü gelir. Onun her şeyden öte, her şeyden ziyade saflığına, katıksız heyecanına, en çok da hiç hesapsız mutluluğuna layıktır bayram! Tertemiz, yepyeni bir giysi, bir ayakkabı, bir çorap ve belki bir toka alındığında o bayramlık olur, bir çocuk onları giydiğinde ise, seyranlık olur.

Haberin Devamı

Bayramlık

İşi gücü bırakıp, çantaya teptikleri şekerleri, kıvırıp büktükleri kağıt paraları izlemeye bayılırım. Bir çocuk gibi mutluluğumu salarım sonsuz kere! Bayram iyi gelir, iyileştirir. Bayramları sevin, sevmek için çok neden var, işte bazıları:

EV BAKLAVASI VE YAPRAK SARMA

Birbirimizi kandırmayalım, bayramda hepimiz bunlardan en az birinin dibine düşeriz. Zaten o yufkaları incecik açılmış, tereyağlı, arası bol taneli cevizle doldurulmuş, şerbeti mayhoş ev baklavasına hayır demek mümkün değil. Zeytinyağılı yaprak sarmasını dolapta bir gece bekletmiş olan ev sahipleri, bol sulu dilim limonla ikram ettikleri bir tabak sarmanın, otuz saniye içinde yenilip bittiğini keyifle izlediler. Bize de, bayramdan sonra diyet yapmak sözüyle, hepsini tadını çıkarmak düşer…

Bayramlık

NEREYE GİDELİM?

Son 15 gündür en çok aldığım soru bu galiba. “Bayramda bir yere gidilir mi?” Aslında bu tam olarak ne yapmak istediğiniz ve ne kadar mücadele motivasyonunuz olduğu ile ilgili. Bayram, pek çok insan için neredeyse tek tatil fırsatı oluyor.

Böylece yollarda başlayan trafik kalabalığı, neredeyse herkesin aynı anda bir yerlere gitmeye çalışması, biraz yıpratıcı olabiliyor. Oteller, plaj işletmeleri, milli parklar ve daha pek çok yer kalabalık olacaktır. Bunun üstüne düşünmeye bile gerek yok. Peki ne yapmak lazım? Önerim yine keşif yönünde olacaktır.

Haberin Devamı

İzmir ve çevresinde hâlâ keşfedilmemiş ya da en azından ismi google’a yazılınca çıkmayan koylar var. Bunların pek çoğunda yol yok, işletme yok, tuvalet yok. Doğal güzelliği de tam olarak buradan geliyor. Size nokta nokta söyleyemem ama Foça, Dikili, Çandarlı, Özdere, Kuşadası, Çeşme, Karaburun ve Urla’da nefis yerler var.

Buralara gitmek için araba dışında sahip olmanız gerekenleri en basit hali ile listeliyorum:

Katlanabilir sandalye, Temiz örtü, Buzluk (yiyecek içeceklerin bozulmaması için), Şarj aleti, Atıkların toplanması için çöp torbası, Güneş kremi, İçme suyu, Islak mendil, peçete, Termos, Gün boyu yiyecekleriniz ve içecekleriniz, Güzel bir yer bulma azmi ve sabrı

Sıradaki haber yükleniyor...
holder