Giriş
Sevgili dünlük; gezdik tozduk, gördük, öğrendik, eğlendik ama artık şehre dönmenin zamanı geldi. Hem de bunun için harika nedenlerimiz var. Öncelikle bizim şehrimiz hiçbir zaman bizi kara kışla sınamaz. Sonbaharda birden bire yağmurla çamurla karşılaştırmaz. Tatlı tatlı, alıştıra alıştıra serinler, üzmez. Hatta bal gibi havasıyla sahilde çimlerin tadını çıkarttırır. Hem ay, hem mevsim bitiyor. Tabi yaşamaya olan hevesimiz hiç bitmiyor. Zamanında tatili, denizi, güneşi, kumu, tembelliği özlediğimiz gibi; kışı, rutinlerimizi, evimizi ve tabi ki şehrimizi de özlüyoruz. Yaz boyu çoğunlukla sıcaktan kaçtığımız evlerimize, şehrimize dönmenin tam zamanı.
MİS KOKULAR
Bol bol sebze ayıklayıp dolaba atmanın, yazlık domateslerden soslar yapıp kavanozlamanın, çiçeklerin topraklarını değiştirmenin tam zamanı. Ev, bizim en güvenli sığınağımız. Ailemizle, sevdiklerimizle bir sofranın başında toplanıp, iyisiyle kötüsüyle her şeyi paylaştığımız yer. Sadece evlerimiz değil tabi, tüm şehir yeni sezona hazırlanıyor. Parkıyla, bahçesiyle, sokakları ve mekanlarıyla, şehrin ev sahiplerinin dönüşünü bekliyor heyecanla. Okulların açılması ile birlikte yeniden buluşacağız. Dönüşümüzün hepimize iyi ve hayırlı gelmesini umuyorum.
SÜZME BAL GİBİ DENİZ
Nefis bir süzme balın; turuncu, sarı, kızıl geçişli bir ışıltısı vardır ya, onu aklınızda tutun. Eylülde sütliman olan denizin üstünden süzülerek batan güneşi de getirin gözünüzün önüne. İşte her eylül gün batımında deniz, bana dev bir süzme bal gibi görünür. Bu manzaranın biz İzmirlilere, Allah tarafından bol bol bahşedilmiş olması da ne kadar şanslı olduğumuzu kesin olarak kanıtlıyor.
Biz bu eylül denizinin tadını yeterince çıkarmazsak ayıp olur. Sonra kimse “Kış ne ara geldi?” diye şikayet etmesin. Ben size en sevdiğim gün batımı noktalarını listeleyeyim.
- Ildır Erythrai Antik Kenti
- Tarihi Asansör
- Sarpıncık Deniz Feneri
- Kadifekale
- Foça Seyirtepe
- Varyant
- Urla Güvendik Tepesi
- Homeros Vadisi
