Deniz Sarıhanlıoğlu Uzat elini
HABERİ PAYLAŞ

Sevgili dünlük, biliyorum her birimizin, sevgiye, ilgiye, şefkate ve değerli hissetmeye çok ihtiyacı var. En çok da anlayışa. Küçücük evlerimizde bile, sorunlarla baş etmeye gayret ederken, büyük bir felaketle karşı karşıya kaldık. “Ben ne yapabilirim ki? Elimden ne gelir? Ben kimim ki?” diye düşünmekten derhal vazgeçin ilk olarak. İçinizdeki iyi insanın sesini yükseltin. Çünkü böyle günlerde, en güzelidir, aklı selim, sakin ve pozitif kalabilmek. Zaten gün ve gün azalan morallere, şehrinden göçüp gelmişlere, iyi gelecektir, sıcacık samimi bir gülümseme. Yardım, her zaman sözle istenmez. Küçük bir bakışla, sizden sadece nezaket bekleyen biri ile de karşılaşabilirsiniz. Anlayışla birine uzattığınız el, her iki tarafı da güçlenerek yükseltecektir. Umarım hepimizin, daha fazla kişiye el uzattığı günlerin başındayızdır. Ben sizi bu hafta bir yokuşun başına götürmek istiyorum hepimizin iyi hissetmeye ihtiyacı var malum. Ayrıca o yokuşun sonunda harika bir manzara var!

Haberin Devamı

GÜLLÜBAHÇE

Aydın tarafına yola çıktıysam işin içinde mutlaka pide vardır. Bence ülkenin en güzel pideleri, Aydın, Denizli, Muğla üçgeninde yapılıyor çünkü. Yine bu sevdayla düştüğüm yolda, bir tabela ile karşılaştım. Aydın’a bağlı Söke ilçesinden Didim- Milas-Bodrum yolunu bilirsiniz. İki kilometre kadar sonra sağa ayrılan, Priene Doğanbey yolunu takip ederek Güllübahçe’ye çıkabilirsiniz. Bu bölge Dilek Yarımadası ve Samsun Dağları’nın güney yamaçları oluyor.

Tertemiz bahçelerin açıldığı genişçe bir caddesi var. Bana Çağan Irmak filmlerinden birinin içine düşmüşüm gibi hissettirdi. Bembeyaz boyanmış duvarları, esnafın tertipli dükkan camekanları, köy meydanı ve kahvesi bile iyi geldi bana. Oradan geçmek, tatlı bir hikayenin ilk cümlesi gibiydi. Güllübahçe, eski ismi Gelebeç. Eski bir Rum köyü, Aziz Nikolas Kilisesi’nin arkası dahil burada beş bin kişi yaşıyormuş.

Uzat elini

 

Mübadelede Rumlar gönderilmiş. Sonra muhacırlar, Boşnak, Arnavut, Makedonya, Selanik ve Yugoslavya göçmenleri gelmiş buraya. İlk geldiklerinde çok güzelmiş evler. Cumbalı, verandalı şahane evler varmış. 1955 yılındaki Milet depreminde ağır hasar görmüş. O dönemin hükümeti, şimdiki köy girişinden ev vermiş, aşağıya inmişler. Oysa manzara yukarda.

Haberin Devamı

MANZARA NEFİS

Güllübahçe’nin içinden, sağa doğru dönen yokuşu bulun. O yokuşun sonunda, taş ve ahşap karışımı harika evler göreceksiniz. Aziz Nikolas Kilisesi’nin mandalina ağaçlarıyla çevrili bahçesinden girecek ve şimdilerde epey bakımsız kalmış kilise için oturup üzüleceksiniz. Sonra, az yürüyüp taş merdivenlerden çıkacaksınız.

Uzat elini

 

Uçsuz bucaksız Söke Ovası, karşıdan selamlayacak sizi. Her mevsim başka güzel rengini izleyeceksiniz. Kurutulmuş biber kızartmasını, süzme yoğurda banarak yiyecek, taş fırın ekmeğinin tadını asla unutamayacaksınız. Çayınızı yudumlarken, pideyi nerde yesek planları yapabilirsiniz.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder