Dedenin mi bu ceket?

Son zamanların en can sıkan cümlesi “Dedenin mi bu ceket? Dedenin takım elbisesini mi giydin?” “Evet, dedemin!” diye haykırmak istiyorum.

Nerede ekose, çizgili bir şey görsek, orada dede faktörü devreye giriyor. Hatırlarsanız Yves Saint Laurent’in 15 bin lira değerindeki basma elbisesi, ninelerimizin pazarda satılan 10 liralık elbiselerine benzetilmişti. Hatta geçtiğimiz sezon nine elbiseleriyle dolup taşıyordu sokaklar.

Hâlâ da devam ediyor bu trend. Bu sezon dedeler ve nineler yarışıyor diyebiliriz. Siz adını ne koyarsınız bilmem ama bu sene maskülen takımlar çok moda. Özellikle bej, kahverengi ve gri tonlarında olanlar “Giyme de yanında yat” dedirtiyor.

Kır zincirleri

Kalın, birbirine geçmiş zincir kolyeler bu sezon kalp atışımı hızlandırıyor. Hangi dükkana girerseniz girin, karşınıza çıkacaklar. Ama öyle ince duranları demiyorum, tasma gibi olanlar. Takıp takıştırma konusunda abartıya kaçmayı seviyorum. Tavsiyem şu ki, kıyafetinizi olabildiğince sade tutup, gösterişli takılarla stilinize boyut atlatın.

Takım ruhu bir başka

Bu moda sayesinde tabular yıkıldı. Eskiden, nerede bir takım orada bir ciddiyet; nerede bir ciddiyet, orada topuklu ayakkabı olurdu.

Ama artık ‘gündüz spor ayakkabıyla giy çık’ devri. İş çıkışı “Geceye devam edeyim, modum biraz yükselsin” dersen, yine al topuklunu yanına.

En hayran olduğum tarafı, kombinleme derdinin olmaması. Hooop alıyorsun dolaptan hooop giyiyorsun. “Bu buna uyar mı, bu şununla gider mi?” yok!

Dünyaca ünlü, pahalı markaların yanı sıra Zara, Mango, H&M gibi kolay ulaşılabilir markaların reyonlarında da bulmak mümkün.

Türkiye’den ise tarzı en beğenilen blogger’lardan Nur Bilen Yavuzer’in yeni koleksiyonundaki takımlar görülmeye değer.

KEŞİF KÖŞESİ

Eminim hepimiz jean aşığıyız. O, bizim kurtarıcımız, biriciğimiz, dolaplarımızın vazgeçilmezi. Bu sezon çantalar bile jean kumaşıyla. Koko Nails, bu jean çılgınlığını tırnaklara taşımak istemiş.

Benim gibi, sık sık oje değiştiren ve yeniliğe kapısı sonuna kadar açık hanımlara duyurulur.