Giriş
İlk adet hayatımızdaki önemli günlerden elbet. Önceden biliyorsak yeni bir başlangıç, bilmiyorsak ruhumuzdaki yara oluyor. Topla toplayabilirsen travmayı. Bilinçlendirmek annelere, ablalara, bazen öğretmenlere düşüyor. Bu dönemde anlayışlı babalara da ihtiyacımız var. Size önerim, bir kız adet olmadan, ona adet olmanın ne olduğunu, neyle karşılaşacağını, nasıl üstesinden geleceğini öğretmeniz. Bu konuda çok hikaye dinledim. Bunlardan bazılarını sizinle paylaşmak istiyorum.
ÇÖPE ATILMIŞ PEDİ KULLANDIM
* Hocam, öğrenciyken yurtta utanıp adet olduğumu sakladığım günler geldi aklıma. İmkan yoktu, bir ilin ilçesinin köyünün mezrasından ilçeye orta okula giden ilk ve tek kızdım. Pahalı olduğu için ped alamazdım. Öğretmenimin çöpe attığı, az kullanılmış pedi kullanmıştım. Yıllardır çevremde kimseye anlatamadığım tek şeydir.
* Canım benim haklısın, seneler önce insanlar bu kadar rahat konuşamazdı periyodunu. Ve pedler inanılmaz pahalıydı. Hâlâ çok farklı olduğu söylenemez fiyatlar konusunda ama birçok farklı marka çıktığı için en azından cüzdanımıza uygun olanını içlerinden seçebiliyoruz. Acaba öğretmeninden bir tane kullanılmamış ped isteseydin verir miydi diye de düşünmedim değil.
TOKAT YERİNE PASTA
* Hocam, ben ikiz kızlarım ilk reglilerini olduklarında birer pasta almıştım. Eskiler tokat atarmış. Ne gerek var korkutmaya! Mutlu mutlu ergenliğe giriş yaptılar işte.
* Evet, ailenin desteği çok önemli. Seni kutluyorum. Bunun utanılacak bir durum olmadığını anlamış oldular.
ANNEM BENİ AZARLAMIŞTI
* Hocam, ilk regl olduğumda 11 yaşındaydım. Bana hiçbir şey anlatılmamıştı. Anneme korkarak, ‘Benden kan geliyor, yıkıyorum ama gitmiyor’ demiştim. Annem ise hemen, ‘Birisi sana bir şey mi yaptı, doğruyu söyle bana’ deyip azarlamıştı. Bu travmaları atlatamıyorum. Ben kızıma asla böyle davranmayacağım. Her şeyi güzelce anlatacağım.
* Bak kuzucuğum, bazen anneler de yanlış yapabiliyor, çocuklarını üzebiliyorlar. Keşke böyle davranmayıp ayrıntılı sorsaymış ve sana güvenseymiş. Sen çok güzel bir çıkarım yapmışsın zaten. Söylenecek bir söz yok.
DÜĞÜN İÇİN ADET GÜNÜMÜ SORDU
* Hocam, annem asla ilgilenmedi, hiç yardımcı olmadı. Önceden pedlere kolay ulaşılamıyordu. Kendim yıkar kuruturdum bezleri. Yıllarca hiçbir konuda tek bir soru bile sormadı. Evlenmeme 2 ay kala düğün tarihi için adet günümü sordu. ‘Yıllarca sormadın, şimdi bu mu kaldı soracak?’ dedim. Üzüldü ama ben de yıllarca üzüldüm. Kızım var şimdi; her şeyini bildiğim, her şeyini sevdiğim, gözünün içine baktığım. Onu asla hiçbir konuda desteksiz bırakmam.
* Yanlışları görmek ileriye yönelik fikirlerimizi biçimlendirir.
BABAM BENİMLE İLGİLENDİ
* Adetimi 13 yaşımda oldum. Sabah uyanıp tuvalete gittiğimde fark ettim. Üzüldüm, çok ağladım. Odaya kapattım kendimi, annem çok anlayışlı değildi, kırsal kesimde büyümüş. Annemin tersine babam okumuş ve çağdaştı. Annem, güzel konuşma yapmadığı gibi bir de azarlamıştı. Babam geldi, babama söyledim. Tabii o zaman marketlerde ped bu kadar yaygın değildi. Eczaneden alınırdı. Babam, bu durumun çok normal olduğunu anlattı. Babam eczacıydı ve her adet olduğum gün pedlerde indirim yapardı. Ben, baba açısından çok şanslı büyüdüm. Şimdi benim de bir kızım olacak. Hem dedesi hem de babası bakımından o da çok şanslı büyüyecek.
* Anlayışlı babalar başımızın tacı.
ABLANDAN ÖNCE OLMA!
* Hocam, annem bana, ‘Ablan daha olmadı. Ondan önce olma, daha yaşın küçük, dur bakalım’ diye psikolojik baskı yapıyordu. Bu sebeple adet olduğumu 5 ay gizledim. Diğer ablam gelince fark etmiş ve bana şefkatle yaklaşıp yol göstermişti. Zamanında annem ona da aynı baskıyı yapmış.
* Kızlarının yanında olduğunu hissettirebilse tüm anneler ne güzel olacak.
Bugün biraz eksiklerden, travmalardan, beklentilerden gem vurduk. Size önerim güzel okuyucularım, 10 yaşını geçtikten sonra kız çocuklarınıza yavaş yavaş adetten bahsetmeniz. Onları karşılaşacakları bu sürece hazırlamanız ve yanında olduğunuzu hissettirmeniz.
