Doç. Dr. Gökçen Erdoğan Dünyanın halleri
HABERİ PAYLAŞ

Heveslerimizi erteledik. Her zaman en çok kötü senaryolara çalıştık. Ama dünyanın binbir türlü haline, kadınları, kız çocuklarını en iyi şekilde hazırlamanın yolu bir iş, bir meslek edindirmekti. Bütün olasılıklara sarılın, belki de geç kalmadınız. Dünyanın binbir türlü hali var.

Biz kadınlar bu coğrafyada büyürken en çok şunu duyduk belki de; “Dünyanın binbir türlü hali var.” Aniden ölürsek cenaze için eve doluşacak insanlara temiz bir ev bırakmak ve arkamızdan kötü konuşulmaması adına temizliğe adanmış hayatlar yaşattı bu bize. Ya da gitmek istediğimiz yerlerden, almak istediğimiz şeylerden, kötü günde lazım olabileceği hesaplanan ufak birikimizi korumak adına vazgeçtik. Heveslerimizi erteledik, kaygılar yükledik onların yerine. En çok kötü senaryolara çalıştık. Ama dünyanın binbir türlü haline, biz kadınları, kız çocuklarını en iyi şekilde hazırlanmanın yolu bir iş, bir meslek edindirmekti aslında. Bunu yok saydık.

Haberin Devamı

‘İNANMIYORDUM AMA BAŞARDIM’

Ben kitaplarımda da bahsettiğim, hikayelerine yer verdiğim kadınların, dünyanın binbir türlü haliyle karşılaşınca nasıl çaresiz hissettiklerini, elleri kolları bağlı biçimde, nasıl da olana razı geldiklerini, o acılı, o sızılı mecburiyeti dilimin döndüğünce anlatmaya çalıştım. Hep kalmak zorunda kaldılar. Hepsi değil belki evet ama tek bir kadın bile mutlu olmadığı, iyi muamele görmediği, değersiz hissettiği bir yerde kalmak zorunda hissettiğinde bu bizim gördüğümüz ya da görmediğimiz büyük bir felakettir. Yaşayanı içine çeker ve cehenneme benzeşir. Bu ülkede o kadar çok kadın, kendi parasını kazanamadığı ve baştan başlama gücünü bulamayacağına inandığı için gitmesi gerekirken gidemiyor ki. Fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kalan, aldatılan, değersizleştirilen, sindirilen o kadar çok kadının tek hayali ‘bir meslek sahibi olmak’ ki... Ama geçmişe dayanan, keşkeli bir hayal bu. Çünkü çoğu kadın bunun için geç kalmış olduğunu düşünüyor ya da bunu biliyor. Evet söylemeye dilim varmasa da bu gerçeği, bazen gerçekten geç kalınmış oluyor. Ama bazen de geç kalınmamış oluyor işte! Bazen de denenmeye değer oluyor. Dışarıdan gazel okumanın beyhudeliğini hep bildim. Herkesi, kendi koşulları içinde değerlendirmek ve fırsatları da olasılıkları da böyle okumak gerektiğini elbette biliyorum. Ama bazen sahiden deneyenler kazanıyor.

Haberin Devamı

“İnanmıyordum ama başardım” diyorlar. Ve bunu yumurta kapıya gelmeden yapanlar oluyor genelde bu kazananlar. Mutlu ve yolunda giden evliliği içinde bile olsa ücretli/ ücretsiz kurslara giden, iş öğrenen, meslek edinen kadınlar, becerisini geliştiren, belgelendiren kadınlar, el emeği ürünlerini gelire dönüştürmeyi seçen kadınlar; hayatın o binbir türlü halinden herhangi biri yaşanınca yeniden başlama gücünü de daha kolay buluyorlar. Tereyağından kıl çeker gibi olmuyor kabul ama denemeden de bilemeyiz, öyle değil mi?

‘40 YAŞIMDAN SONRA KURSA GİTTİM’

Aile baskısından kurtulmak için 16’sında sevgilisine kaçan genç bir kadın, 46’sında şöyle yazmıştı bana:

“24’ümde 3 çocuğum ve dayaktan kırılmış kaburgalarım, sayısız morluğum vardı. Çocuklarıma bakmayı kabul etmeyen ailem, ‘Onları bırakırsan gel’ demişti. Onları bırakamadım ama kuru ekmek alacak parayı bile bulamadığımdan dayak yemeye devam ettim. O günlerde yemin ettim; bu 3 çocuk da okuyacak, meslek sahibi olacak. Kendim için veremediğim mücadeleyi onlar için verdim. Okuttum, okutuyorum ve onlarla beraber okumayı, yazmayı, matematiği, dünyayı öğrendim. 40 yaşımdan sonra belediyenin pastacılık kursuna gittim. Geç kazanılmış bir özgürlüğün kırıntısıydı bu. Evden yaptığım pastalarla çocuklarımın eğitimine katkıda bulunuyorum şimdi. Torunum olacak, kendi paramla bir şeyler alıyorum ona. Yaşıtlarımla kendi paramla tura gittim. Ve yeniden başlama gücümü keşfettim. Bütün radyolardan anons ettirmek isterdim; ‘çocuklarınızı sevin, okutun, meslek sahibi edin ve sonsuza dek yanlarında olun’ diye.” Buradan her şeyi anons ediyorum işte. Bütün olasılıklara sarılın, belki de geç kalmadınız. Dünyanın binbir türlü hali var.

Haberin Devamı
Sıradaki haber yükleniyor...
holder