Giriş
Haftanın neredeyse her günü buradan size ulaşıyorum. Mesleki bilgimi, tecrübemi paylaşıyor ve kadın sağlığına dair bilinci büyütmeye çalışıyorum. Bunu yaparken herkesin istediği doktora muayene olamadığını, devlet kurumlarındaki bekleme ya da hastaya ayrılabilen muayene sürelerini, imkanların çoğu zaman özel sağlık kurumları için yetersiz kalabildiğini biliyorum. Devletin sağlık kurumları içindeki tüm arkadaşlarım, insan üstü bir gayretle çalışıyorlar. Göç alan bir ülke olarak kurumlarımız yoğunluğu tüm imkanlarıyla göğüslemeye çalışıyor. Aksaklıklar yok mu; elbette var. Ancak sağlık çalışanlarının koşulları, düşündüğünüzden çok daha ağır. Özel sağlık kurumlarına gelince; Türkiye şartlarında toplumun limitlerinin üzerinde kaldıklarını biliyorum. Ben tek başıma, koşulları eşitleyemem. Ancak elimden gelen önemli bir şey var ve tüm gücümle onu yapmaya çalışıyorum. Medya aracılığıyla hepinize ulaşmaya çalışıyorum; sorularınızı yanıtlamaya, sizi doğru yönlendirmeye her gün uzunca bir vakit ayırıyorum. Umuyorum ki faydalı oluyorumdur.
BİLİNÇLİ KADINLAR İSTİYORUM
Kendimi bildim bileli medyanın gücünü kullanmaya çalışıyorum. Bunu da ister inanın ister inanmayın; yeni hastalarım olsun diye yapmıyorum. Hep söylerim; hafta 7 gün, gün 24 saat olduğu sürece yeni hastalara genelde yerim bile yok. Elbette etkileşimimiz sayesinde tanıştıklarımız, sağlık sorunlarını çözdüklerimiz, sarılıp konuştuklarımız var. Ancak burada yaratmak istediğim etki bunun çok ötesinde. Ben burada kendi bedenini tanıyan ve bana gelemese bile kendi değerini bildiği için en yakın doktora müracaat etme bilinci oluşan kadınlar artsın diye uğraşıyorum. Doktora gitme imkanı olmayan, olsa da doğru soruları sormayan, belki soramayan, bir sorunun önemini idrak etmeyen, kulaktan dolma bilgilerle ihmale sürüklenen, korkan, çekinen kadınların sesi olmaya çabalıyorum. Özel bir durum olmadıkça bilgime başvuran neredeyse tüm yazılı basın organlarına olumlu dönüyorum. Yazıları yazmak için bir mesai harcıyorum, gelen dönüşleri doğru yönlendirmek için de. Çünkü aksi beni rahat ettirmiyor. Herkes eşitlenmeyecek belki ama yine de bilgiyi herkese ulaştırmaya çalışıyorum.
UZUN VE MUTLU BİR HAYAT
Ben Türkiye’de evdeki adamın, çocuğun günlük bakımı, yaşam rutini aksamasın diye kanser tedavisini dahi erteleyen, ihmal eden, düzensizleştiren çok kadın tanıdım. Bu adanmışlığı sevmiyorum. Bir anne olarak, sağlık sorunu yaşayan kadınların önce geride kalacak olanları düşünmesini çok iyi anlıyorum. Ama asıl mesele kendinize bakmakta. Geride kalacakları değil sadece, gidecek olan kendinizi de düşünün. Elbette bu en kötü ihtimal, yeri geldiği için böyle söylüyorum. Neredeyse her şeyin tedavisi var. Ama şunu anlamalısınız; siz iyi ve uzun bir hayatı, mutlu bir yaşamı hak ediyorsunuz. Kendiniz için savaşmalısınız ve sonra aileniz için de tabii. Sağlığınızı hafife almanıza müsaade edemem. Bu işi birlikte çözeceğiz. Şimdi imkanınızın el verdiği en yakın sağlık kuruluşundan rutin bir muayene için randevu almaya ne dersiniz? Bir yerden başlayalım.
KENDİ KENDİNİZİ İNCELEYİN
Çabama bir karşılık beklemiyorum dersem inanmayın. Elbette bekliyorum. Elle meme muayenesinden aynayla genital bölge muayenesine dek; evde kendi kendinize yapabileceğiniz incelemeleri yapın istiyorum. Rutin dışı ağrı, acı, kanamalarınızı ciddiye alın istiyorum. Rahim ağzı aşınızı olun, ailenizdeki kadınların sağlık geçmişini bilin istiyorum. Mutlu cinselliğin bir parçası olduğunuzu, dünyaya erkekleri doyurmak için gelmediğinizi bilin istiyorum. ‘Hayır’ deme ya da talep etme, arzu etme haklarınızı bilin istiyorum. Ameliyatlarınızı ertelemeyin, konu komşunun lafına bakmayın, hurafelerden, para tuzaklarından uzak durun istiyorum. Rutin jinekolojik muayenenin önemini bilin ve yayın, anlatın, çevrenizi de yönlendirin istiyorum. Bu çemberi büyütelim istiyorum.
