Erkut Can Meclis'te ara transferin gözdeleri antrenmanlara başlıyor
HABERİ PAYLAŞ

Meclis'te ara transferin gözdeleri antrenmanlara başlıyor

Başkanlık sistemi, başkanlık sistemi diyerek geçiyor günler. Ama farkındaysanız kavga, dövüş asla yok. Herkes güler yüzlü, ılımlı. Hatta öylesine ılımlı ki, Hitler’i bile sevecen gösterecek kadar. Sormak lazım. Tepeden eteklere kadar.

Yahu parlamenter sistemde 13 yıldır neyi yapmak istediniz de yapamadınız? Hele şunu bir de bizlere söyleyin de öğrenelim. Çünkü şimdi öğrenemezsek getirmek istediğiniz sistemde hiç öğrenemeyeceğiz. Tek bildiğimiz bu. Çünkü aşikar. Hadi 4 yılda bir oy veren bizler neyse.

Haberin Devamı

Seçmediğimiz, seçilenler de bilmiyor neyin ne olduğunu. Bilmeyecekler de. Maddelerini dahi bilmedikleri yasalara, hem de torbaya sokarak şimdiye kadar parmak kaldırırlardı, sistem gelirse ona bile gerek kalmayacak.

Evet, mütebessim yüzlerle yine buluşup, ayrılmaya başladılar. Bu defa istikşafi demiyorlar. Bakalım nasıl bir isim bulacaklar. Dışlanan HDP dışındaki 2 parti, uzlaşmaz görünmemek için konuşmuyorlar bile.

İlk işaretleri komisyon toplantılarında göreceğiz. O da uzun sürmez zaten. İpler kopar. Bu durumda AKP’nin önünde iki seçenek var. Meclis’teki oylamayı 330’a yani referanduma bağlayacak satılık oylar.

Şayet olmazsa, alışıklar erken seçime. Hele bir de HDP’nin baraj altında kalması sağlanırsa, günlerin neler getireceği bilinmez.

MHP lideri performans kaybı ile maniaları geçemezse, oh, kaymaklı ekmek kadayıfı. Milletvekili transferi ve erken seçim, bildikleri işler.

Zaten Cumhurbaşkanı da, başkan olacağından öylesine emin ki, “Başkanlık, bu milletin tarihinde olan yönetim tarzıdır” bile diyebiliyor. Bizler ise buna padişahlık diyorduk. Yanlışmış.

ABD’ye benzer Türk usulü getireceklermiş. Bir farkla. Bizde federal sistem yokmuş. Gözümüze bağlanacak at gözlüğü ile hiçbir şeye karışmadan bir torba samanın arkasından koşacakmışız.

Yani işin özü, başkanlık sistemi gelince, bizim için iyi olan ne olacak, hayatımızda lehimize ne değişecek, terör duracak mı, ekonomi zıplayacak mı, aniden komşularımızla dost mu olacağız.Bilmemize imkan yok. Çünkü at gözlüğü görmemizi engelleyecek.

Haberin Devamı

Kör, topal da olsa içinde yaşadığımız parlamenter sistemi mumla arayacağız. Yanlışları düzeltmek, konuşulur gibi yapılıp konuşulmuyor bile. Yani her türlü denetim, erkler ayrılığı yasak.

İşte onun için yok başkanlıktan iyisi. Zaten o zaman Meclis’e de gerek yok. Kapladığı alana kaç tane AVM sığar, hiç düşündünüz mü? Güzel olmaz mı?

Bölge halkı yoruldu artık

Gün geçmiyor ki Güneydoğu’dan asker, polis şehit haberi gelmesin. Ama Türkiye’nin batısı ‘Ah, vah’ demekten öte, (o da haber sayfada gözüne çarparsa) işin vahametinin farkında değil.

Şu kadar terörist etkisiz hale getirildi, öldürüldü açıklamalarıyla da gazı alınıyor. Birkaç gün ara verilen sokağa çıkma yasağı sırasında ölenlerin yerine yenileri geliyor ki, mahallelerdeki bu yapılanma bitmiyor.

Onlar da anladı hendek kazıp, barikat kurarak öz yönetim tesis edemeyeceklerini ama başka yapacakları yok. Bu savaştan Kandil’in kanlı hayalleriyle kazanç umdular ama koca Türk devleti tabii ki buna izin vermedi.

Eskiden dağlara kar inince kış uykusu başlardı. Bu yıl gerek kalmadı. Çünkü yanlış politikalar neticesinde, savaş şehre indi.

Haberin Devamı

Teröristler yok oluyor ama siviller de canından oluyor. Yakın cenazelerde boy göstermek ise artık milleti kesmiyor. Bölge halkı silahların gölgesinde, soğukta yatıp, aç kalmaktan yoruldu.

Terörist mahallelerde sıkıştırılmışken, sivil halk niye tamamen boşaltılamıyor. Yok mu bunun bir yolu. Kime sormak lazım acaba...

Bravooo...

HaberTürk bir anket yaptırmış. ‘Yılın Kazananı’, ‘Yılın Siyasetçisi’, ‘Yılın Kişisi’ Recep Tayyip Erdoğan olunca, 2015’e damga vuran kişi de Erdoğan olmuş tabii.

Peki, Erdoğan, hep birinci olurken, hangi ahval ve şerait içinde kazanmış bu payeleri?

Andy-Ar’a göre şöyle:

Yüzde 16.2: Hüzün

Yüzde 10.3: Üzüntü

Yüzde 7.1: Acı

Yüzde 5.8: Endişe

Yüzde 4.6: Stres

Yüzde 4.2: Korku

Şu duygu karamsarlığına ve neticesine bakın.

Peki başkanlık sistemi gelince, bu duygu yüzdeleri yüzde 0.1’e mi düşecek? Tabii ki hayır. Anketi yaptıran, yapan ve yayınlayanların yüzdelerinin tavan yapacağı ise kesin. Göreceğiz.

Utanma vekilim ya...

Seçmenlerine Meclis lokantalarında 3-5 liraya yemek ikram eden vekillerimiz utanıyorlarmış misafirleri fiyatları görünce. Memlekete dönünce de, “Filan ağa bize 5 liraya yemek yedirdi” diyorlarmış.

Dolayısıyla Meclis’in itibarı yerlerde sürünüyormuş. İşte bu itibar kaybı bir küçük operasyonla ortadan kaldırıldı. Menüdeki fiyatlar silindi. Seçmen artık yediği oturtmanın fiyatını göremiyor.

Aslında farkında bile değil, yediği yemeğin parasını verdiği vergi ile kendisinin ödediğinin. Aynı kapısına getirilen erzak kutularında olduğu gibi.

Aman vekillerimizi utandırmayalım. Çünkü onlar bize lazım.

Doğruyu bulun

AB Komisyonu BaşkanYardımcısı, Türkiye için, “İlk sonuçlar AB’yi tatmin noktasından çok uzak” deyiverdi geçen gün. Ne demekti bu.

Göçmenleri tutmanız karşılığında size 3 milyar euro rüşvet ve vize kolaylığı verecektik ama, yaptıklarınız yeterli değil.

Tabii vaatlerimizin gerçekleşmesi de uzayacak. Ağzımıza bir parmak bal çaldılar yalayıp duruyoruz. Merkel bile sustu. Çapariyi attı bıraktı.

Ama şu garipliğe bakın ki, AB Bakanımız yukarıdaki laftan 5 saat sonra ne buyurdu dersiniz: “AB sürecimiz hızlandı.

İnşallah bu yıl vize kalkacak ve 36 yıl sonra Schengen bölgesine vizesiz gireceğiz.” Aynen kara mizah. Peki siz, kime inanırsınız?

SiYAH NOKTA ne anlama geliyor ?

Siyah nokta olan bir avuç içi görürseniz bu, sessiz yardım çığlığıdır. Hemen emniyet güçlerine haber verin demektir.

Şiddet görüyorum ya da başım dertte anlamı taşır. Siz de bu uygulamayı lütfen duyurun.

CIZZZ KERE CIZZZ

“Dünyada Türkiye’nin ekonomisine ve demokrasisine gıpta ile bakıldığını gördükçe gurur duyuyorum.” Başbakan Ahmet Davutoğlu

Hayata bakış açısı

Kadın sabah kalkmış, aynaya bakmış ve kafasında yalnız üç tel saç görmüş. “Hımm...” demiş. “Galiba bugün saçımı örgü yapacağım.” Öyle de yapmış, günü de harika geçmiş.

Ertesi gün kalkmış, aynaya bakmış, kafasında iki tel saç kalmış. “Hımm...” demiş. “Bugün saçımı ikiye ayıracağım.” Dediğini de yapmış, harika bir gün geçirmiş.

Bir ertesi gün yine kalkmış ve aynaya bakmış. Kafasında tek bir tel saç var. “Tamam, tamam...” demiş. “Artık bugün at kuyruğu yaparım.” Öyle yapmış ve çok güzel bir gün geçirmiş.

Daha bir ertesi gün, aynaya baktığında, kafasında bir tek tel bile yokmuş. “Waow...” diye bağırmış. “Ne güzel bugün saç derdim yok!” Evet. Hayata bakış açısı her şeydir.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder