Erkut Can Sorularla başım dertte
HABERİ PAYLAŞ

Sorularla başım dertte

Daha önce de yazmıştım, gazeteleri ve sosyal medyayı iyi tararım. Kaçırdığınız haberleri hatırlatmak için. Ama bu hafta, beynimde sorular adeta polisiye dizi çeviriyor. Cevabını bulamıyorum. Bakalım sizler ne diyeceksiniz.

1-İstanbul Üniversitesi, öğrencilerin ucuz iki öğününü kesince olaylar çıktı. Evlatlar cop yedi, gaz yedi. 20 yaşında bir kızımız cebinde parası, borcu olduğu için gidecek yurdu olmayınca, bu hayat çekilmez deyip intihar etti. Ve tabii gündem oldu. Üniversite, bir can gittikten sonra, baktı ki pabuç pahalı, kararını iptal etti. İş bitti. Hayır bitmedi. Bir baba çıktı, ‘evimiz de, paramız da var. Onun bazı hastalıkları vardı’ diyen. Gel de sorma; “Be hayırsız baba, o zaman kızının yemek kartında neden bir lira vardı, neden kalacak yeri yoktu? Seni kim konuşturdu?”

Haberin Devamı

2- Dört yıldır gündeme gelip gidiyor ‘çocuk gelinler’ tasarısı. Yani, kız çocuklarının istismarcılarıyla evlendirilmesi. Bu ay meclise gelecek ikinci yargı paketinde de varmış. Arasındaki yaş farkı ne olursa olsun, cinsel istismarcıya af gelecek ve o küçük yavru ile evlenecekmiş. Sorum şu: Bu yasayı kim, kimler için istiyor. Çocuk istismarının affı olur mu? Şayet olursa, binlerce çocuk gelin olacak. Düşünebiliyor musunuz?

3- Hac kuraları çekildi. Tabii bir de, kuraya tabi olmayan umre ziyareti var. Beş -10 kere gidenlerin olduğu. Hem de sosyal medyada koydukları fotoğrafları ile bizim de tanık olduğumuz. İşte bu olay Sayın Erdoğan’ı da kızdırmış ki, “Kim gidiyorsa bana sorsun. Turistik geziye çevirdiniz” demek zorunda kaldı. Ne dersiniz sorabilen olur mu?

4- POSTA’da okudum. Bir mahkum, konulduğu açık cezaevinden dört kere kaçmış, dördünde de disiplin cezasıyla kurtulmuş. Yılmamış, beşinci kez kaçmış. Yine yakalanmış ve yine açık cezaevine konmuş. Şaka gibi. Şimdi ben size sorayım; hâlâ Türkiye’de adalet yok diyecek misiniz?

Göze batan çivi

Densizliğini geçen hafta da yazmıştım ama, bu Tuğçe Kazaz denen kadın artık iyice azıttı. Bu kez “Atatürk dinsizlik getirdi” diyerekAtatürk’e hakaret etti. Neler söylediğini yazmayacağım. Genç meslektaşım Sevilay Yılman’ın altını imzalayacağım sözleri her şeyi anlatıyor. “Bu müptezel nereden gaz alıyor veya kime, kimlere güveniyor. Bu ülkenin yürekli savcıları derhal haddini bildirmeli bu kadına.” Ben de çok sevdiğim bir Japon atasözü ile noktalayayım: “Göze batan çivi, çekici yer.”

Haberin Devamı

Anında sağlama

Matematik öğretmeni, “sınıfın yüzde 75’i matematikten anlamıyor. Çok yazık” diye serzenişte bulununca, Temel hemen yanlışı bulup cevabı yapıştırmış: “Öğretmenim, sınıfta zaten 40 kişiyiz, 75 nereden çıktı?”

Aman dikkat

İki gün önce eşim için yine Maltepe Üniversitesi Hastanesi’ndeydik. Acil griplilerle doluydu. Doktorumuzun dediğine göre, İnfluenza (grip), bu yıl hem çocukları, hem de erişkinleri vurmuş. Öyle 3-5 günde geçmiyormuş. Hastaneye yatış ve zatürre sıklığı da fazlalaşmış. Risk grupları için, Mart’a kadar zorlu bir süreç olacakmış. Benden söylemesi.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder