Erkut Can Ya destek verin, ya da…
HABERİ PAYLAŞ

Ya destek verin, ya da…

Şu Amerika’ya bakın. Bir yandan, “Türkiye’nin güvenlik endişesini anlıyoruz” diyor, sonra da SDG/PYD’yi kanatlarının altına alıp koruyor. Batı ülkeleri, Erdoğan’ın dediği gibi, 100 mülteciye kapı açmakta zorlanırken, biz 3.5 milyon Suriyeli’yi barındırıyoruz.

Cumhurbaşkanı, “Batı verilen sözleri tutmuyor” derken bu nedenle haklı. Baksanıza, sınırımıza arabaları, kamyonları ile yüz binler birikti. Ordumuza, Cumhurbaşkanımıza hakaretler ederek hem de. Ve ne hikmetse hepsi de erkek. Görüntülerde hiç kadın yok.

Haberin Devamı

Ama saçı sakalı, kıyafetiyle cihatçı çok. Görünen o ki, Türkiye yeni bir göç akınıyla karşı karşıya. Karşı koyamazsa, bu da mutabakatın çökmesi demektir. Ve Cumhurbaşkanı son sözünü söyledi galiba.

“Güvenli bölge olmazsa,bizde kapıları açmak zorunda kalırız. Ya destek verin ya da kusura bakmayın. Artık bu yükü tek başına biz çekemeyiz” diyerek. Diyelim dediğimizi yaptık ve aralarına ne idüğü belli olmayan İslam teröristlerinin de karıştığı kişilere Güneydoğu kapılarımızı açtık.

Açtık da AB’ye açılan kapılarımızı nasıl açacağız? Ayrıca bu yüz binler Edirne’ye mi gidecek, Türkiye’ye mi dağılacak? Bu kadar insan nasıl kontrol edilir? Neyse. Yazarken bile içimi korku sardı. Ama bu fırdöndü Trump, bizi oyalarken başımızı belaya sokmaz inşallah. Yani işimiz Allah’a kaldı.

Hadi ordan

Adı Metin Çakır olan bir doktor, 30 Ağustos’ta bir tweet attı. Beni çok rahatsız ettiği için geç de olsa yazmadan yapamadım. Öleceğimi bilsem kapısını çalmayacağım bu doktor efendi demiş ki: “Türkler gerçektentarihi başarılara imza attılar. Amaaslatarih yazamadılar. Asla!”

YİNE ÇARPILDI

İmamoğlu’na vurayım derken, bir gelinle damadı terörist ilan eden ve sonradan özürler eşliğinde mutluluk dileyen hem profesör, hem de doktor Burhan Kuzu’yu şimdi de II.Abdülhamid Han çarptı.

1884’de bizzat Abdülhamid’in Taif’te sürgündeyken boğdurduğu Mithat Paşa’yla, 1909’da yani Han’ın tahttan indirildiği yıl bir gazeteciyi konuşturdu. Demek ki o gazeteci Paşa’nın boğdurulmasından 25 yıl sonra, ruhuyla da konuşabilme becerisine sahipmiş. Gülün tabii. Çünkü biz güleriz ağlanacak halimize. Ve Kuzu Hoca, bu kez de “Alıntım yanlışmış” diye özür diledi.

Haberin Devamı

Hakimin faydası

Boşanmak üzere olduğu eşini, çocuğunun yanında 15 yerinden bıçaklayan adamı hakim 34 gün sonra ilk duruşmada tahliye etti.Gerekçemi istiyorsunuz? 34 günde gereken fayda gerçekleşmiş de ondan. Yetmedi mi?Alın bir tane daha!

Eylemine kendi rızasıyla son vermiş. Yine mi tatmin olmadınız? O zaman bu son. Bıçaklarken hayati bölgeleri hedef almamış. Artık bundan iyisi can sağlığı derler ya, neyse ki Öznur Hanım yaşıyor. Ağustos ayında öldürülen 49 kadın, 50 olmadı. Ona şükretmek lazım.

Güle güle HALUK

Türk arkeoloji dünyasının duayeni Prof. Dr. Haluk Abbasoğlu’nu kaybettik. İstanbul Erkek Lisesi’nden arkadaşım olmasıyla onur duyduğum Haluk kardeşimizin vefatıyla bir kişi daha eksildik.

Haluk, Perge antik kentinin büyük bölümünü gün yüzüne çıkaran dünyaca ünlü bir arkeoloji hocasıydı. Güzel bir insan ve beyefendiydi. Cenaze törenine katılan talebeleri ve meslektaşları da bu sevgiyi yansıttılar.

Haberin Devamı

Sağ olasın fikstürcübaşı

Avrupa’da grup maçlarımız başlayacak artık. “Dört takımımıza da hayırlı olur inşallah” diyelim ve bir Beşiktaş taraftarının tespitine bakalım. İsteyenler TFF’nin kulaklarını çınlatabilir. Peki tespit ne?

Dört takımımız da altışar maç yapacak. Beşiktaş,altı maçını da Süper Lig’deki deplasman maçından sonra yapacak. Trabzonspor iki, Başakşehir de üç deplasmandan sonra yapacak. Ya Galatasaray? Altı maçında da iç sahada lig oynayıp sonra Avrupa maçına çıkacak. Kim hazırlamışsa bu fikstürü eline sağlık. Bitti.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder