Erkut Can Yaşadığımız günlere bak!
HABERİ PAYLAŞ

Yaşadığımız günlere bak!

Milletçe yaşadığımız zorlu günlerin arasında bir bayram daha geldi geçti. Umarın her şeye rağmen, sağlıklı, mutlu, neşeli bir bayram geçirmişsinizdir. Zoraki parti bayramlaşmalarının ötesinde, herkesin seviyesiz laflarla birbirini tırmaladığı bir bayramdı yaşadığımız. Biz böyle miydik? Ne oldu bize de bayramlaşırken bile taraf belledik? Yazık! Demek ki, bu günleri de görecekmişiz.

*

Bayramın en büyük olayı olan sığınmacılara aşırı tepkiyi, hiç kapatmadığım bilgisayarımda an be an izledim. Twitter akışının tamamı da bu kişilere nefreti körükleyen videolardan oluşuyordu. İnşallah bu körükleme bir toplumsal patlamaya dönüşmez. Çünkü, adına ‘mülteci’, ‘sığınmacı’, ‘geçici korumalı’ ne derseniz deyin, yüzde 90’ı erkek, hem de genç erkek olan bu sığınmacıların çoğunluğu rahat durmuyor.

Haberin Devamı

Şunu da baştan söyleyeyim. Suriyeli göçüyle gündemimize giren kelimeyle ben ‘ırkçı’ filan değilim ama ben, Afgan, Pakistanlı, Suriyeli, Afrikalı ve Araplarla kardeş de değilim.

*

SOSYOLOJİK TRAVMANIN AYAK SESLERİ

Bu saptamadan sonra gelelim düşüncelerime. Farklı kültürlerdeki milyonlarca insanı ülkeye almak sosyolojik bir travma yaratacak gibi görünüyor. Bu insanlar bir şekilde geri gönderilmezse şu anda yerleştikleri şehirlerdeki insanlara rahat yok gibi.

Çatışmalar çıkabilir, çıkıyor da... Baksanıza, bayram tatiline gidemeyen Suriyeliler Adana’yı karıştırmışlar. Videolarda görülüyor, Taksim Meydanı’nı sığınmacılar doldurmuş. İstiklal Caddesi’nde yürümek mümkün değil. Sultanahmet Meydanı ve Gülhane Parkı’nın güzelliğini yok edişleri çok acı…

Damadım Marmaray’a binmiş, “Kendimi Tahran metrosunda gibi hissettim” dedi. Ada vapurlarında aşırı yüksek sesle konuşup oynamaları, Yenikapı’dan kalkan feribottaki Türkleri gürültüleriyle taciz etmeleri hep videolarda var.

*

BU YAZ ÇOK SICAK GEÇECEK

Daha da ötesi var. Eminönü’nde toplanıp Afganistan bayrağı açan ve “Burası Eminönü değil, Afganistan önü” diye bağıran Afganlar... Hepsi de 20-30 kişilik gruplar halinde dolaşıyorlar. Aralarındaki kadın ve çocuklar ise yok denecek sayıda. Yani kısaca İstanbul’da bayramın keyfini onlar sürdü.

Haberin Devamı

Durum buyken, kendi halkını, kültürünü, yaşam tarzını savunmak, birileri tarafından ırkçılık sayılıyor öyle mi? Geçiniz. Sert kampanyaların başlaması da pek hayra alamet değil. Görünen o ki henüz gelmeyen yaz, bu yıl çok sıcak geçecek.

Bir nokta bir haber

  • Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu: “2053’e kadar tüm planlarımızı yaptık.”
  • Binali Yıldırım: “Bu coğrafyada sadece 85 milyonun sorumluluğunu taşımıyoruz. 1.5 milyar din kardeşimizin sorumluluğu da bize ait.”
  • Haydi sevinelim! “Aramızdaki mesafeye rağmen bugün Venezuela’nın ihracatında Türkiye olarak birinci sıradayız.”
  • Kadın cinayetleri bitmek bilmiyor. 2022’nin ilk dört ayında 99 kadın yine hayattan koparıldı.

Yine birinciyiz

Habitat Konseyi’nin açıkladığı 2022’nin verilerine göre, Türkiye, yüksekliği 150 metreden fazla 67 gökdelen sayısıyla Avrupa’da birinci sıradaymış. Tabii İstanbul da 48 gökdelenle yine birinci sırada. Rusya 51 gökdelenle ikinci, İngiltere 33 gökdelenle üçüncü, Almanya 20 ile dördüncü, İspanya da 13 gökdelenle beşinci sıradaymış.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder