Atıldı ve kalakaldı

Topun sahibi Beşiktaş. Tıpkı mahalle arasında küçükken oynadığımız dikişli meşin yuvarlak gibi. Havası kaçıyor, şişiriyorsun yine o eski top. Aynı Beşiktaş, gidiyor, gidiyor rakibin üzerine topun havası kaçınca geri koşuyor, sonra bir ileri daha. Tam 35 dakika böyle geçti. Ghezzal o dakikada bir şut atınca havası kaçan top da kendi kendine şişmeye başladı. Bir dakika sonra Bailly baktı olmuyor. Savunmadan çıkıp Ghezzal’ı kaçırdı. Bir orta, Abu’dan bir kafa. Ohhhh be.

Sinirden tırnak yiyip, gömlek düğmelerini sökmeye çalışan taraftar da kendine geldi. Yetmez tabii bu oyun. Bu topa sahip olmanın ötesinde karşıdaki ceza sahasında bir şeyler yapacaksın ki Beşiktaş olduğun anlaşılsın. Sonra bir sahne daha aldı Aboubakar. Sinsi sinsi dolaşırken Lugano’lu savunmacıya hata yaptırıp köşeye bıraktı. Santrforluk adamın paçalarından akıyor. En küçük pozisyonu bile donatıyor. Rosier atıldıktan sonra oyun başka bir şekle dönüştü. Savunmada kalan Beşiktaş haliyle hücum eden bir Lugano. Dayanılmaz bir son 27 dakika geçti. Adamlar bu fırsatı tepmedi. Feci bir dram yaşadı Beşiktaş. Çok yazık oldu çooookk.