Musrati'den sevgilerle

Futbol böyle bir oyun. Trabzonspor ilk yarıda bir defa geldi Beşiktaş kalesine, ama öyle bir geldi ki, önce Necip sonra Colley’i ezdi. Beşiktaş zaten sezon başında bu golleri yiyerek ayrıca bir rekora imza atmamış mıydı? Sonra Beşiktaş’ın 3 net pozisyonuna Uğurcan “Hayır” dedi. Tam devre biterken Bardhi, “Yaaa ben ne yaptım” dercesine bir penaltıya neden oldu. Dedim ya futbol böyle bir oyun diye. Trabzonspor devreye önde girse avantajın kralı ve moralin en üst seviyesi ile başlayacaktı son yarıya. İşte Bardhi’nin istenmeyen eli Beşiktaş’ı kupaya götüren faktör oldu. Beşiktaş’ı Antalyaspor maçında ipten alıp finale taşıyan Muleka, Kartal’ın makus talihini muazzam bir asistle değiştirip Avrupa’ya taşıdı. Beğenilmeyen Muleka, “Satalım bu oyuncuyu” diyenlere müthiş bir direnç gösterdi. İlk adı Jackson olduğu için hep bana ünlü popçu Michael’ı hatırlatmıştır. Çalan, söyleyen, dans eden şarkıcının üstünde olağanüstü bir insandı. Muleka’yı abartmıyorum. Sadece yedek kaldığı anda sesi soluğu çıkmayan, attığı golleri abartmayan, oyundan çıktığı anda paşa paşa kulübeye gelen bir profesyonelden bahsediyorum. Bu kupa kolay gelmedi. En kötü günde, oyuncu grubunun en zayıf olduğu bir anda kazanıldı. Şimdi herkes bir şey yazacak. Soyunma odasında kazanıldı. Ümraniye’de iş bitti falan filan. Kazanılan kupa tarihe şu notu düşebilir. Ekimde şampiyonluk gitti. Finale kadar 13 kez yenildi Beşiktaş. Mayısta kupa kazandı. Hatta Salih’e bile, “Çok para istiyor. Satalım” diyenler bile olmuştur. Onun için futbol böyle bir oyun işte. Ve son söz. Al Musrati sana bugüne kadar neler yazdım. Hatta bir iki bidon petrol kıyaslaması bile yaptım. Arapça yazabilirdim. Ama Türkçe yazıyorum. Bu golle tarihe geçtin bir Libya’lı oyuncu olarak. En kral turu atabilirsin. Ayağına sağlık.