Yazarlar Bir zaman hatası
HABERİ PAYLAŞ

Bir zaman hatası

Zaman kavramı hayatımızı yönlendiren tek unsurdur. Her şey bir oluşumun içinde yaşanıyor. Doğuyoruz, büyüyoruz, ölüyoruz ve yaşadığımız her anı ‘’Zaman’’ ölçüsü içinde vurguluyoruz. Matematik ve fizikte anlamı ölçülmüş veya ölçülebilen, uzaysal boyutu olmayan bir süreklilik olarak adlandırılmış.

Tarih boyunca felsefenin önemli çalışma alanlarından biri. Soyut ve sabit bir kavram. Zamanı geri alamaz, durduramaz ve değiştiremeyiz. Bazı günleri kısa, bazı günlerin uzunmuş gibi hissetmemizin sebebi tamamen günü ne kadar verimli kullandığımızla ilgilidir. Zaman bize verilmiş doğal bir kaynaktır. Boyutlar arası ilginç bir yolculuktur. Sonsuz boşluğun içinde kendimize yer edinmek için aldığımız referanslardır. Ve en çok kaçırdığımız anların suç atma unsurudur. İşin duygusal kısmına girersek, kazançlarımız ve kayıplarımızın yegane günah keçisidir.

Haberin Devamı

Yaşanmışlığın içinde sahip olduğumuzu zannettiğimiz ve asla ele geçiremediğimiz bilinmezliklerin büyülü yolculuğudur. Dünyaya gelmemizle başlayan bir geriye sayım mekanizmamızdır. Gelişmek ve büyümek yok olmanın bir başlangıcıdır aslında. Hayat zamanla bir yarıştır. Doğumlarımız, aşklarımız, pişmanlıklarımız, kayıplarımız, sevdiklerimiz, nefretlerimiz, hastalıklarımız hep gizli ve görünmeyen bir kronometre eşliğindedir. Dünyada yaşadığımız nefes bile sayılıdır.

Zaman hataları

Aşkın Nur Yengi’nin "1993 de Fikret Şenes’in sözlerini yazdığı şarkıda 'Bir zaman hatası anladım. Yanlış yerde yanlış bir kadın' derken, aşklarımızın da zamansız olduğu vurgulamıştı. İlişkiler, hayatımıza anlam katan beraberliklerimiz. Çoğu kez bizi yanıltan yol ayrımlarında ki hayal kırıklıklarımız. Son dönemlerde televizyonlardaki dizilerin hemen alt yazısında rastladığımız ‘’Gerçek hayat hikayesinden alınmıştır‘’ sözcükleri. Evet yaşadığımız her şeyin hikayesi farklı olabilir fakat yaşamın içindeki gerçekleri yok sayamayız. Her insan kendi senaryosuyla doğuyor. "Kader" dediğimiz bu olgu zaman kavramıyla senkron edilmiş bir şekilde bize sunuluyor. Hayat denenerek öğreniliyor. Geriye dönüşü olmayan bir yolculuk.

Haberin Devamı

Çok sevdiğim bir duvar yazısıdır, ’’Hayatın provası yoktur’’ Her şey bir kere deneniyor. Acaba tekrarları olsaydı yine hatalar yapar mıydık?

Kısa bir öyküdür aslında hayat; uğruna acılar çektiğimiz, az bir zamandır tadını çıkarabileceğimiz. Hayat, onu anlamanı bir gün bulabilmek uğruna koşuşturacak kadar uzun değil.

Doğum yolculuğumuzla başlayan hayatımızdan, yaşam sonuna kadar karşılaştığımız insanların hepsini aklımızda tutacak bir zihin yapısına sahip olsaydık, herhalde geçmiş yaşamımızı düşünmekten önümüzdeki yaşam senaryomuza adapte olamazdık. Beyin garip bir mekanizma, bazı bölümleri unutmak zorundasınız. Yaşamın kuralı bu galiba.
Süreyya, bir türlü gerçekleştiremediği hayalleri için zamana küserken, çalışan bir annede büyüyen Eda, doyasıya yaşayamadığı çocukluğu için yine kayıp zamanları suçluyordu. Bizim sözde sayılar yüklediğimiz ve bizi sınırlayan sürecin içindeki doyamadığımız yıllarımızın suçlusu hep “zaman” oluyor. Doğumdan ölüme dek birçok deneyimlerden geçiyoruz. Her deneyim bir keşfediştir. Rutin yaşamak insanı yoruyor. Hayatta yapacak bir şeyiniz kalmadığı zaman kendimizi mutsuz edecek olaylara saplanıp duruyoruz.

Haberin Devamı

Zaman ve Hayat. İki büyülü kelime bizi içinde barındırıyor. Murathan Mungan’ın güzel bir dörtlüğüyle düşüncelerimizi noktalayalım istiyorum. Daha o gün anlamalıydım bu ilişkinin yazgısını, takvim tutmazlığını, aramızda bir düşman gibi duran zamanı, daha o gün anlamalıydım benim sana erken, senin bana geç kaldığını….

Geçmiş veya gelecek yoktur. Sonsuz bir şimdi vardır. - Cowley

Sıradaki haber yükleniyor...
holder