Yazarlar Vedalar da güzeldir
HABERİ PAYLAŞ

Vedalar da güzeldir

Bir yılı daha kaybettik. Elimizden kuş misali uçtu gitti. Tutamadık. Güzel anılar ve olumsuzluklar birlikte kayboldular. Sabun köpüğü gibi.  Ne umutlarla başlamıştık. İsteklerimiz ve beklentilerimizi sıralarken ışıl ışıldık. Bir önceki hayal kırıklıklarımızı yeni senede görmek istemiyor hep birlikte dualar ediyorduk. Yıl sonları buruktur. Heyecan vericidir. Umutlar ve beklentiler arasına sıkıştırdığımız tedirginliklerimiz vardır. Yaşadığımız yıllardan  geriye sayarak çıktığımız  yolda; yüreğimizin  bir köşesinde hep kırıklıklar olacaktır. Küçük hüzünlerin de hayata kocaman anlamlar yüklediğini düşünmeliyiz. Her şeyiyle tuhaf gibi görünen ve sıkı sıkıya sarılmamız gereken ciddi ve yalnız bir evren boşluğu  içinde  yol alıyoruz.

Haberin Devamı

Yine hüzünler, yine düşünceler, yine özlemler, yine eksilmeler yine ahlar, oflar arasında dolaşıyoruz.  Bu dünyada hiçbir şeyi tam yaşamadığımız kesin. Tahterevalli misali. Bir gün yukardasın, bir gün aşağıda. Yaşantımızdaki insanlara her gün son defa görüyormuşuz gibi davranalım… Belki gerçekten son görüşümüzdür. Dünya değişim üzerine kurulu bir düzen. Hangi insanoğlu bu düzene karşı gelmiştir ki..

Zorlu bir yılı geride bıraktık. İçinde her şey vardı. Kazançlar ve kayıplarla dokuduğumuz üç yüz altmış beş günü bir dakikada kapıdan uğurlarken, koşturmaca içinde herkes kendi hikayesinin eksik kalan parçalarını yeni bir yıla taşımanın heyecanını  yaşıyor.. Ümitler tükenmiyor. Tükenmesin de.. Yaşam gelecekle şekilleniyor. Güzellik ve iyilik temennileri açtığımız beyaz sayfanın kenar süsleri gibi.. Bu zamana kaç kış, kaç baharı sığdırabiliriz ki. Üstelik bu yılların sağlıklı ve huzurlu geçmesi gerekir ki; bu hayata veda ederken geride güzel şeyler bırakalım. ‘’ An’lar’’ çok önemli.  Hiçbir şeyin tekrarı yok. Japonların bir atasözü beni çok etkiler. ‘’ Hayat ırmağında iki kez yıkanamazsınız’’ Yaşamı  yudum yudum içimizde hissederek yaşayalım.. Ötesi yok. Olmayacak..

Kazanmak ve kaybetmek arasında görünmeyen kıldan bir çizgi var.  Hayatı iyi gözlemleyebiliyorsak ve farkındalığımız dediğimiz olayın, ağızlarda bir kelime gibi değil de, gerçekliliğin de, farkına varabiliyorsak yaşamın anlamını çözmeye bir adım daha yaklaşmışız demektir.  Hayat öyle bir derya deniz ki; bildiklerimiz, bilmediklerimizin karşısında bir su damlası bile değil.

Haberin Devamı

Kaybetmeyi sevmiyoruz. ‘’Önce ben ‘’ egosu tüm duygularımıza salkım saçak sarmış durumda. Kaçamıyoruz, gidemiyoruz. Kabul, takdir görmek galiba bizi motive eden olayların başında geliyor.. Başarının dayanılmaz cazibesine bir kez kendimizi kaptırmayalım. Bir basamak geri gitmek bile, dünyamızın alt üst olmasına yetiyor.

Emek, zorlu bir süreç.  Adım adım ilmik ilmik dantel misali ördüğümüz başarılarımızın kumdan kaleler haline  dönüşmesiyle  bir anda  uçup gitmesi, korkunç bir depresyonun zeminini hazırlayabilecek durumdayken, kısacık bir yaşam süresinde( ortalama seksen yıl bile kısa) niye dert ediyoruz ki? . Hayatın sıralaması çok basit.  Öğreniyoruz, kazanıyoruz kaybediyoruz ve son noktayı koyuyoruz.

Kendimizi biraz da,  hayatın akışına bıraksak, hırslarımıza gem vursak, kazanmaya alışmasak ; bir gün kaybedebileceğimizi de düşünsek olmaz mı? Çok mu ütopik geliyor? Öleceğimizi bile bile yaşıyorsak, her şeyin bir son noktası olduğunu da bilmeyiz. Egoizm gençlere yakışıyor. Yaşamın başındalar ve hayatı tanımak için dünyaya gelmişler. Öğrenecekleri çok şey var. Uzun bir yaşam onları bekliyor.  Yaşadıkça öğreniyor, öğrendikçe anlıyoruz. Anladıkça yaşamı çözüyoruz. Hayatın kısaca özeti bu olsa gerek.. Mutlu yıllar hepimize.

Haberin Devamı

Hiç gitmeyecekmiş gibi seversin. O da hiç sevemiş gibi gider.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder