Kemerlerinizi bağlayın. Ya da bağlamayın rahat oturalım. Bu köşede Instagram profiline sıkıştırılan, kimsenin hayal kırıklığına uğramadığı, mutsuz olmadığı, her şeyin yolunda gittiği ‘müthiş’ hayatları konuşacağız. Posta-Portre’nin bu haftaki konuğu Dila Tarkan.
Profil değil, moda kataloğu
Her fotoğrafı adeta katalog çekimi gibi olan bir profille karşınızdayım. Dila Tarkan’ın enerjisi yüksek, renkli ve içten bir profili var. Profilini incelerken fark ettim ki YouTube kanalı açmış, çeşitli Vlog’lar çekiyor. Şööyle bir göz gezdirdim çektiği videolara. Bir sürü YouTuber’dan daha keyifli içerikler ürettiğini iddia edebilirim ama garantisini veremem. Yaşadığı hayattan parçalar çekiyor işte. Kendi kendine yetemeyen, hayatından memnun olmayan varsa bu videoları izleyip kendi hayatından daha da memnun olmamaya devam edebilir. Haha!
Şampiyon Peanut Tarkan!
Her kalabalık profil gibi onunki de yorucu ama sevgili köpeği Peanut’la olan paylaşımları müthiş. O yüzden profilin şampiyonunu Peanut ilan ediyorum. Hayli sosyal biri. kalabalık tatillere gitmeyi, arkadaşlarıyla olmayı sevdiği her halinden belli. O kadar insan nasıl organize oluyorlar anlamıyorum. Her kafadan bir ses çıkar. Ayy, hiç çekemem. Tek başına yaptığım tatilleri çok sevdiğimden olsa gerek bu aşırı sosyallik beni fotoğraf ve videolardan bile yordu.
Kırmızılı kadınlar
Çok sevdiğini her fırsatta dile getirdiği arkadaşı Şeyma Subaşı’nın doğum gününü onlarca kez ‘iyi ki’ yazarak coşkuyla kutlamış. Kırmızı elbise giydikleri bu fotoğraf çok güzel ancak bu coşkuyu biraz anlamsız buldum. Şeyma Subaşı’nın doğmasına Şeyma Subaşı’nın anne ve babasından daha çok sevinmiş olamaz herhalde ama işte öyle bir coşku ve abartı…
Bu arada bence herkes iyi ki doğdu. Her ne kadar bazıları için “Ne gerek varmış abi!” desem de… Bitmeyen haksızlıklara, savaşlara, kıtlığa rağmen dünya deneyimlenmesi gereken bir gezegen… O halde Çiçek Abbas’ın da dediği gibi “Herkese benden çay Hitler ve gibilerine çay yok.”
Darısı tüm sahtelerin başına
Unicorn renklerinde mayokinisini giydiği fotoğrafını “Ben bir unicorn’um” notuyla paylaşmış. Bakın, bunu ben yakıştırmıyorum, unicorn meselesi kendisinin iddiasıdır ama fotoğraf fena değil görüyorsunuz ki. Instagram’ı o kadar çok kullanıyor ki ben yazıyı yazarken bile iki post paylaştı. Toplamda da 2 bin 386 postu var. Ben altı yıllık Instagram kullanıcılığı kariyerimde sadece 169 post paylaşmışım. İnanılır gibi değil.
Instagram resmen mesai isteyen bir uğraş ancak Dila Tarkan’ın da tek işi Instagram değil elbette ancak bir zaman etüdü yapıldığında harcanan saatlerin haddi hesabı yok. Amann ben neden dertleniyorsam… Onun profili onun kararı, bana notu vermek düşer. Bugüne kadar en yüksek notu alanlardan biri çünkü sahte sosyal medya dünyasında içtenliğine ikna olabildim. Darısı tüm sahtelerin başına!
Instagram Notu: 9/10