Cinsel öğrenme yıllar sürer

Cinsel eğitimin yaşı yok. İnsan her yaşında, her an daha önce duymadığı bir şeyi duyup daha önce bilmediği bir şeyi öğrenip daha önce yaşamadığı bir şeyi deneyimleyebilir. Bu bağlamda yaşamın kendisi uzunca bir cinsel eğitim sürecidir. Zira çocuk bedenimizi cinsiyetimiz özelinde keşfetmeye ve karşı cinsle farklarımızı fark etmeye başladığımız günden itibaren, ama sesli ama sessiz, bir öğrenme sürecine girer ve cinsel fonksiyonlarımızı yitirdiğimiz güne dek çeşitli dönüşümler yaşar, değişik süreçlerden geçeriz. Her yaşın cinselliği, cinsellikten anladığı başkadır. Her kimsenin de öyle. Öyle ki bir kişinin farklı partnerleriyle farklı nitelikte cinsel yaşam formları olur. Dolayısıyla yaşam, seksin okuludur. Ancak ne denli öğrenmek istediğinize ve size verecekleri, sizin almak istediklerinize bağlı da bir okuldur. Üstelik öğrencisiyken aynı zamanda öğretmeni olabileceğiniz bir okuldur. Öyleyse bu işi sıkı tutmak gerekir.

Çocukların cinsel eğitimine dair özel bir yazı yazacağım. Ancak bugün değinmek istediğim şey şu; ebeveynlerin, çocuklarına temel cinsel eğitimi verecek kadar dahi bilgisi olmaması, gerçekten bizim küçük felaketimiz. Çünkü domino taşları gibi yıkılan bir etkiye sahip bu bilgisizlik. Eksik, yanlış ya da kulaktan dolma bilgi, nesillere aktarılırken sosyal yapıda bozulmalara neden olabilecek çok ciddi yaralar açmaya muktedir. Çok basit bir örnek vermek gerekirse; kadının cinsellikteki yegane rolünün erkeği tatmin etmek olduğu bilgisinin yayılması, anneden kıza, babadan oğula öğütlenerek geçmesi, kadının cinsel yaşamını korkunç biçimde etkileyip, hazzın getirdiği mutluluğu tatmasını engelliyor. Üstelik erkeğin cinsel haz alma hakkını söke söke almasını mübah kılıyormuş gibi de bir algı yaratıyor. Erkeğin eşine tecavüzünü tecavüzden saymayanların temel bilgisi nedir dersiniz?

Cinsel yönden eğitilmeliyiz. Bu kesinlikle tartışmaya kapalı bir konu olmalı. Her kadın ve erkek, kendi bedenini ve daha da mühimi karşı cinsin bedenini tanıyarak büyümeli. Bilginin deneyime dönüşmesi yaşının aşırı düşmesini medeniyet kabul etmek de büyük yanılgı, eklemeliyim. Her kadın ve erkek, hazzın yollarını, sağlıklı cinsel yaşamın olmazsa olmazlarını, korunma yöntemlerini, cinsel hastalıkları, cinsel pozisyonları, vücut sıvılarını, cinsel yaşam süreçlerinde başlarına gelebilecek olağan şeylerin tümünü bilmeliler. Bunu hızlandırılmış bir kursla vermek de elbette mümkün ama en doğrusu bu öğrenmeyi asla bitirmemek. Dolayısıyla da özellikle çocuk sahibi olan kadın ve erkeklerin, cinsel eğitimi “sekse teşvik” gibi görmeyi bırakmaları ve bu sürecin faydalarını uzun vadeli düşünmeleri gerekiyor. Unutmayın; çocuğunuz öyle ya da böyle, her sağlıklı birey gibi cinsel yönden eğitilecek. Ama bunu siz başlatmalı ve ona cinsel haklarından da söz etmelisiniz. Baskı, hile ve zorbalıkla tecrübe edinmesinin önünü ancak böyle kesebilirsiniz. Kendini yetersiz hissetmesinin ve cinsel yaşamının omzuna yük olmasının önüne ancak böyle geçebilirsiniz. Çocuklarınızın özel alanına saygı duyun ve onları eğitmeye başlayın.