Doç. Dr. Gökçen Erdoğan Cinsel terapide erkeklerin kadın uzmana danışması
HABERİ PAYLAŞ

Cinsel terapide erkeklerin kadın uzmana danışması

Cinsel terapi seanslarına ilişkin en çok merak edilen şeylerden biri de bir erkeğin bir kadın uzmana danışıp danışmadığı. Şahsen cevaplayıp detaylandırmak isterim. Çokça erkek danışanım var. Hem çift terapisi için gelen çiftlerin erkek tarafı olarak hem de bireysel cinsel işlev bozuklukları için yalnız gelen erkek danışanlarımın sayısı asla azımsanmayacak kadar çok. Peki işler gelişmiş dünya ülkelerindeki tatta mı? Başlangıçta genellikle hayır.

Çift terapisi için güçlükle ikna edilen erkekler çoğunlukta. Ama sonrasında sürece en az kadınlar kadar uyum sağlıyorlar. Ve güven duygusu temin edilebildiyse seansların süreklilik kazanmasını isteyen taraf genelde erkek oluyor çünkü konfor alanının dışında sorunlarıyla yüzleşmek ve onlarla baş edebilmek erkeğe, düşündüğünden de iyi geliyor. Tek başına gelenler ve cinsel işlev bozukluklarını açanların en büyük krizi ise bir kadına karşı gardlarını düşürüyor olmak. Ama inanır mısınız bir erkeğe gidip penis boylarına dair memnuniyetsizliklerini ya da ne kadar erken boşaldıklarını anlatmayı rekabet ruhuna aykırı bulduklarından olsa gerek erkek uzmanlarla da pek rahat etmeyenler çok. Kadın uzmana açılmanın en güzel yanının ise; sorun olmadığına ya da varsa bile normal olduğuna, çözülebileceğine bir kadın tarafından ikna edilmenin daha rahatlatıcı ve gerçekçi gelmesi olduğunu söylüyorlar. Bilmiyorum belki de partnerleri tarafından gördükleri görecekleri desteğin aynalanmış hali olarak bakıyorlar buna ki bence bu gayet anlaşılabilir.

Haberin Devamı

Terapilerde dikkatimi çeken şeylerden biri de erkek danışanların teslim oldukça daha çok soru sorar olmaları. Kadınlarda ise teslimiyet, yani uzmanına, doktoruna, terapistine güven duyarak teslim olmak makul bir sessizliği de beraberinde getiriyor. Zira güven duygusunun içinde “Ne gerekiyorsa yapar, ne gerekiyorsa söyler” düşüncesi de gizli. Ama erkekler ise başta tutuk, suskun ve ilgisizken güven duygusuyla birlikte anlamak için daha çok sorar oluyorlar. Tabii bunda kadınlardan daha geç ve zor anlıyor olmalarının etkisi de var mıdır bilemem J Ama mutluyum ki sorunu algılamak için gerçekten çabalıyorlar, en azından o güven eşiği geçildikten sonra. Ödevlerine sadakatte ise tıpkı okul çağındaki gibi kadınların gerisindeler. Çünkü hep yetişmeyen, çok önemli olan ve başka şeylere yer bırakmayan işleri var. Kadınlar kadar çok yönlü davranamıyor ve planlı olamıyorlar. Ödevler ne mi? Cinsel terapide bedensel pek çok zevkli ödev var, aklınızda olsun.

Haberin Devamı

Bireysel cinsel işlev bozuklukları terapilerinde erkeklerden sıkça duyduğum ve içten olduğunu gördüğüm o soruyu açıklamamı ister misiniz? Erkeklerin hislerini anlamak açısından üzerine düşünün derim. “Eşinizde böyle bir sorun olsa onu terk eder miydiniz?” Aslan sandıklarınız, sevgi, ilgi ve terinize muhtaç kediler aslında ve bu hiç de ayıp değil. Hepsi değilse bile önemli bir kısmı, kadınlar tarafından işe yaramaz bulunmaktan korkuyor. “Erkeklik vazifeleri” onların üzerinde de toplumun yanlış yüklediği ve içi saçma şeylerle dolu bir çuval. Uzatabilirim ama bence anlaşıldım bile. Partnerlerinizi duygusal, cinsel, bireysel ve çift sorunlarınız için yönlendirin, kadın erkek demeden. Destek olun, lazımsa el ele gelin. İyileşmek mümkün ve başlamak gerçekten özellikle de erkekler için en önemli adım. İnanın onlar da kaygılı sevişiyorlar.

Haberin Devamı
Sıradaki haber yükleniyor...
holder