Gözde Hatunoğlu 38. İstanbul Film Festivali şehre baharı getiriyor
HABERİ PAYLAŞ

38. İstanbul Film Festivali şehre baharı getiriyor

İstanbul’a bahar ne zaman gelir biliyor musunuz? Yani gerçekten ne zaman gelir… Ne zaman ki İstanbul Film Festivali başlar, ne zaman ki biz sinema âşıkları önce bilet kuyruklarında, sonra da şehrin dört bir yanındaki salonlarında buluşuruz, ne zaman ki dertlerimizi unutup her anımızı sinema düşünerek geçiririz, özlenen dostlarla bu heyecanın ortasında yollarımız kesişir, ne zaman hayat sanata, sanatsa içinden hayat akan o kocaman beyaz perdelere dönüşür işte o zaman!

38. İstanbul Film Festivali şehre baharı getiriyor

O günler artık kapıda dostlar. İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) düzenlediği 38. İstanbul Film Festivali ülkemizin en büyük sinema etkinliği olmayı yıllardır sürdürüyor. Bu yıl 5-16 Nisan tarihleri arasında gerçekleşecek festivalin biletleri dün satışa çıktı. Biletler çok hızlı bir şekilde tükenecek, bu yüzden elinizi çabuk tutun ve bu harika festivalin bir parçası olma fırsatını kaçırmayın. Festivale dair her şeyi https://film.iksv.org/ adresinde bulabilirsiniz. Biz de sizler için ufak bir öneri listesi hazırladık, naçizane. Ama unutmayın; festivalin hazinesi bu listedekinden de fazla ve sizin onu keşfetmenizi bekliyor.

Haberin Devamı

BORDER / SINIR

İran asıllı İsveçli yönetmen Ali Abbasi’nin yeni filmi Border / Sınır adının da çağrıştıracağı gibi sınırlarla ilgili bir film. Ancak bu ilginç yapım sınırları kaldıran, insan-hayvan, kadın-erkek, gerçek-düş arasındaki perdeyi aralayan sihirli bir yana sahip. Festivalin en ilgi çekici filmlerinden biri.

38. İstanbul Film Festivali şehre baharı getiriyor

DIANE

Birkaç yıl önce izlediğimiz ve tadı damağımızda kalan harika belgesel Hitchcock/Truffaut’nun yönetmeni Kent Jones’un yeni filmi Dİane, orta yaşlarını geçmiş, sorunlu oğluyla yaşayan ve onu derleyip toparlamaya çalışan bir kadının iç burkan, gerçekçi hikâyesini anlatıyor. Yaşlı olanlar da bir zamanlar gençti diyen Diane katıldığı festivallerden övgülerle dönmüştü…

#FEMALE PLEASURE / #DİŞİL HAZ

Locarno Film Festivali’nde gösterildiğinde çok beğenilen bu ilginç belgesel İsveçli yönetmen Barbara Miller’ın imzasını taşıyor. Kadın cinselliğine derinlikli bir bakış sunan #Dişil Haz 21. yüzyılda içinde bulunduğumuz durumu gözler önüne sererken çok önemli bir soru soruyor: Dişil tanrılar nereye kayboldu ve tarihten nasıl silindiler?

Haberin Devamı

GRETA

Isabelle Huppert ve Chloë Grace Moretz gibi iki harika oyuncunun başrolde olduğu filmin yönetmen koltuğunda Neil Jordan var. Bu isimler filmi zaten izlenir kılmaya yetiyor. Ama isterseniz dahası da var: Dul bir kadın arkadaşlık kurduğu genç kıza türlü işkenceler yapıyor ve hayatlar kâbusa dönüyor. Ve Isabelle Huppert, muhtemelen yine harikalar yarattığı bir rolle karşımıza çıkıyor.

38. İstanbul Film Festivali şehre baharı getiriyor

HIGH LIFE

Fransız yönetmen Claire Denis’ye bayılıyoruz. Bu yüzden de son filminin festivalde yer alacağını öğrenince çok heyecanlandık. Üstelik bu filmin başrollerinde Robert Pattinson ve Juliette Binoche var. Yetmedi mi? High Life Denis’nin ilk bilimkurgusu. Festivalin en çok kalp çarpıntısı yaratan filmi.

KIZ KARDEŞLER

Emin Alper’in Berlin Film Festivali’nde Altın Ayı için yarışan ve yarışmadan övgülerle ayrılan son filmi Kız Kardeşler’i merakla bekliyorum. Reyhan, Nurhan ve Havva adındaki üç kız kardeşin besleme olarak sürdürdükleri hayatlarından kurtulmaya çalışırken girdikleri rekabeti anlatan film ‘kara mizah’ tan besleniyor.

Haberin Devamı

IN FABRIC / LANETLİ KUMAŞ

İngiliz sinemasının en özgün yönetmenlerinden olan Peter Strickland denince festivalde akan sular durur. Festivale geçtiğimiz yıllarda da konuk olan Strickland bu kez lanetli bir elbisenin peşine düşüyor ve ona sahip olanların başına ne işler geldiğini bize izletiyor.

38. İstanbul Film Festivali şehre baharı getiriyor

ROJO / KIRMIZI

Arjantin’in karanlık yıllarını ele alan genç yönetmen Benjamin Naishtat, karanlık bir suç hikâyesi anlatırken hem klasik sinemaya hem de öykündüğü büyük yönetmenler Francis Ford Coppola, Sidney Lumet ve John Boorman’a selam yolluyor.

SOKAĞIN DİLİ OLSA / IF BEALE STREET COULD TALK

Bu filmi o kadar uzun zamandır bekliyoruz ki! 2017’de Moonlight / Ay Işığı ile üç dalda Oscar’ı kazanan Barry Jenkins’in bu yeni filmi bir roman uyarlaması. 1970’lerin Amerika’sında yaşayan siyahi gençlerin aşkı ve Amerikan rüyasının yıkılışını perdeye taşıyan bu film eleştirmenlerden de tam not aldı.

38. İstanbul Film Festivali şehre baharı getiriyor

TO THE ENDS OF THE WORLD / DÜNYANIN SINIRINDA

Guillaume Nicloux’nun Cannes’da çok beğenilen bu filmi savaşa bambaşka bir yerden bakıyor. Ailesinin intikamını almak için savaşa katılan bir Fransız askeri, gerçeklerle karşılaşınca hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını anlıyor. Oldukça sert ve gerçekçi bir savaş portresi çizen bu film Kıyamet ve Müfreze gibi başyapıtlara benzetiliyor.

BONUS: BAŞYAPIT FABRİKASI KUBICK

38. İstanbul Film Festivali bize şahane bir sürpriz yaparak efsane yönetmen Stanley Kubrick’e özel bir bölüm ayırmış. Dünya sinema tarihinin en büyük ustalarından olan Kubrick’in eserlerini bir kez daha ve üstelik de beyaz perdede görecek olmak bir sinemaseverin kalp atışlarını hızlandırmaz da ne yapar!

Sıradaki haber yükleniyor...
holder