Güney Öztürk Almanya'ya vize mektubu
HABERİ PAYLAŞ

Almanya'ya vize mektubu

17.11.2023

İyi günler, 20 yıldır Almanya’da yaşıyorum. Alman vatandaşıyım. Eşim ve çocuklarım hepsi Alman. Bunları belirtmemin sebebi şu:

İstanbul’da doğup büyüdüğüm için ailem İstanbul’da. Turistik ziyaret kapsamında, özellikle beni ve çocukları görmek için senelerdir Almanya’ya gelip gitmiş insanlar. Annem, abim, eşi ve yeğenim, beni ziyaret eden tek insanlar ve çok nadir görebildiğim tek ailem. Ben ise çok nadir onları Türkiye’ye görmeye gidebiliyorum, bu da hem maddi yönden hem de çocukların okulu sebebiyle ailece çok nadiren gerçekleştirebildiğimiz bir lüks haline geldi. Kendim ve ailem adına her seferinde sil baştan yaşadığımız vize prosedürleri altında artık ezildiğimizi hissediyorum. Abim ve eşinin son vize başvuruları Madde 10 sebebiyle yani seyahatleri inandırıcı bulunmadığı gerekçesiyle reddedilmiş. Maalesef tek açıklama bu. Eşimin ve kendimin iletişim ve sorumluluk aldığımız imzalı davetiye bilgisi sisteminize her seferinde ulaştırıldı. Abim ve eşi her ikisi de çalışan, saygın, iş güç sahibi, görgülü, bonkör, kısacası geldiği ülkenin ekonomisine de katkıda bulunup dönen insanlar. Kendilerinin ayrıca vize başvuru ücretleri ve uçakları dahil olmak üzere yüklü miktar paraları da yandı. Bu ülkenin vatandaşıyken her seferinde gerek davetiye almakta bizlerin yaşadığı en az 3 ay süren randevu alma sistemi olsun, gerek aileme 20 senedir sanki her seferinde ilk defa geliyorlarmış gibi dayatılan eziyet olsun, kısacası vize almanın bu kadar gelişigüzel şekilde reddedildiği bir sistemle beraber sonuçta aileleri ayırmanın sebebini algılayamıyorum ve bana soran Alman dostlarıma da insanî olarak ifade edemeyecek duruma geldim. Türkiye ile hiçbir bağlantısı olmayan arkadaşlarım inanın duyunca dehşete kapılıyorlar. Böylesine baştan savma, aşağılayıcı ve insanlık dışı bir tutumu mensubu olduğum ülkenin temsilciliğine yakıştırmakta inanın zorluk çekiyorum ve acilen tarafımıza bir açıklama bekliyorum.

Haberin Devamı

Saygılarımla...

BİTMEYEN ÇİLE!

Yukarıdaki mektup, yakın bir dostumun kız kardeşinin Alman makamlarına 3 gün önce gönderdiği ve hayatında ilk kez kaleme aldığı isyan satırları...

Haberin Devamı

Sayısız haber ve röportaj için 30 yıldır yurtdışını arşınlayan bir gazeteci olarak meslek hayatımda ilk kez seyahat vizesinin Alman devletinin oluruyla ‘insanlık dışı bir hal aldığını’ görüyor ve üzülüyorum. İstanbul Alman Başkonsolosluğu’nun ‘kıvrak zekâlı acar’ vize görevlileri, burada iş güç sahibi arkadaşımın ve eşinin, ‘Almanya’daki kız kardeşinin evinde kalma yalanıyla, yurtdışına kaçma girişimlerini’ sezmiş ve engellemiş. Bravo onlara!..

Vize başvurusundan ret almak bundan sonra Şengen ülkeleri nezdinde yapacağımız vize başvurularını da tehlikeye atıyor. Ve aslında bize örtülü bir yurtdışına çıkış yasağı da getirmiş oluyorlar. Alman konsolosluğundaki bezgin bir memurun, yığılmış vize başvuruları arasından inceleyip birkaç dakikada reddettiği, hazırlaması aylar süren roman kalınlığındaki vize evrakının faturası işte bu. Ve bu durum bizden çok, gelmemizi dört gözle bekleyen Almanya’daki akrabalarımıza, kardeşlerimize, yeğenlerimize verilmiş bir ceza oluyor. Ağabeyini ve yengesini misafir etmeye hazırlanan bir Türk’ün, Alman makamlarıyla paylaştığı isyan mektubu beni öylesine duygulandırdı ki burada yer vermek istedim. Almanya’nın başını çektiği bu vize rezaletinin, üç gün önce Tagesspiegel gazetesinin yazdığı gibi “Alman diplomatik misyonlarındaki personel sıkıntısı” olduğunu düşünmeyi çok isterdim. Ama yılların dış politika yazarı olarak içimden bir ses bunun politik bir şantaj olduğunu söylüyor.

Haberin Devamı

Türkiye’den iş, sanat dünyası, gazeteciler, doktorlar, akademisyenler, öğrenciler, analarbabalar hemen herkes Almanya’nın bu insanlık dışı, aşağılayıcı muamelesinden çekiyor. Bıktık usandık artık. İçimdeki o ses giderek vahşileşiyor ve “mütekabiliyet çerçevesinde 6 ay Alman turistlere aynı tarifeyi uygulasak Almanya karışır, her şey yoluna girer?” diyor. Ama sonra hümanist naif Türk tarafım ağır basıyor; ‘Boşver, kimse sevdikleriyle sınanmasın, herkes özgürce gidip gelsin” diyor.

İşte biz böyleyiz.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder