Hakan Çelik Ah bu çevreciler!
HABERİ PAYLAŞ

Ah bu çevreciler!

Haberin Devamı

1990’lı yılların sonundan itibaren etkili olmaya başlayan El Nino isimli doğa hadisesinin şu ana kadar bütün dünyada çıkardığı bilanço; 21 bin ölü ve 36 milyar dolar kayıp! Bu yıl da Endonezya’dan Arjantin’e kadar çok geniş bir coğrafyadaki ülkelerin aynı sistemin etkisi altına girmesi bekleniyor. Artvin ve Rize çevresini etkileyen sellerin bir istisna olmadığını ifade etmek için bunu yazıyorum.

Bu aşırı yağışlarla daha çok karşılaşacağız. “Peki neden oluyor bunlar?” derseniz, yanıt açık. İklimler inanılmaz hızla değişiyor. Ciddi sorunlardan biri sıcaklığın artması. Sıcak hava daha fazla nem tutma kapasitesine sahip olduğu için yağış meydana geldiğinde etkisi de büyük oluyor. “Aşırı yağışlar dışında ne gibi etkileri var” diye sorarsanız, mesela daha turbülanslı uçak yolculuklarına şimdiden hazır olmalısınız. Kimi şehirlerde ise korkunç boyutlarda kuraklık yaşayacağız. Bu değişimin asıl sorumlusu insanlar.

[[HAFTAYA]]

Daha fazla uçak yolculuğu, daha fazla tüketim, daha güçlü otomobiller, daha yüksek binalar, daha fazla su ve gıda tüketimi yerkürenin dengesini bozdu. ABD ve İngiltere basını 1980’lerden itibaren değişen iklim dengesinden bahsetmeye başlamıştı, bizim basında ise çevre haberlerinin esamesi okunmuyordu. Duyarsızlık, bilgisizlik ve rant hırsı bizi bu hale getirdi.

Bugün Türkiye; doğasını, çevresini en hızlı tahrip eden ülkelerden biri. O kadar çok hata yapıyoruz ki, hangi birini sıralayayım: Dere yataklarına bina yapmak. Akarsuların yönünü değiştirmeye çalışmak. Aşırı betonlaşma. Kötü kalite yapılaşma. Şişirilmiş zemin etüdleri. Hızlı orman tahribatı. Mikro klima etkisi yaratacak şehirleşme.

* * *

Karadeniz, Türkiye’de yapılaşmanın en kötü olduğu bölgelerimizden. İstanbul’da da tehlike çok büyük. Yeni köprü ve havalimanı projeleri nedeniyle kuzey ormanları zarar görüyor. Bunun da ötesinde dev projelerin yarattığı şehirleşme baskısı, kalan orman alanlarını da mahvetme riski getiriyor. Bunun en somut örneği Maslak’ın kuzeyinden Belgrad Ormanı’na doğru uzanan konut projeleri. Güneşli’de Ayamama Deresi’nin taşması sonucu o bölgedeki basın kuruluşlarının yaşadığı hasar hala aklımızda. Bu kadar vahim örnekler önümüzde dururken Seyrantepe’deki TT Arena’nın yanıbaşındaki alanda dere yatağı ve doğal vadiye kocaman site yapıldı. Korkunç bir risk alındı ve harika bir parka dönüştürülebilecek alan tahrip edilmiş oldu. Milyar dolarlık bu konut projelerini yıkıp o alanları geri kazanmak mümkün değil. Artık aklımızı başımıza alıp İstanbul’da facialara neden olabilecek işlere girişmeyelim. Şehrin altyapısının hızla aşırı yağışlara hazır hale getirilmesi gerekiyor. Aksi halde ayda bir kez ana arterlerin ve altgeçitlerin sular altında kaldığını göreceğiz. Belki de en önemlisi, “Bu çevreciler!” diye küçümsemeden bu konuda hassasiyet gösterenlere ve uzmanlara kulak verme vakti geldi.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder