Hakan Çelik Ankara kriterleri
HABERİ PAYLAŞ

Ankara kriterleri

Haberin Devamı

Bugüne kadar bütün büyük reformlarımızı mutlaka başka ülkelerin baskılarıyla ya da belli bir hedefe ulaşabilmek için ev ödevi olarak yaptık. Ankara şimdi ilk defa güçlü bir AB çıpası olmadan reform iradesini ortaya koyuyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın dün açıkladığı demokratikleşme paketi böyle görülmeli. Temennim şu; dün açıklanan paket futboldaki gibi bir “başlama vuruşu” olsun, heyecan yaratsın, ama mutlaka devamı gelsin.

[[HAFTAYA]]

Türkiye; bölgesinde ciddiye alınan, itibarlı bir ülke olabilmek için reform iradesini güçlü şekilde sürdürmeli. Mevcut yasa ve düzenlemeler ülkenin ihtiyaçlarını karşılamaktan çok uzak. Türkiye kabına sığmıyor. Gelişme ve büyümeye aç bir ülkenin anayasasını ve yasalarını, değişen şartlara uydurması bir zorunluluk. Türkiye yasakçı, sınırlayıcı ve özgürlükleri kısıtlayan bir ülke olmaktan süratle çıkmalı. Erdoğan’ın paylaştığı paket bu durumu düzeltmek yönünde samimi bir çaba ortaya koyuyor. Ancak hâlâ atılması gereken adımlar var. Ne istiyoruz? Basın ve ifade özgürlükleri kağıt üzerinde kalmasın, pratikte de kuvvetli şekilde güvence altına alınsın, insanlar görüşlerinden ötürü baskı görmesin. İnsanlar inançlarından, eğilimlerinden ötürü aşağılanmasın, dışlanmasın. Özgürlüklerin standartlarını evrensel düzeye yükseltelim. Türkiye’ye yakışan da bu.

*

Süryanilerin Mor Gabriel Manastırı’yla ilgili sorunlarının çözülmesi, kamuda türbana serbestlik getirilmesi, Roman vatandaşlara yönelik enstitü kurulacak olması, seçim barajının düşürülmesi için öneriler sunulması, siyasi partilere devlet yardımı kapsamının genişletilmesi, yaşam tarzına saygının TCK ile güvence altına alınması, yasaklı harflere özgürlük verilmesi, gösteri yürüyüşleri kanununda değişiklik, farklı dil ve lehçelerde propaganda, nefret ve ayrımcılıkla etkin mücadele için atılacak adımlar; küçümsenemeyecek gelişmeler.

*

Devlet, bir süredir politikalarıyla Kürt realitesini tanıdığını göstermeye çalışıyor. Yakında Kürt vatandaşları rahatlatabilecek başka gelişmeler de olacağını düşünüyorum. Ancak devlet artık Alevi vatandaşları da kucakladığını kanıtlamalı. Alevilerin beklentilerini karşılayacak yeni düzenlemelerin hemen yapılmasını bekliyorum. Hacı Bektaş-i Veli’nin adının bir üniversiteye verilmesi sembolik açıdan hoş ancak yetersiz bir girişim. Tahminimde yanıldığım diğer konu Ruhbah Okulu meselesi. Okulun açılacağına kesin gözüyle bakıyordum. Hükümet bunu yapsaydı, temel insan hakkı sorununu çözmekle kalmayıp pakete “evrensel” bir nitelik kazandırarak büyük sempati toplayabilirdi. Başbakan’ın açıklamasının ardından paketin detaylarını Egemen Bağış, Binali Yıldırım, Taner Yıldız, Zafer Çağlayan, Yalçın Akdoğan ve Mücahit Arslan ile sıcağı sıcağına değerlendirme fırsatı buldum. Edindiğim izlenim, sürecin burada durmayacağı, çok yakında yeni ve sürpriz maddelerin gündeme geleceği şeklinde.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder