Hakan Çelik Beni korkutan senaryolar
HABERİ PAYLAŞ

Beni korkutan senaryolar

Suriye meselesi Cumhuriyet tarihimizin en ağır sorunu olarak önümüzde duruyor. Devletin resmî rakamlarına göre Türkiye’nin sadece mültecilerin misafir edilmesi için yaptığı harcama 40 milyar dolara ulaştı.

Cumhuriyet Halk Partisi’nden Erdoğan Toprak ise çok farklı alanlardaki kayıpları da hesaba katarak yeni bir bilanço çıkarmış: Buradaki fatura tam 200 milyar dolar. Yunanistan’ın millî gelirine eşit bir kaynağı Suriye nedeniyle harcamış veya kaybetmiş durumdayız.

Tükettiğimiz enerji, yitirdiğimiz canlar, şehitlerimiz bütün bu kayıpların üzerinde telafisi olmayan bir yerde.

Haberin Devamı

Önümüzdeki süreçte beni korkutan dört senaryo var:

1-Ankara’nın Suriye konusundaki istek ve beklentilerinin birçoğu gerçekleşmedi.

Muhalifler savaşı kaybetti, son kalelerinden biri de sınırımızdaki yerleşim birimleri. O nedenle 4 milyon mülteciyi almış olmamıza rağmen hâlâ yaklaşık 1 milyon Suriyeli kapımızda.

Şam rejimi ve Rusya’nın saldırıları devam ederse kaçan insanlar Türkiye’ye girebilmek için üzerimizde büyük bir baskı oluşturacak.

2-En tehlikeli senaryolardan biri Türkiye ile Rusya arasındaki işbirliğinin uçuruma yuvarlanma riski. Ankara, Moskova ile belli konularda anlaşarak ülkenin kuzeyinde “Fırat Kalkanı” ve “Zeytin Dalı” operasyonlarını başarıyla gerçekleştirmişti. Eğer Rusya ile İdlib yüzünden karşı karşıya gelirsek Türk Silahlı Kuvvetleri’nin anlaşmazlık bölgelerinde operasyon kabiliyeti iyice sınırlanacak.

3-Muhalifleri yok etmek isteyen Beşar Esad, Türk askerlerini hedef almaktan çekinmeden kuzeye yükleniyor. Burada İran ve Rusya’dan cesaret alıyor. Kasıtlı şekilde veya kaza sonucu askerlerimize saldırı olursa Ankara haklı olarak misliyle karşılık verir. Bu da ilave sorunlarla yüzleşmek demektir.

4-Suriye savaşı Türkiye ve ABD’yi de daha tehlikeli şekilde karşı karşıya getirdi. PKK konusunda Türkiye’nin beklentilerini geçmişte de karşılamayan Washington, Suriye cephesi açılınca YPG’yi yeni müttefiki olarak belirledi. Ben Washington’ın vakit kazanmaya dönük adımlar attığını, YPG’den kolay kolay vazgeçmeyeceğini düşünüyorum. Hatta Şanlıurfa’da kurulmakta olan hareket merkezinin de yakında başımıza iş açmasından endişe ediyorum. Bence bu merkez Suriye topraklarında olmalıydı.

Haberin Devamı

Hükümet ABD ile yoğun müzakere yürütüyor. Nelerle karşı karşıya kaldığımızı, ilave risk ve tehlikeleri kamuoyunun bilmesi gerekir. Bu süreçte TBMM daha etkili şekilde bilgilendirilmeli ve ortak akıldan yararlanılmalı. Ülkemizin kaderini ilglendiren ve çok daha tehlikeli bir boyut kazanan Suriye konusunda çözüm öneren farklı seslere de kulak verilmeli.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder