Depremin faturası çok ağır olacak

Bir yandan iklim değişikliği diğer taraftan insan eliyle ortaya çıkan felaketler hayatımızı ciddi şekilde tehdit ediyor. Türkiye, küresel ısınmanın olumsuz etkilerini en fazla hisseden ülkelerden biri. Bu değişim kuraklık, rekolte kaybı ve ekolojik dengede yıkım olarak karşımıza çıkıyor. Yapılan analizler, yakın zamanda büyük bir beslenme sorunuyla karşılaşabileceğimizi gösteriyor. Balıkçılık en fazla etkilenecek alanlar arasında.

Marmara Denizi’nde kendisini yoğun şekilde gösteren müsilajın (salya) ekonomik faturasını henüz tam olarak bilmiyoruz. Pandemi; doğal felaket ve afetler, havacılıktan sanayi üretimine, küçük esnaftan turizm ve otelcilik sektörüne kadar bir dizi alanda çok ciddi ekonomik yıkıma neden oluyor. Toplam maliyetler açısından bakıldığında bir başka büyük kalem trafik kazaları. Her yıl binlerce ölümlü ve yaralanmalı kaza meydana geliyor.

Bunların ekonomik faturası milyarlarca dolar düzeyinde. En hızlı hazırlık yapmamız gereken konu ise deprem. İstanbul, İzmir gibi dev metropollerde beklenen o ciddi sarsıntının yaşanması durumunda bütün bu saydığım hasarların çok daha üzerinde yükle karşılaşacağız. Türkiye Sigorta Birliği (TSB) tarafından geleneksel hâle gelen “Sigorta Haftası” kapsamında uzman isimlerle ülkemizi ve şehirlerimizi tehdit eden, ekonomimiz açısından risk oluşturan başlıkları masaya yatırdık ve her bir konuyu ayrıntılı şekilde çalıştık.

Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanı Atilla Benli, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, SEDDK Başkanı Türker Gürsoy, DASK Başkanı Mete Güler, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürü Vedat Gürgen, Türk Reasürans Genel Müdür Yardımcısı Erdal Turgut, Jeolog Prof. Dr. Naci Görür, Hürriyet Gazetesi Başyazarı Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, Bupa Acıbadem Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Gürcan ve Anadolu Sigorta Genel Müdürü Mehmet Şencan, Selcen Gür, TSPB Başkanı Tevfik Eraslan, SEDDK Başkan Yardımcısı Uluç İçöz, SEİK Başkanı Ahmet Nedim Erdem, SAİK Başkanı Levent Korkut, HDI Sigorta Genel Müdürü Ceyhan Hancıoğlu ve iktisatçı Prof. Dr. Sadi Uzunoğlu konuşmacılar arasındaydı. Ana akım medyada bu konuları en fazla gündeme getiren isimlerden biri olmam nedeniyle ben de etkinliklere davetliydim.

RANT BEKLENTİSİ

Türkiye Sigorta Birliği’nin panellerinde en fazla ilgi çeken bölümlerden biri Jeolog Prof. Dr. Naci Görür’ün katıldığı oturum oldu. Naci Hoca, Marmara Bölgesi’nde tarihi kayıtlara bakıldığında ortalama her 250 yılda bir yıkıcı deprem meydana geldiğini hatırlatarak içinden geçtiğimiz dönemde 7.2’nin üzerinde yeni bir deprem olma ihtimalinin çok yüksek olduğuna işaret etti. Bir kez daha hemfikir olduğumuz mesaj şu:

Kentsel dönüşüm rant esaslı değil, deprem odaklı olmalı. DASK verilerine göre ülkemizde zorunlu deprem sigortalılığı oranı yüzde 58’lerde. Bu kötü bir oran sayılmaz ancak sektör bunu yüzde 100’e taşıma gayretinde. Bu arada Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ve trafik sigortaları konularında önümüzdeki günlerde kamuoyunu yakından ilgilendiren geniş çaplı düzenlemeler bekleniyor. Toplumsal farkındalığı artırmak adına güvenlik ve ekonomi ilişkisi hakkında POSTA Gazetesi’nde çok sayıda yazı kaleme aldım.

Televizyon yayınlarımda konuklarımla bu meseleleri konuştum. POSTA’nın YouTube kanalındaki röportajlarımda bu içeriklere yer vereceğim.