İsrail, PKK kartını oynayabilir mi?

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun, Türkiye ile gerginliğe dair sorular üzerine “İsrail Deniz Kuvvetleri’nin ülkenin güçlü ve uzun kolu olduğunu” ifade etmesi açıkça bir tehdit niteliği taşıyor. Netanyahu daha da ileri giderek “İsrail savunmasının en güçlü ve uzun kolunun hava kuvvetleri olduğunu” söyledi. “Uzun kol” ifadesi “Gelip sizi evinizde bile vurabiliriz” gibi hayli küstahça bir unsur taşıyor. Bir döneme kadar stratejik müttefik olarak görülen iki ülkenin bu aşamaya gelmesi düşündürücü.

[[HAFTAYA]]

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün “Nankör İsrail” açıklaması o kadar doğru ki... Türkiye, bugüne kadar İsrail’in güvenliği ve dünya ile entegrasyonu için ne kadar çok çaba harcadı! Oysa kriz her gün yeni bir boyut kazanıyor. NTV, dün İsrail’in Türkiye’ye karşı Ermeni ve PKK kartlarını açtığını yazdı. Ülkeler arasında gerginlik patlak verdiğinde birbirlerine karşı açıkça ya da el altından muhalif unsurları desteklemeleri sürpriz bir durum değil.

Ancak İsrail, PKK ve Kürt meselesi gibi konularda şimdiye kadar Türkiye’yi rahatsız edecek söylemlerden özenle kaçınıyordu. İsrail’de yayınlanan Yedioth Ahranoth Gazetesi ise Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman’ın, PKK liderlerine yardım teklif edeceğini yazmış. İki ülke arasında bir bilek güreşi olduğu ortada; fakat İsrail açıkça PKK’ya yardım yoluna gider mi, çok emin değilim. Özellikle böyle bir dönemde gelen bu tip haberlere temkinli yaklaşmaya çalışıyorum.

İsrail-PKK ilişkisi kuşku düzeyinde bile kalsa İsrail’de üretilen ya da modernize edilen Türk silah sistemlerinin verimliliği artık tartışmalı hale gelmiştir. İlişkiler bu kadar kötüleşmişken İsrail’den gelmesi beklenen İnsansız Hava Araçları’nın işe yarayacağını düşünmüyorum. Türkiye, bu sistemleri ağırlıklı olarak PKK’ya karşı kullanıyor.

Bu uçakları üreten İsrail’in ise PKK’ya destek vereceği konuşuluyor. Böyle saçma şey olur mu? NATO’nun ikinci büyük ordusu olmakla övünen Türkiye, şimdiye kadar bu teknolojileri yerli imkânlarla üretebilmeliydi. Milli savunma bütçesi bu kadar büyük bir ülkenin hâlâ modern bir tankının olmaması, saldırı helikopteri ve füzesavar sistemi bulunmaması kabul edilemez. Türkiye her yıl milyarlarca dolarlık harcama yaparken bu kaynakların nasıl dağıtıldığını doğrusu çok merak ediyorum.

Obama çuvalladı

İsrail ile Türkiye arasındaki krizin şu ana dek çözülememesinde Amerikan yönetiminin ağır sorumluluğu var. Amerikan Dışişleri Bakanlığı’nın, kriz bu kadar tırmanmadan müdahalede bulunamaması, kelimenin tam anlamıyla beceriksizliktir. Göreve gelir gelmez Ortadoğu’da çok farklı bir Amerika imajı yaratmaya çalışan Obama, bu hedefini gerçekleştiremedi. Tansiyon yükselmeye devam ederse bölgedeki Amerikan çıkarlarının, bundan çok olumsuz etkileneceği açık.

Bu arada gelecek hafta perşembe günü İstanbul’da Beşiktaş-Maccabi Tel Aviv maçı var. Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın güvenlik konusunda güvence vermesine karşın İsrail, bu karşılaşma öncesinde ‘takımda oynayan asker kökenli futbolcuları Türkiye’ye göndermeme kararı’ aldı. Türk taraftarların, maçı izlemek üzere İstanbul’a gelecek Maccabi taraftarlarına yönelik olumsuz bir tutum içine girmeyeceğini umarım. Her türlü siyasi kavgaya rağmen sportif faaliyetleri işlerden uzak tutmak gerekir.