Giriş
Türkiye’nin Washington Büyükelçiliği görevine atanan Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Namık Tan, Ermeni meselesiyle ilgili sürecin kritik bir aşamaya gelmesi üzerine bu sabah apar topar Amerika’ya hareket etti. Namık Tan, Nabi Şensoy’un Ankara’ya dönmesinin ardından Washington Büyükelçiliği’ne getirilmişti.
Namık Tan’ın Amerika’daki görevinin Şubat ayının sonlarında başlaması planlanıyordu. Ancak Dışişleri Bakanlığı, Türk- Amerikan ilişkilerinde patlak verebilecek olası bir kriz öncesinde Namık Tan’ın Washington’da görevinin başında olmasını istedi. Namık Tan ile Amerika’ya hareketi öncesinde Ankara’da bir araya gelerek Amerika’da yaşanabilecek olası gelişmeleri konuştuk.
Namık Tan, içinde yaşanan gelişmeler göz önünde tutulduğunda Amerika Başkanı Barack Obama’nın “soykırım” sözcüğünü kullanmasının beklenmediğini yine de Türkiye’nin bu aşamada aktif bir diplomasi yürüterek sürecin takipçisi olacağını söyledi. Tan, gelişmelere soğukkanlılıkla ancak büyük bir hassasiyet ve kararlılıkla karşılık vereceklerini anlattı.
Türk Dışişleri’nin en parlak diplomatlarından biri olan Namık Tan Washington’da çok sıkıntılı bir dönemde görevine başlayacak. Bir taraftan Ermeni konusuyla ilgili gelişmeler diğer taraftan İran’ın nükleer enerji elde etme konusunda attığı radikal adımlar kaçınılmaz olarak Washington’ı Türkiye açısından en önemli başkent haline getiriyor.
İsrail ve Yahudi lobisi üzerinde etkili
Namık Tan kısa süre öncesine kadar Türkiye’nin Tel Aviv Büyükelçisi olarak İsrail’de görev yapıyordu. Tan, bu ülkede geçirdiği yıllarda Türkiye-İsrail ilişkilerinin gelişmesine büyük katkı sağlamıştı. Tan’ın İsrail ile ilgili konulara hakimiyeti ve Yahudi lobisini çok iyi tanıyor oluşu Washington’da görev yapacağı süreçte Türkiye’nin çok işine yarayacak. Zira bazı Türk siyasetçileri her ne kadar “Bizim artık Yahudi lobisinin desteğine ihtiyacımız yok” dese de Amerikan yönetimindeki ağırlığı ve etkinliği biliniyor. Ermeni meselesi tahminimizden de kritik bir sürece girerse Yahudi lobisinin ağırlığını koyması Türkiye’nin işine yarayabilir. Amerika’daki Yahudilerin Türkiye’ye eskisi kadar hararetli destek vermedikleri biliniyor ancak yine de bir tercih yapmaları gerekirse Türkiye’nin yanında olacaklardır.
Yıllar önce Süleyman Demirel ile de çalışan Namık Tan, Abdullah Gül’ün Dışişleri Bakanı olduğu dönemde Dışişleri Bakanlığı Sözcülüğü görevinde bulunmuştu. Öncesinde 8 yıl Washington’da görev yapan Tan, bir süre de Moskova’daki Türkiye Büyükelçiliği’nde çalışmıştı.
Bu bakımdan Namık Tan’ın kritik bir süreçte Washington Büyükelçiliği görevine atanması çok isabetli oldu. Namık Tan ile Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu arasında çok iyi bir işbirliği var. Bu ikilinin diplomatik becerileriyle Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun hedeflerine büyük katkı sağlayacaklarını düşünüyorum.
