Hakan Çelik Türk dış politikasında baş döndürücü değişim
HABERİ PAYLAŞ

Türk dış politikasında baş döndürücü değişim

Türkiye’nin dış politikasında baş döndürücü gelişmeler yaşanıyor, özellikle de Ortadoğu’daki komşu ülkelerle. Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, İsrail ve Ermenistan ile uzun süre bozuk durumda olan ilişkileri onarmak yönünde son dönemde çok ciddi adımlar atıldı.

Ankara’nın bu kararını (pozisyon değişikliğini) etkileyen üç temel faktör olduğunu düşünüyorum: Bunların en önemlisi izolasyon görüntüsünden kurtulma ihtiyacı. İkincisi, kötü giden ilişkilerin getirdiği ekonomik, siyasi ve güvenlik maliyetlerini azaltma arzusu.

Haberin Devamı

Üçüncüsü, Türkiye’nin bölgesinde türlü nedenlerle yalnızlaşmasını fırsata çeviren Yunanistan’a “Dur!” denmek istenmesi. Bunlarla birlikte küresel ekonominin ağır bir bunalımdan geçmesi, enerji krizi ve resesyon tehlikesinin son girişimlerde belirleyici olduğu görüşündeyim.

Uluslararası ticaret, çip ve lojistik krizleriyle sarsıldı, pandemi ile iyice öngörülemez hale geldi. ABD’de Joe Biden’ın seçimleri kazanmasıyla Washington’ın politikalarındaki ani değişiklikler de Türkiye’yi harekete geçmeye zorladı. Türkiye’nin büyük sorunlar yaşadığı ülkelerden, özellikle Mısır ve İsrail ile normalleşme kararı oldukça gecikti.

Daha önce bazı somut girişimlerin başlatılması belli alanlarda Ankara’nın elini güçlendirebilirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani’nin davetiyle 2022 FIFA Dünya Kupası’nın açılışına katılmak üzere başkent Doha’ya gitti.

Ziyarette çok kritik bir gelişme yaşandı. Daha önce Mısır’la normalleşme adımlarının atılabileceğini açıklayan Erdoğan, geçmişte çok sert sözlerle eleştirdiği Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es Sisi ile çok uzun bir aradan sonra ilk kez Katar’da el sıkıştı. İki lider arasındaki samimi karşılaşma görüntüsü objektiflere yansıdı.

Erdoğan’ın, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile de benzer bir teması olmuştu. Erdoğan, İstanbul’daki gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayeti sonrasında Suudi prensi en ağır şekilde eleştirmiş ve konuyu uluslararası mecralara taşımıştı.

Erdoğan-Sisi görüşmesi, Ortadoğu’da çoğunlukla birlikte hareket eden Birleşik Arap Emirlikleri-Suudi Arabistan-Mısır üçlüsüyle Türkiye’nin yakınlaşması adına çok önemli bir gelişme. Erdoğan ile Katar’daki Dünya Kupası’nı izlemeye giden meslektaşlarımızın izlenimlerinden özellikle Mısır ile sürecin nasıl gelişeceğine dair fikir edinebileceğimizi umuyorum.

Haberin Devamı

İsrail’deki seçimlerden sonra yeniden başbakan olması beklenen Binyamin Netanyahu ile Erdoğan arasındaki telefon görüşmesi de iki ülke normalleşmesinin devam edeceğine dair beklentileri yükseltti. Ortadoğu’nun yeni tablosu reel politik çerçevede şekilleniyor.

Geçmişte birbirlerini ağır şekilde suçlayan liderler diyalog zemininde bir araya gelmek istiyor. Ben, bu yaklaşımı doğru ve faydalı buluyorum. Mısır ve İsrail ile süreçlerin gelişimine bakınca Türkiye’de şimdiye kadar çok rahat örgütlenen ve hareket serbestisi bulan Müslüman Kardeşler ve Hamas gibi örgütlerin konfor alanının sınırlanacağını tahmin ediyorum.

Hiç kuşku yok ki bütün bu olup bitenler hidrokarbon anlaşmaları ve Yunanistan konusundan bağımsız düşünülemez. Ankara, bu yolla ABD ve Avrupa Birliği tarafından bütünüyle desteklenen Atina’nın önünü bir ölçüde kesmek istiyor.

Haberin Devamı

Erdoğan’ın yaklaşan seçimlere bu kez “sorunları çözüyoruz” mesajıyla gideceğini ve komşularla yumuşama döneminin ekonomik beklentilerini de hesaba kattığını görüyorum.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder