Yazarlar Türk dizilerinin İsrail'deki etkisi
HABERİ PAYLAŞ

Türk dizilerinin İsrail'deki etkisi

İsrail’in Ankara Büyükelçisi Irit Lillian’la gerçekleştirdiğimiz sohbette iki ülkeyi tarif ederken “Ortak sınırlarımız olmasa da komşu gibiyiz” ifadesini kullanmıştı. Büyükelçi’nin altını çizdiği gibi iki ülkenin aydınları, iş insanları ve akademisyenleri arasında çok sıkı yakınlık söz konusu. Bu bağlar, politik açıdan sıkıntılı günlerde bile hiç zayıflamadı. Ancak daha büyük atılımlar ve güç birliği için toplumun geniş kesimlerinin de önyargısız şekilde bilgi sahibi olmasında yarar var. Türkiye ve İsrail’in yakın iş birliği, bölgemizde barış, güvenlik, istikrar, refahın sağlanması için hayati önemde. Görüş ayrılıkları olan konularda bile iletişim kanallarının açık olmasının ne kadar yararlı olduğunu geçmiş yıllardaki tecrübeler bize gösterdi. İsrail’in bölgede işleyen bir demokrasi ve açık topluma sahip olması, ABD başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesiyle kurduğu özel ve yakın ilişkiler, eğitim, bilim, teknoloji ve inovasyon alanında dünyada ilk sıralarda gelmesi birçok açıdan bu ülkeyi çok ilginç bir konuma taşıyor. İsrail üniversiteleri, teknoloji merkezleri, dünyada ilk sıralara girmeyi başarıyor. Geleneklerimiz ve değerlerimiz arasında da ciddi benzerlikler var. Diğer taraftan Türkiye Cumhuriyeti’nin Yahudi vatandaşları, başarıları itibarıyla uluslararası düzeyde etkiye sahipler. “Türk Yahudi Toplumu” kurumsal çatısı altında önemli kültürel ve sosyal faaliyetlere de imza atıyorlar.

Haberin Devamı

TURLAR DÜZENLENİYOR

İsrail ve Türkiye arasındaki ikili ilişkilerde önemli bir alan ise kültürel alışveriş. İsrail Devleti’nin kuruluşunun hemen ardından henüz 60-70’li yıllarda bile her iki ülkenin sanatçıları birbirlerinin şarkılarını kendi ülkesinin diline uyarlayarak seslendiriyordu. Her yıl yüzlerce İsrailli sanatçı Türkiye’yi ziyaret ederek müzikseverlerle bir araya geliyor. Ülkemizin önemli müzik araştırmacılarından Renan Koen’in piyano başına geçtiği New York’taki başarılı konseri izlemiştim. Sanatçı, Gürer Aykal yönetimindeki New Manhattan Sinfonietta Orkestrası ile ünlü Carnegie Hall salonunda “Aushwitz’den İlahiler” isimli eseri seslendirmişti. Bir de dizi gerçeği var. İki kültürün Doğu ve Batıyı sentezlemesi, gelenekselle moderni bir arada barındıran aile yapısı, büyük bayram sofraları gibi benzerlikler taşıması Türk dizilerinin İsrail’de sadece reyting rekorları kırmasının da ötesine geçti, günlük hayatın önemli bir ögesi hâline geldi. Genellikle İbranice altyazılı olarak yayınlanan Türk dizileri nedeniyle İsrail halkının Türkçeye ilgisi de arttı. 2013 yılından bu yana yayın yapan İsrail’in Türk dizilerine özel bir kablolu TV kanalı bile var: Viva Plus. Bir Zamanlar Çukurova, Anne, Muhteşem Yüzyıl gibi dizilerle başlayan bu süreç “İstanbullu Gelin” ile zirve noktasına ulaştı. 2019-2020 sezonunda Türkiye’ye seyahat eden İsraillilerin yüzde 10’u bu dizilerin çekildiği yerleri ziyaret etmek ya da başrol oyuncularının konserlerini izlemek amacıyla Türkiye’ye geldiklerini belirttiler; İsrailli pek çok firma bu amaçla Türkiye’ye özel turlar düzenliyor. Bu alışverişin bir de diğer tarafı var: Fauda, Shtisel gibi İsrail dizileri de Türkiye’de çok seviliyor. “Shtisel” dizisinin Türkiye yapımı “Ömer”den sonra, şimdi de bir başka İsrail dizisi Türkiye’de “Ekinoks” adıyla yapıldı. Siyasi ilişkilerin seyri ne yönde olursa olsun halklar arasındaki işte bu organik bağlar, başlı başına kendi olumlu gündemini belirliyor.

Haberin Devamı

 

Sıradaki haber yükleniyor...
holder