Türkiye için büyük sınav

Sosyal medyada inanılmaz bir bilgi kirliliği var. Toplumun kanaat önderi durumundaki insanlar, gazeteciler, işadamları ve siyasetçilerle ilgili yalan-yanlış iddialar, fotomontaj fotoğraflar, düzmece belgeler yağıyor. Twitter’ı çok etkili ve faydalı buluyorum; ancak böyle bir kaos ortamında önüme gelen her haberi doğru kabul edecek değilim.

Bugün hayatta olan birçok kişinin Twitter’daki uyduruk zincirleme haberlerle ölü ilan edildiğini hatırlıyorum. İnsanların haysiyetini ayaklar altına alan tonla şey dolaşıyor. Sahte hesaplardan kin, nefret pompalanıyor. İnsanlar birbirini linç etmek için fırsat kolluyor. 25 yıllık gazetecilik tecrübem, önüme gelen her belge ve bilgiye atlamamam gerektiğini öğretti.

Gerçek ile propagandayı birbirinden ayırmazsak tarih önünde hesap veremeyiz. Nitekim tartıştığımız olayların patladığı ilk gün CNN Türk’teki Parametre programımızda oluk oluk akan bilgileri çok titizlikle seçerek paylaştım. Hiç kimsenin hayatını, ailesini, şirketini, itibarını riske atacak bir dikkatsizliğin içinde olamam.

* [[HAFTAYA]]

Son yaşadıklarımız, yolsuzluk mu siyaseti kuşatma operasyonu mu? Yanıtım şu: AK Parti’nin uzun süredir tek başına iktidarda olması farklı görüş ve çıkar beklentisindekileri taşma noktasına getirdi. Hükümeti iş yapamaz hale getirmek için adı konulmamış bir koalisyon oluştuğundan söz edilebilir. Burada devlet içinde daha çok söz sahibi olmak isteyenler de, AK Parti karşısında kümelenenler de var. Ancak böyle oluyor diye AK Parti içinde vahim hatalar yapanların korunması kabul edilemez.

Ortaya atılan iddialar çok ciddi. Çıkar amaçlı oluşuma gidenler, yolsuzluk-rüşvete karışanlar varsa ve ihalelere fesat karıştırıldıysa, hükümet bu isimleri koruma refleksiyle içine kapanamaz. Sorumluluğu bulunanlar, bedeli ne olursa olsun partiden dışlanmalı ve yargı süreçlerinin işlemesi beklenmeli. AK Parti’nin kendisi için koyduğu AB’ye uyum hedeflerinden biri buydu:

Şeffaflık ve hesap verebilir olmak. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bunu kişisel önceliği haline de getirdi. Erdoğan, halkın idareye güvenini tesis etmek için bugüne kadar önemli reformlar yaptı. Bu duruşa zarar verecek bir tablo oluşursa seçime iddialı şekilde hazırlanan iktidar partisi zarar görür. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik önemli bir açıklama yaptı.

Özetle “Yolsuzluk ve rüşvet gibi Türkiye’nin kronikleşmiş hastalığını çözme iddiasıyla bundan 11 yıl önce iktidara gelen bir partinin aksi yönde davranamayacağını” anlattı. Ortalık toz duman olduğu için şimdiden Borsa’nın iki günlük kaybı vahim boyutta. Seçimler yaklaştıkça gerginliğin artma riski yüksek. Bundan yatırımlar zarar görür, ekonomi yara alır, Türkiye’nin görünümü olumsuz etkilenir. Ülke bir girdaba sürüklenirse hepimiz içine çekiliriz.