Giriş
İzmir, tarihinin en kapsamlı orman yangınlarından birinin yaralarını birlikte sarmak için el ele veriyor.
Türk milletinin özgürlüğünü ve egemenliğini ilan ettiği 30 Ağustos’ta, İzmir’i de yeniden ayağa kaldıracak adımlardan biri atıldı.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in ‘Gel, gör, koru’ sloganıyla yaptığı çağrıya uyan binlerce İzmirli, Karabağlar, Seferihisar, Menderes, Karabağlar ilçelerine yayılan yangın yerinde toplandı.
Toplantıda Soyer umutları artıran açıklamalar yaptı. Öncelikle, bölgenin kesinlikle imara açılmayacağını söyledi.
Çoğumuzun bildiğinin aksine 500 değil 5 bin hektardan fazla alanın yandığı bilgisi en can alıcı açıklamasıydı. Belediye olarak 3 bin 800 hektarlık orman kazandırmaya kararlı olduklarını söyledi.
Başkan Tunç Soyer bu buluşmada, yakın zamanda yapılacak çalışmaları da anlattı. 9 Eylül’de Fuar’da bağış konseri düzenleniyor. Bu konser 10 lira verilerek izlenecek ve sanatçılar ücret almayacak.
Toplanan para da ormanlık bölgenin ihtiyaçları için kullanılacak. Konser alanına ağaçlandırma yapılacak arazilerin haritaları konulacak ve kim ne kadar ağaç dikmek istiyorsa bağışını yer göstererek yapacak. Kimin, nereye ne kadar bağış yaptığını tüm İzmir, tüm Türkiye bilecek.
‘Hoş geldin bebek’ paketiyle beraber çocuklar ağaçlarıyla büyüyecek. Ayrıca tüm çocuklarımız yangının dehşetiyle yüzleştirilecek.
Yanan alanlar gösterilecek. Bunun yanı sıra birçok eğitim verilecek... Tüm bunlarla içimizdeki yangını bir nebze de olsa söndürebileceğiz.
Bizler de bu felaketin yaralarını sarmak için seferber olmalı, hepimiz bu topraklara sahip çıkmalıyız.
Ben İzmirlilerin hassasiyetine, inancına güveniyorum. Atalarımızın huzur içinde yaşayalım diye canlarını ortaya koyduğu, miras bıraktıkları topraklara sahip çıkacağız, çocuklarımıza daha iyi bir vatan bırakacağız. Çünkü biz İzmirliyiz, küllerimizden doğmayı iyi biliriz.
30 AĞUSTOS’UN KIYMETİNİ BİLMEK GEREK
Topraklarımızın düşman işgalinden kurtuluşu anlamına gelen, bağımsızlığımızın simgesi 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 97’nci yıl dönümü hepimize kutlu olsun.
Sadece şunu düşünsek yeter; 30 Ağustos olmasaydı, her birimiz kim bilir hangi ülkenin boyunduruğu altında olacaktık.
Kurtuluş Savaşı’nın gerçek anlamına kafa yormamız için bu günler en güzel fırsat. Bu güzel ülkenin nasıl geri kazanıldığını unutmamak, 30 Ağustos’un kıymetini bilmek zorundayız.
