Giriş
Bu salı 8 Mart Dünya Kadınlar Günü... Her yıl olduğu gibi bu yıl da 8 Mart’ta iş yerlerinde kadınlara çiçekler verilecek, siyasetçilerden kanaat önderlerine kadar hemen herkes çok güzel, çok anlamlı sözler söyleyecek, sosyal medyada paylaşım rekorları kırılacak ama muhtemelen yine pek bir şey değişmeyecek. Elbette ki kadınların geçmişten gelen algılardan, geleneklerden, erkek egemen toplumun yerleşik kurallarından kaynaklanan pek çok sorunu var. Ama bu yazıda öncelikli olarak kadın cinayetlerini ele almak istiyorum.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun açıkladığı rapora göre, Türkiye’de 2021 yılında 280 kadın, erkekler tarafından öldürüldü. 217 kadın ise şüpheli şekilde ölü bulundu. Rapora göre, 2021 yılında öldürülen 280 kadının 124’ü evli olduğu erkek, 37’si birlikte olduğu erkek, 24’ü tanıdık bir erkek, 21’i eskiden evli olduğu erkek, 16’sı akrabası, 13’ü eskiden birlikte olduğu erkek, 13’ü babası, 11’i oğlu, 6’sı kardeşi, 3’ü tanımadığı biri, 1’i de kendisini takip eden erkek tarafından öldürüldü.
11 kadının ölümüne sebep olan kişilerin yakınlık durumu ise tespit edilemedi. Söz konusu kadınların 178’inin evinde, 33’ünün sokak ortasında, 12’sinin arazide, 10’unun iş yerinde, 9’unun arabada, 8’inin ıssız yerde, 6’sının otelde, 2’sinin apartman girişinde, 2’sinin parkta, diğerlerinin kömürlük, baraka, okul önü, minibüs, evinin dışındaki tuvalet, avukatlık bürosu, fabrika, otopark, evinin önü, sağlık ocağı bahçesi gibi mekanlarda öldürüldüğü belirtildi. Raporda, öldürülen kadınların 33’ünün cinayetler öncesinde polis ya da savcılığa şikâyette bulunduğu ya da hakkında koruma kararı bulunduğu vurgulandı.
Ne yazık ki ilgili bakanlıkların yaptığı tüm çalışmalara, sivil toplum örgütlerinin gayretine rağmen kadın cinayetleri her yıl artarak devam ediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın cuma günü katıldığı bir toplantıda söylediği, “Kadın cinayetlerinde iyi hal indirimi olmayacak” sözü, sorunun çözümünde en etkili yol olarak görünüyor. Umarım bu söz bir an evvel hayata geçer ve 2023’ün 8 Mart tarihinde bambaşka bir tabloyu konuşuyor oluruz. 8 Mart Dünya Kadınlar Gününüz kutlu olsun.
EN KIRILGAN ÜLKEYİZ
İklim Değişikliği 2022: Etkiler, Uyum ve Kırılganlık Raporu yayınlandı. Rapora göre Türkiye, aşırı hava olaylarına karşı Avrupa’nın en kırılgan ülkesi... Ayrıca yüksek sera gazı emisyonlarının bu şekilde devam etmesi durumunda, önümüzdeki dönemde taşkınlar, kuraklık, sel ve toprak kayıpları gibi doğal afetlerin sayısında da önemli bir artış olabilir.
IPCC Başkanı Hoesung Lee, raporu değerlendirirken şu ifadeleri kullandı: “Bu rapor, harekete geçmemenin sonuçları hakkında çok ciddi bir uyarıdır.” Yazılarımda iklim değişikliği ya da doğru ifadeyle iklim krizi konusuna sık sık değiniyorum. Çünkü yaptığım iş gereği bu konuda zamanın iyiden iyiye daraldığını görüyorum. Herkesin bir an önce bunu görebilmesini diliyorum.
HAYIRLI OLSUN
Geçtiğimiz cuma günü Tarım ve Orman Bakanlığı’nda devir teslim töreni vardı. Son dört yılda yakın çalışma fırsatı bulduğumuz ve başta İzmir Tarım Teknoloji Merkezi ve İzmir tarımını kökünden değiştirecek olan tarıma dayalı ihtisas organize sanayi bölgeleri konusunda kentimize büyük destek veren Bekir Pakdemirli, bayrağı Vahit Kirişçi’ye teslim etti. Bu vesileyle Bekir Pakdemirli’ye destekleri için çok teşekkür ediyor; ilk demecinde “Tarıma yönelik teknolojiyi desteklememiz gerekiyor” ifadesini kullanan yeni Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi’ye başarılar diliyorum.
