Giriş
Türkiye, Suriye’de yıllardır süren savaşın etkilerini en ağır ödeyen ülke oldu... Hem ekonomik açıdan hem de güvenlik açısından ciddi sıkıntılar yaşadı.
Dört milyon mülteciye kapılarını açtı ve bugüne kadar 40 milyar doları aşan çok büyük bir fatura ödedi.
Oluşan bu tablo, pek çok ekonomik ambargodan daha ağır bedeli ifade ediyor. Bu durumun sürdürülemez olduğu aşikârdı. Barış Pınarı Harekâtına da bu sürecin bir sonucu olarak ihtiyaç duyuldu. Artık sözün bittiği yerdeyiz.
Kahraman mehmetçiklerimiz, Türkiye’nin sınır güvenliğini korumak, sınırımızın hemen diğer tarafında bize yönelik tehditleri ortadan kaldırmak için orada.
Terör örgütleri PKK/PYD ve DEAŞ’a yönelik bir operasyon bu. Mehmetçiklerimizin muzaffer olacağına inanıyorum. Kalbim ve dualarım onlarla.
Öncelikli olarak bölgede en kısa zamanda barışın tesis edilmesini ve askerlerimizin sağ salim yurda dönmesini temenni ediyorum. Hayatının büyük bölümü savaş meydanlarında geçen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi “Askeri hareketler, siyasi faaliyetlerin ümitsiz olduğu noktada başlar.
Ümidin güvenli bir surette geri dönüşü, orduların hareketinden daha seri hedeflere ulaşmayı temin edebilir...” Bölgenin de ümide ihtiyacı var.
HER YERDE EŞİTİZ
Ülkemiz petrol, doğalgaz gibi yeraltı kaynakları açısından zengin bir ülke değil. Bizim en büyük zenginliğimiz, genç nüfusumuz. Bu gücü etkin kılmanın tek yolu da iyi bir eğitim vermekten ve mümkün olan en yüksek oranda kadın erkek herkesi çalışma hayatının içine sokmaktan geçiyor.
Bu nedenle, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin “kadınların ve erkeklerin toplumsal yaşamın her alanına eşit katılımı” olarak tanımlanabilecek toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda farkındalık yaratmak ve cinsiyete dair ayrımcılığın önüne geçmek için iletişim çalışmalarına başlamasını son derece olumlu buluyorum.
Açıkçası, İzmir’de kapalı ve açık alanlarda, reklam panolarında, toplu ulaşım ve dijital ilan panolarında kullanılacak video ve görsellerle desteklenecek olan bu alandaki iletişim kampanyasının sloganını da çok beğendim:
“Her Yerde Eşitiz...” Kadın ve erkeğe biçilen rolleri iş ve meslekler üzerinden sorgulayan bu örnek kampanyada, emeği geçen herkesi tüm kalbimle tebrik ediyorum.
DOKTOR BEKLİYOR
Çeşme, Türk turizminin en önemli merkezlerinden biri... Yaz aylarında nüfusu bir milyonun üzerine çıkan, bayram tatillerinde daha büyük kalabalıklara ev sahipliği yapan yarımada, artık kışın da ikamet edilen bir adres... Buna karşılık bölgenin tek devlet hastanesi aylardır doktorsuz.
Çeşme Alper Çizgekanat Devlet Hastanesi’nde; Göz, Nöroloji, Dahiliye, Kardiyoloji, Göğüs Hastalıkları, Fizik Tedavi, Anestezi Uzmanı ve Kadın Doğum bölümlerinde aylardır doktor bulunmuyor.
Bu duruma tepki göstermek için harekete geçen Çeşmeli muhtarları destekliyor ve Sağlık Bakanımız Sayın Fahrettin Koca’nın, bir ihmalden kaynaklandığını düşündüğüm bu duruma sessiz kalmayacağına inanıyorum.
