Mehmet Coşkundeniz Aldatmak ille de buluşmak mıdır?
HABERİ PAYLAŞ

Aldatmak ille de buluşmak mıdır?

Sevgilimin başka bir kadınla yaptığı yazışmaları yakaladım. “Bunlar sadece yazışma. Hayata geçmiş hiçbir şey yok. Bu kadınla buluşmadım, görüşmedim” diyor. Ama konuşmalarda birbirlerini beğendikleri yönünde cümleler var. Bunu sorduğumda da “Ne var yani insan birini beğenip bunu söyleyemez mi?” diyor. Aldatmış sayılması için ille o kişiyle buluşması mı gerekir? BETÜL

Olaya şöyle bakalım. Eğer bu konuşmaları ortaya çıkarmasaydın sevgilin o kadınla mesajlaşmaya devam edecekti. Bu mesajlar ne kadar uzun sürerse buluşma ihtimalleri de o kadar yükselecekti. Yani sevgilinin yaptığı şey ‘aldatmaya teşebbüs’ suçunu oluşturuyor. Henüz hayata geçmemiş ama geçme olasılığı çok yüksek. Üstelik işin içinde bir de ‘olası kast’ var. Yani sevgilin o kadınla mesajlaşmaya başlayarak bir gün buluşabilme ihtimalini de göze aldı. Olayın sonuçlarını bilerek bu şekilde davranmaya devam etti. Şimdi tekrar düşün. Sevgilin seni aldattı mı?

Haberin Devamı

Aldatmak ille de buluşmak mıdır

ANLAŞILMAK NEDEN BU KADAR ZOR?

Sevgilimin her olayda kendini haklı çıkarmasından bıktım artık. En küçük bir tartışmada bile beni suçlayıp kendi fikrinin doğru olduğunda ısrar ediyor. “Biraz da benim tarafımdan bak olaya” diyorum, “Herkes kendinden sorumludur” diye cevap veriyor. Oysa biraz da olsa beni anlamasını istiyorum. Bu şekilde devam etmeyeceğini biliyorum ama ondan da vazgeçemiyorum. SEREN

Sana kötü bir haber vereyim, sen vazgeçemesen de sevgilin senden vazgeçmiş. Tıpkı senin gibi o da böyle devam etmeyeceğinin farkında. Buna rağmen empati yapmıyor, seni dinlemiyor, anlamaya çalışmıyor. Sadece egosunu tatmin ediyor. Fikir anlamında sana üstünlük kurarak hakimiyetini kabul ettirmek istiyor. Bunun psikolojik şiddet olduğunu bilmelisin. Ve ne yazık ki psikolojik baskı ile başlayan şiddet büyük çoğunlukla sonunda fiziksel şiddete dönüşüyor. Bir an önce önlemini almalısın. Devam etmeyeceğini anlamışsan, bunu hayata geçirmek için çabalamalısın.

BOŞANDIM AMA ÇOK PİŞMANIM

24 yaşında evlendim. 3 yıl sonra hayatımı yaşayamadığımı, özgürlüğümün kısıtlandığını düşünerek saçma sapan nedenler uydurup boşandım. Eşim o zaman bana “İkimize de yazık ediyorsun. Pişman olacaksın ama ne yazık ki çok geç olacak” demişti. Dediği gibi oldu. Size pişmanlığımın derecesini anlatamam. Eski eşime dönmek istedim ama tabii ki kabul etmiyor. Bir yolu yok mu? TOLGA

Haberin Devamı

Cevabı baştan vereyim, hayır yok. Ama en azından aynı şeyi tekrar yaşamaman için sana birkaç öneri vereyim. Evliliğin bir oyun olmadığını anlamışsındır. Evlilikle kurduğun hayatın ve tabii ki ailenin ne kadar önemli olduğunu da anlamışsındır. Öyleyse kendini hazır hissetmeden, evlilik sorumluluğunu taşıma gücünü kendinde bulmadan sakın aynı şeye teşebbüs etme. Eski eşin kendine yeni bir hayat kurmuştur. Zaten onun hayatını bir kez mahvettin, bir daha yeltenme. Bırak o hayatını yaşasın. Sen de artık geçmişi düşünmeyi bırakıp kendine yeni bir hayat kur.

YALNIZIM DİYE DIŞLANIYORUM

Çevremdeki arkadaşlarım ya evlendi ya da sevgilileri var. Tek tabanca olarak bir tek ben kaldım. Bu halimden mutlu olduğumu söylesem de arkadaşlarım bana inanmıyor. Önceleri sürekli birini ayarlamaya çalışıyorlardı. Baktılar ben ilgilenmiyorum, şimdi de dışlıyorlar. Artık beni birlikte oldukları toplantılara, buluşmalara çağırmıyorlar. Yalnız olmak bu kadar mı kötü? ERDEM

Haberin Devamı

Sana Türkiye İstatistik Kurumu’nun rakamlarıyla cevap vereyim. 2021 yılı itibarıyla Türkiye’de yalnız yaşayanların sayısı yaklaşık 4.5 milyon. Hanehalkı nüfusuna göre oranı yüzde 17.9. 2004’te yalnız yaşayanların sayısı sadece 600 bindi. Demek ki yalnız yaşamak artık bir zorunluluk değil tercih. Kimse seni bu tercihinden dolayı suçlayamaz. Arkadaşların ‘çift’ olmanın daha değerli olduğunu düşünebilir ancak yanılıyorlar. Madem onlar taragından dışlanıyorsun o zaman sen de kendine yeni bir çevre oluşturmalısın. Tıpkı senin gibi düşünen ve yalnızlığı bir tercih olarak gören kişilerle...

Sıradaki haber yükleniyor...
holder