Mehmet Coşkundeniz Aşka en baştan başlayalım mı?
HABERİ PAYLAŞ

Aşka en baştan başlayalım mı?

Yeni bir yılın ilk günündeyiz hepimiz. Aslında dünden hiçbir farkı yok ama sonuçta umutlarımız var, planlarımız var, kendimize verdiğimiz sözler var. Kiminiz, bu yıl ‘gerçek aşkı’ bulmak için kendinize söz verdiniz. Kiminiz, gayet güzel giden ilişkinizi bir sonraki aşamaya taşımayı umut ediyorsunuz. Kiminiz de sorunlar içinde tükenmiş ilişkinizi bu yıl bitirme cesaretini göstermek için plan yaptınız. Her neyse, öyle ya da böyle yeni yıl için hissettiğiniz her şeyin içinde aşk var, biliyorum. Madem yeni yıl, yeni başlangıçlar demek o zaman bu yazıda aşkı en baştan ele alalım. ‘Aşk 101’ seviyesinden yani. Aşkla ilgili bilinen tüm klişeleri bir kenara koyalım, gerçeklerle yüzleşelim.

Haberin Devamı

KAÇ KERE SEVER İNSAN?

En önemli konu, insanın kaç kez aşık olacağı konusu. Hanımlar, beyler; insan defalarca aşık olur. İnsanın sadece bir kez aşık olabileceğine dair söylenen bütün sözler yalandır. Hepimizin defalarca aşık olma potansiyeli vardır. Biz sadece birine aşıkken başkasına aşık olmayız. Ama o aşk bittiği andan itibaren başkasına aşık olabilme potansiyeline sahip oluruz. Yani çok sayıda aşk yaşamamız, çapkın olduğumuz anlamına gelmiyor. Peki ya aşkın süresi?

Aşk kalple dışa vurulsa da aslında tamamen bir beyin faaliyeti. Aşık olduğumuz andan itibaren beynimiz vücudumuzun kimyasını değiştirmeye başlıyor. İşte bu kimya da fazla uzun sürmüyor. Ortalama iki yıl sekiz ay 25 günlük bir süre biçilmiş. Çünkü aşık olduğumuzda salgıladığımız hormonları sürekli salgılasaydık ömrümüz sadece 25 yıl sürerdi. Evet, aşkın süresi olsa da sevgi başka bir şey. Sonsuz olan sevgidir.

Tanımadığımız insana aşık oluruz, tanıdıkça severiz ya da sevmeyiz. Bir kişiyi sevmeye başladığımız andan itibaren de artık ondan nefret etmeyiz. Küssek de etmeyiz. Bu yüzden sevgi kalıcıdır. Herkesin aradığı ilişki de aşkla başlamış, sevgiye dönüşmüş ve hayat arkadaşlığı ile süren ilişkidir.

KONTROLSÜZ DUYGU

Kimileri, “Bu aralar kendimi işime verdim, aşka vaktim yok” diyor ya, böyle bir şey mümkün değil. Aşkla ilgili elimizde çok sayıda bilimsel veri var. Vücutta yarattığı etkiler, duygusal dünyamızda yarattığı etkiler gibi... Ama aşkla ilgili hâlâ çözülememiş üç şey var: 1- Kime? 2-Ne zaman? 3- Nerede? aşık olacağımızı bilemiyoruz. Bir başka deyişle biz aşkı kontrol edemiyoruz. Platonik aşk meselesi de başka bir konu.

Haberin Devamı

Platonik aşkın, ‘duygularımızı söyleyemediğimiz kişiye duyulan aşk’ olduğu sanılır. Oysa platonik aşk, ‘var olmayan, hayallerde yaşatılan kişiye duyulan aşk’tır. Duygularımızı söyleyemiyorsak ya da duygularımızın karşılığını alamıyorsak onun adı platonik aşk değil ‘kara sevda’dır. Seks aşkın neresinde? Cevap veriyorum, özünde. Arzulamadığınız birine aşk besleyemezsiniz. O yüzden aşkın temelinde seks yatar. Aşık olduğunuz kişiyle seks yapma olanağınız yoksa bile onunla birlikte olma anlarını düşleyebilirsiniz. Peki, aşksız seks olur mu? Evet, olur. Bedensel tatmine yönelik seksin tarafı da olabiliyor insan.

Ve bu hiç garip de değildir. Kişiye değil de başka bir şeye, nesneye falan aşık olunabilir mi? Hayır, olunamaz. “Ben doğaya aşığım, ben evladıma aşığım, ben babama aşığım” gibi kavramlar o kişilere ya da varlıklara duyduğumuz sevginin büyüklüğünü göstermek için kullanılır. Yani aşk öylesine güçlü bir duygudur ki, bir şeye duyduğumuz bağlılık ve sevgiyi de aşk kelimesiyle ifade ederiz. Yoksa çiçeğe, böceğe aşık olmuyoruz.

Haberin Devamı

MUTLU AŞK VARDIR

Her aşkın sonunun kötü biteceğine dair yargıyı da unutalım arkadaşlar. Aragon’un ‘Mutlu Aşk Yoktur’ şiiri, aşkı kötü biten herkesin adeta milli marşı gibi. Aragon o şiiri, savaş koşularında, umutsuzluk içinde yazdı. Yoksa onun Elsa ile yaşadığı aşk dillere destandır, o şiirleri okumanızı tavsiye ederim. Mutlu aşk vardır ve aşkı mutlu kılmak da tamamen sizin elinizdedir.

Bir de ‘ruh eşi’ arayışı var. Kendi yarattığımız mükemmel kişiliklere, kendi kriterlerimizle oluşturduğumuz sevgili tiplerine uygun birini bulamadığımızda “Ruh eşimi bulamıyorum” diyoruz. Oysa sen o an kiminle mutluysan ruh eşin odur. Yani hayatını sadece bir tek kişiyi arayarak geçirirsen öyle birini bulamazsın. Mutlu olduğun herkes senin ruh eşindir. Bir aşkı nasıl unutabiliriz peki? Unutamayız elbette. Zaten bu mümkün değil ki! Siz beş-altı yaşlarındayken geçirdiğiniz kazanın yarattığı acıyı bile unutmuyorsunuz.

O aşkları da unutmayacaksınız. Sadece yaşanıyor ve bitiyor. Siz de yeni durumunuza uyum sağlayıp yaşamınızı sürdürüyorsunuz. Ayrıca unutmaya çalışmak beyhude bir uğraş. Tüm aşklar bizim hayatımızın zenginliğidir. Herkese yeni yılda, diledikleri gibi yaşayacakları ve mutluluğu bulacakları bir aşk diliyorum. Yılınız, aşksız geçmesin...

Sıradaki haber yükleniyor...
holder