Mehmet Coşkundeniz Aşkın ve evliliğin tarihçesi
HABERİ PAYLAŞ

Aşkın ve evliliğin tarihçesi

'Aşk’ sözcüğü nereden geliyor? İlk aşk mektubunu kim yazdı? İnsanlık kur yapmayı ne zaman öğrendi? Evlilik ne zaman ortaya çıktı? Evlenirken niçin yüzük takıyoruz? İlk düğün pastası ne zaman yenildi? Şimdi koltuğunuza kurulun, aşkın ve evliliğin tarihine doğru keyifli bir yolculuğa çıkın...

Aşkın ve evliliğin tarihçesi

‘AŞK’ SÖZCÜĞÜ NEREDEN GELİYOR?

Farsça bir kelime olan ‘aşk’, yine Farsça bir kelime olan ‘Aşeka’dan geliyor. Aşeka ‘sarmaşık’ demek. Sarmaşıklar, kuşattığı ağacın hayatına ortak oluyor. Bir süre sonra ağaç, hem kendini hem de sarmaşığı beslemekte zorlanınca ölüyor. Aşırı sevginin de, sevenin sevdiğinden başkasıyla ilgisini kestiği, onu sarartıp soldurduğu için bu duyguya aşk denmiştir.

Haberin Devamı

İLK AŞK MEKTUBU VE ŞİİRİ

Mezopotamya’da hüküm sürmüş Sümer uygarlığında kral aynı zamanda ‘Tanrı’ olarak görülüyordu. Milattan önce 2500 yıllarında hüküm sürmüş Kral Su-Sin’in eş olarak seçtiği rahibenin yazdığı metin, tarihin bilinen en eski aşk şiiri ve mektubu olarak kabul edilir. Bir taş tablete çivi yazısıyla kazınmış olan mektup, 1899’da Nippur’da bir Amerikalı arkeolog tarafından bulundu.

KUR YAPMAK NASIL BAŞLADI?

Aşkla ilgili şiirler yazmak, sevdadan konuşmak gibi kavramların Araplar aracılığıyla İspanya’dan Avrupa’ya girdiği söylenir. Sevgiliye kur yapmak Avrupa’da 16. yüzyılda başladı. Daha önceleri evlilik ve cinsel birleşme sevgi-aşk ilişkisiyle bağlantılı sayılmazdı. Hatta kur, sevişme öncesi hazırlık aşaması olmadığı, kurun peşinden mutlaka seks gelmediği için gereksiz yere sözü uzatma olarak algılanırdı.

EVLİLİK NE ZAMAN BAŞLADI?

İlk aşk şiirinin bulunduğu topraklar olan Mezopotamya, ilk evlilik belgesinin de bulunduğu yerdir. Bilinen en eski evlilik belgesi, Yahudiler’den kalma milattan önce 5. yüzyıla ait Arapça yazılmış bir papirüstür. Sağlıklı, 14 yaşında bir kızın altı inek karşılığında evlilik aktinin yapıldığını bildirmektedir. Aslında bir çeşit başlık parası...

DÜĞÜN PASTASI NASIL ORTAYA ÇIKTI?

1600’lü yıllarda küçük pastalar ve kekler düğünde üst üste yığılır, ne kadar yüksek görünürse o kadar övünülürdü. 1660’larda İngiltere Kralı II. Charles’ın Fransız aşçısı estetik açıdan çok kötü görünen bu duruma müdahale etti ve yığını andıracak şekilde çok katlı düğün pastasını yaptı. O tarihten sonra da çok katlı düğün pastaları gelenekselleşti.

Haberin Devamı

FLÖRT ETMEK NE DEMEKTİR?

1598’de İngilizce’de flört, ‘şaka, dalga geçmek’ anlamına geliyordu. 200 yıl sonra anlamı ‘görüşme, davet için aramak, kur yapıp gezmek’ olarak kayıtlara geçti. Flörtün Türkçesi ise önce ’konuşmak’tı. Sonra ’çıkmak’ oldu. Çıkmak, buluşmak amacıyla evden ayrılmak, toplumsal yerlerde görünmekten korkmamak anlamına geliyordu.

GELİNLİK VE DUVAK

Asurlular’da nikah, tanıklar önünde kadının başını örtmesiyle tescil edilirdi. Kuzey Avrupa ülkelerinde yalnızca kaçırılan gelinler yüzlerini örterdi. Milattan önce 4. yüzyılda Yunanlılar ve Romalılar’da yarı saydam peçeler moda oldu. 16. yüzyılda İngiltere ve Fransa’da beyaz gelinlikler yaygınlaşmaya başladı.

BALAYINI UNUTMAYALIM

’Balayı’nın kökeninde gerçekten de bal var. Kuzey Avrupa’da kız kaçırıldığında iki aşığın saklandığı yeri yalnız onlara köyden yiyecek ve bal getiren arkadaşları bilirdi. Ayrıca Kuzey Avrupa’da yeni evlilerin ilk aylarında şarapla karıştırılmış bal içme geleneği de vardı. Hatta ünlü Hun hakanı Attila, bir düğünde bu içkiyi içtikten sonra boğularak gizemli bir şekilde yaşamını yitirmiştir.

Haberin Devamı

NİKAH SONRASI ÖPÜŞMEK

Damadın gelini öpmesi ilk çağlarda evlilik anlaşmasının mührü olarak kabul edilirdi. Aynı zamanda gelinin ruhundan bir parçanın damada, damadın ruhundan bir parçanın da geline geçtiğine inanılırdı. Aynı adet günümüzde de sürüyor.

ALYANS NEREDEN GELİYOR?

Yunanlılar milattan önce 3. yüzyılda sol elde ’yüzük parmağı’ diye adlandırılan parmaktan geçip kalbe ulaşan bir damar olduğunu öne sürdüler. Bu damara ‘aşk damarı’ dediler. (Günümüzde böyle bir damarın olmadığı kanıtlandı.) Evliliğin sembolü olan alyans işte bu yüzden sol ele takılır. Bu adeti Romalılar da benimsedi ve günümüze kadar geldi.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder