Mehmet Coşkundeniz Ayna ayna söyle bana aldatmayan kaldı mı dünyada?
HABERİ PAYLAŞ

Ayna ayna söyle bana aldatmayan kaldı mı dünyada?

Biraz nefes almak için mekanın dışına çıktığımda geldi yanıma. "Ben sizin yazılarınızla tanıdım aşkı" dedi, "Ama beni yanılttınız. Sizin yazılarınızdaki gibi aşk yok. Herkes herkesi aldatıyor. Hatta bana göre aldatmayan kimse de kalmadı. Varsa birkaç kişi, onlar da ya paraları olmadığından ya da attıkları oltaya kimse yakalanmadığından" diye devam etti. Belli ki bir 'aldatılma' öyküsü vardı. "Nasıl bir şey yaşadınız da bu kanıya vardınız?" diye sordum.

"Dört yıllık ilişkim aldatmayla sonuçlandı. Şüphelendiğim zaman beni ikna etmek için çok uğraştı. 'Hayır yok öyle bir şey, seni çok seviyorum, senden başkasını gözüm görmüyor' gibi sözlerle beni sakinleştirdi. Ama aradan altı ay geçtikten sonra 'Aramızda bir şey yok' dediği kadınla bir ilişki yaşadığının ortaya çıkması beni yıktı. Ben onun aldatmasından çok, aptal yerine konmaya kızıyorum" dedi. Ama asıl öfkelendiği şey başkaydı.

Haberin Devamı

MİDEM BULANIYOR ARTIK

"Ben normalde sıcak kanlı bir insanım. Bana yakınlık gösterene, asgari ölçüde aynı yakınlıkla karşılık veririm. Fakat erkeklerin bu yakınlığı başka yere çekmesi beni delirtiyor. Üstelik bunların hepsi evli. Örneğin; arkadaş ortamında görüşüyoruz. Benim yanımda eşlerine 'Canım, cicim, aşkım' demeler, sarılmalar, öpmeler… Sonra telefonuma 'Senden çok etkilendim, görüşelim' diye mesaj yazmalar... Midem bulanıyor artık."

Tam bir şey diyecektim ki susturdu beni, "Yoksa siz de benim bu tür davranan erkeklere mavi boncuk dağıttığımı mı düşünüyorsunuz?" diye sordu. "Hiç öyle bir şey düşünmemiştim" cevabını verdim.

"Ben onlara bu cesareti verdiğimi düşünmüyorum. Ama algıları şu: 33 yaşına gelmiş bekar bir kadın her türlü teklife açıktır. Değilim arkadaş, değilim. Ben de herkes gibi aşk arıyorum, uzun soluklu ilişki arıyorum. Ben sizin gecelik zevklerinizi tatmin edecek bir makine değilim. İşte bunları gördükçe erkeklere de kadınlara da güvenim sıfırlanıyor. Ve soruyorum, şu dünyada herkes mi aldatır?"

GENELLEMELER YANILTIR

"Herkes aldatmıyor tabii ki" diye cevap verdim. Tabii bu kısa cevapla ikna olması mümkün değildi. "Genellemelerden mümkün olduğu kadar kaçınmak lazım. Türkiye'de aldatma boşanma sebepleri arasında üçüncü sırada. Boşanan kadınların yüzde 31'i, erkeklerin de yüzde 32'si evliliğinin ihanet nedeniyle bittiğini söylemiş. Demek ki her üç boşanmadan birinde aldatmayla karşılaşıyoruz. Ama bu yüzden boşanmayanların hepsinin de eşlerine sadık olduğunu söyleyemeyiz tabii ki."

Haberin Devamı

"İyi de, böyle yaşanmaz ki? Nasıl güveneceğim insanlara?" diye endişeli bir şekilde sordu sorusunu. "Senin için artık 'mutlak güven' diye bir şey yok maalesef" dedim, "Çünkü bir kez aldatıldın. Zaten bir insana sonsuz güven duymak imkansızdır.

Çünkü aslında hepimizin yaşadığı üç farklı yaşam vardır. Sosyal yaşamımız; toplum içinde, iş ortamında, yolda, sokakta, bir kafede, arkadaşlar arasında gösterdiğimiz davranış şekilleridir. Genellikle maskeli bir yaşam şeklidir bu. Ortama uyum sağlamak diye de adlandırılabilir. Özel yaşamımız; ailemizle, eşimizle, sevgilimizle paylaştığımız yüzümüz.

Zayıflıklarımızı, zaaflarımızı ortaya koyduğumuz ve sosyal yaşama göre çok daha rahat ettiğimiz yaşam biçimimiz. Bir de gizli yaşamımız vardır. Hiç kimseyle paylaşmadığımız, sadece kendimizin bildiği yaşamımız. Hayatımızın karanlık yüzü. Tek başınayken yaptıklarımızdan tut, kimseyle paylaşmadığımız düşüncelere kadar her şeyi kapsıyor. Hangi seri katilin eşi yakalanana kadar onun seri katil olduğunu biliyordu ki?"

Haberin Devamı

HER İLİŞKİ FARKLIDIR

Bu uzun konuşmamın ardından gülümsedi, "Yani siz bana 'Aldatmayı sineye çek, yaşamına devam et' mi diyorsunuz?" 

"Elbette hayır" dedim, "Ama aldatmayla ilgili kafamızda yer alan yanlış inançları bir kenara bırakmak, kendi durumumuza odaklanmak ve bu durumdan edindiğimiz deneyimleri değerlendirmemiz gerektiğini söylüyorum. Aldatmayı genellemek yerine her ilişkinin farklı yaşanacağına inanmanın aldatılma sürecini daha kolay atlatmamıza yardımcı olacağını anlatmaya çalışıyorum. Aldatılma her ilişkinin korkulu rüyası olsa da bu durumla başa çıkma yöntemlerimiz bizi daha güçlü ve olumlu bireyler haline getirebilir."

"Yok artık" dedi, "Aldatmanın ilişkiyle iyi geleceğini de söyleseydiniz bari."

"Şaşıracaksın ama bazen evet. Çoğu çift aldatma durumlarında ilişkilerini bitirmek yerine kurtarmak için çaba sarf ediyor. Bu çaba sırasında aslında aralarındaki iletişimsizliğin ne duruma geldiğini fark ediyor. Başarabilirlerse, bu olumsuz durumdan daha güçlü ve birbirlerine bağlı bir çift olarak çıkabiliyorlar."

"Söylediklerinizi düşüneceğim" deyip içeri girdi. Herkesi suçlamak en kolay yoldur hepimiz için. "Herkes aldatır" deyince kendimizi bu durumdan soyutladığımızı düşünürüz. Ama öyle değildir. 'Herkes'in içinde biz de varız. Aldatmasak da...

Sıradaki haber yükleniyor...
holder