Mehmet Coşkundeniz Eğlencede fahiş fiyat
HABERİ PAYLAŞ

Eğlencede fahiş fiyat

Gazetem POSTA’da birkaç gün önce şarkıcıların yılbaşı programı için alacakları ücreti anlatan bir haber yayınlandı. Magazin servisimizin titizlikle hazırladığı bu haberi gündemde görünce önce inanamadım. 2 saatlik konser için 1 milyon, 900 bin gibi rakamlar vardı çünkü. Ama haber doğruydu. Hatta fazlası var, eksiği yoktu. Bu ücretlerle ilgili birkaç tanıdığıma telefon edince inanılmaz rakamlar duydum. Ünlü bir erkek pop şarkıcımız Cumhuriyet Bayramı konseri için masraflar hariç 1 milyon 200 bin lira talep etmiş mesela.

Haberin Devamı

Bu durumda yılbaşında bir yerde sahneye çıkıyorsa büyük olasılıkla 1.5 milyon lira falan ister diye düşünüyorum. Hadi belediye konserlerini anlıyorum, kültür-sanat bütçeleri, sponsor destekleriyle ücret karşılanabiliyor. Ama 200-300 kişilik mekanlarda 1 milyon, 900 bin, 700 bin gibi ücretler talep etmek de ne oluyor? Talep edilen bu ücretler vatandaş için eğlenceyi çok pahalı bir noktaya getiriyor.

Hadi gelin insaflı davranalım. 500 bin lira alan bir şarkıcı, 1000 kişilik salonda sahneye çıksa, kişi başı maliyet 500 TL oluyor. E gittiğiniz yerde bir iki kadeh içip bir şeyler yeseniz en az 1000 TL’lik oluyorsunuz. Kusura bakmayın ama buna ‘fahiş fiyat’ denir. Bu fiyatlar böyle devam ederse yakında bankaların ‘konser kredisi’ diye yeni bir kredi türü çıkarmasına hiç şaşırmayacağım.

‘C KUŞAĞI’

Kozmetik işi yapan Selin Ciğerci, bir sohbette Özdemir Erdoğan’ı, Uğur Yücel’i, Alpay’ı tanımadığını söylemiş. Sonra da “Ben dizi izlemediğim için oyuncuları tanımıyorum. Birini tanımam için magazinel olması gerek” demiş. Bu üç ismi ‘dizi oyuncusu’ olarak görmesine mi kızalım, magazinel olmayan hiç kimseyi tanımamasına mı üzülelim bilemedim.

Benim asıl takıldığım nokta sözlerini savunurken “Ben Z kuşağıyım” demesi. Bir kere hanımefendi 1984 doğumlu olduğu için ‘Z kuşağı’ değil, bir önceki jenerasyonda. Yani ‘Y kuşağı’nda. Şu anki ‘Z kuşağı’ zehir gibi. Saydığı isimleri de tanıyor başkalarını da.

Selin Hanım ille kendisini bir kuşağa dahil edecekse biz ona ‘C kuşağı’ diyelim. Üstelik bu kuşağın yaşla ilgisi yok tamamen bilgiyle ilgisi var. C harfi nereden mi geliyor? Onu da bir atasözü ile anlatalım. “Cahil kendisinin düşmanıdır başkasına nasıl dost olur?”

Haberin Devamı

EVLİLİK BAŞARI DEĞİL, BOŞANMAK DA BAŞARISIZLIK DEĞİL

Fahriye Evcen ile Burak Özçivit hakkında boşanacakları yönünde iddialar vardı. Çift, bu iddiaları güzel bir pozla yalanladı. Ünlü çiftler hakkında zaman zaman böyle iddialar ortaya atılır, kimisi doğru çıkar kimisi yanlış. Fakat asıl mesele evliliğin ve boşanmanın üzerine yüklenen gereksiz anlamlar.

Evlilik bir başarı değildir. Asıl başarıyı bir ilişkiyi sağlıklı ve mutlu bir şekilde sürdürebilmektir. Nikah masasına oturmayı bir zafer olarak algılamak ayrılığın da yenilgi olarak algılanmasına sebep olur. Oysa ayrılık da başarısızlık değildir.

Bütün mesele ilişkimiz varken ya da yalnızken kendi mutluluğumuzdur. Kendi kendimize yeterek, mutlu olarak yaşıyorsak evlilik de ayrılık da sadece ayrıntıdır. Evliyken de ayrıldığımızda da birey olmayı, hayatımızı başkasının varlığına bağlamadan yaşamayı başarabiliyorsak işte asıl zafer budur.

Haberin Devamı
Sıradaki haber yükleniyor...
holder