Mehmet Coşkundeniz Gerçeği ortaya çıkaran tesadüf
HABERİ PAYLAŞ

Gerçeği ortaya çıkaran tesadüf

İlk aşkın ihaneti insana çok daha fazla acı verir. Hem unutulması zordur hem de daha sonra toparlanması. Çünkü daha ilk ilişkinizde ihaneti yaşarsanız, güven duygusunu yeniden kazanabilmeniz çok zamanınızı alır. Aşık olacağımız kişiyi seçemeyiz elbette ama neyle karşılaşacağımızın işaretlerini o kişide görebiliriz. Serhat, Sinem’in ilk göz ağrısıydı. İlk aşık olduğu, ilk dokunduğu, ilk seviştiği insan...

Üniversitede tanışmışlar kısa sürede dolu dizgin bir aşka yelken açmışlardı. “Onu; kendimi, ailemi, arkadaşlarımı hatta bütün dünyayı bana unutacak kadar çok sevmiştim” diye tanımlıyordu bu aşkı. Gözü ondan başkasını görmüyor, arkadaşlarının uyarılarına asla aldırmıyordu. Serhat, üniversite çevresinde pek de iyi anılmıyordu.

Haberin Devamı

Herkes, “Serhat’la arkadaş ol ama sakın sevgili olma. Seni de diğerleri gibi mutlaka aldatır” diyordu. Sinem için bu durum tam bir ‘challenge’a dönüşmüştü. “Göreceksiniz, onun beni çok sevdiğini ve aldatmayacağını kanıtlayacağım size” diyerek meydan okuyordu kötü konuşanlara.

Gerçeği ortaya çıkaran tesadüf

MASADAKİ KONUŞMA

“Gerçeklerin mutlaka ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu vardır” sözü her zaman geçerliliğini korur. Sinem’in gerçeklerle karşılaşması pek de zaman almadı. Üniversitenin ilk yılı bitmiş, Sinem ailesinin yanına dönmüş ve tatilde çalışmaya başlamıştı. Bir kafede garsondu. Bir akşam üstü masalar arasında dolaşıp siparişleri alırken kendisi yaşlarında iki genç kızın konuşmalarına kulak misafiri oldu.

Sinem’in okuduğu üniversiteden bahsediyorlardı ve konuşma arasında “Serhat” isminin geçtiğini duydu. Şaşırdı, okulundan yüzlerce kilometre uzakta bir kentte, hiç tanımadığı iki kadın Serhat’tan neden söz ederdi ki? Merakına yenik düştü, o masaya gitti, “Affedersiniz, ben de o üniversitede okuyorum. Konuştuğunuz Serhat da benim tanıdığım Serhat olmalı” dedi.

Soyadını verip konu edilen kişinin kendi sevgilisi olup olmadığını doğrulamak istedi. Evet, sözü edilen Serhat, Sinem’in sevgilisi olan Serhat’tı. Kızlardan birinin adı Sevda, diğerinin İrem’di. Bu üç kadının ortak noktası, üçünün de aynı anda Serhat’ın sevgilisi olmasıydı. Evet, gerçekler ortaya çıkmıştı.

Haberin Devamı

Sevda ve İrem bir şekilde birbirlerinden haberdar olup konuyu konuşmak için o kafeye gelmiş ve tesadüfe bakın ki o kafede çalışan Sinem de aldatıldığını öğrenmişti. Serhat üç kadını birden idare ediyordu. Daha doğrusu idare edemediği ortadaydı.

YAŞADIKLARI AYNIYDI

Herkes bildiklerini anlatmaya başladı. Sevda, “Olanlara inanamıyorum. Herkes bana ondan sevgili olmayacağını söyledi ama ben inat ettim” dedi. Tıpkı İrem ve Sinem gibi... İrem, “Bana çok değer verdiğini, herkesten farklı olduğumu söylüyordu” dedi. Tıpkı Sevda ve Sinem’e söylediği gibi... Sinem, “Aileme, arkadaşlarıma meydan okudum, sırf onunla ilişkimi yürütmek için herkesi uzaklaştırdım kendimden” dedi. Tıpkı Sevda ve İrem’in yaptığı gibi...

Üç kadın kendilerini sadece aldatılmış ve kandırılmış değil aynı zamanda çaresiz ve yalnız hissediyordu. Şimdi bu başlarına gelen olayı arkadaşlarına, ailelerine anlatsalar “Biz dememiş miydik?” sorusuyla karşılaşacaklardı ve bunu istemiyorlardı. Bu arada üçü de memleketlerindeyken kim bilir Serhat başka hangi kadın ya da kadınlarla gününü gün ediyordu.

Haberin Devamı

Sinem bana bu hikayeyi anlattığında henüz ne yapacağına karar vermemişti. Bu üçlü buluşmadan henüz Serhat’ın haberi yoktu. Üç kadın aralarında anlaşmışlar, bir plan yapana kadar ‘sevgili’ rolünü oynamayı sürdürme kararı almışlardı. “Ne yapmalıyım sence doktor?” diye sordu. “Biliyorum” diye cevap verdim, “Üçünüzün de içi intikam ateşiyle yanıyor.

Bu yaptıklarını bir şekilde ona ödetmek istiyorsunuz. Ama ne yaparsanız yapın içinizdeki öfke öyle bir anda sönmeyecek. Bu yüzden büyük planları bir kenara bırakın. Belli ki bu adam bir ‘ihanet yüzsüzü.’ Daha önce defalarca yakalanmıştır, aldattığı kişilerle defalarca yüzleşmiştir. Onlar da hep sizin gibi düşündü emin ol.

Onlar da bir şekilde intikam almak istedi. Ama durum ortada. Bence en iyisi durumu bildiğinizi ona anlatmak. Sizi artık kandıramayacağını bilmesini sağlayın.” “Bu kadar basit mi ya?” diye tepki gösterdi Sinem. “Değil elbette, sizin onu değil kendinizi düşünmeniz gerekiyor. Bu çemberden ne kadar çabuk çıkarsanız hayata da o kadar çabuk dönersiniz. Zamanını hiçbir işe yaramayacağı belli olan bir intikamı düşünerek mi geçirmek istiyorsun?” dedim cevap olarak.

KABULLENMEK GEREK

Tatil bitti, Sinem, Sevda ve İrem okullarına döndü. Aylar sonra bir mesaj gönderdi bana Sinem, “Doktor söylediğin gibi yaptık. Çok zor oldu ama galiba en doğru yol buydu. Üçümüz birden yanına gittik. Bizi yan yana gördüğünde yüzünün aldığı şekil bile yetti bana. Nevri döndü, kekeledi... Suratına baktık, ‘Sen bir pisliksin’ deyip ayrıldık yanından...”

İhanete uğrayan kişinin olayı öğrendiği an yaşadığı duygular, bir insanın hissedebileceği tüm duygulardan daha kötüdür, bilirim. Ama öfkenin ve intikam hissinin çözüm olmadığını da bilirim. Hayata dönüşün formülü ‘kabullenmek’ten geçer. Yeniden aşka dönmek için, yeniden birini sevebilmek için...

Sıradaki haber yükleniyor...
holder