Yazarlar Herkes mi aldatır?
HABERİ PAYLAŞ

Herkes mi aldatır?

İlişkiler dünyasında tarihin en eski iki sorusundan biridir bu. Diğeri “Aşk mı para mı?” sorusudur. İkinci soruyu bir başka yazıda ele alırız. Bugün şu aldatma meselesine bir mercek tutalım. Tabii durup dururken ele almıyoruz bu konuyu. Aynı dizinin iki oyuncusunun (isimlerini vermiyorum çünkü olay şimdilik iddia) “yılın aşk bombası” olarak lanse edilen ilişkilerinin bitme sebebinin ihanet olduğu söyleniyor. Bu olayda aldatan kişi erkek. İddia ile ilgili yapılan yorumlarda hep şöyle söyleniyor: “Yuh artık ya, bu kadar güzel ve çekici kadın aldatılır mı?” Ya da, erkeğe yinelik olarak “Sen de mi aldattın” yorumları yapılıyor. Peki bir kez daha soralım, herkes mi aldatır? Soruyu diğer taraftan da sorabiliriz, “Herkes mi aldatılır?” Önce biraz istatistik. Türkiye’de boşanan her 3 çiftten birinin aldatma nedeniyle ayrıldığı biliniyor. Kadınların yüzde 31’i, erkeklerin de yüzde 32’si aldatma nedeniyle boşandığını söylemiş. Oran gayet yüksek görünüyor. İngiltere’de yapılan bir başka araştırma ise evlilerde aldatma oranının yüzde 21, sevgilisi olanlarda ise yüzde 51 olduğunu ortaya çıkarmış.

Haberin Devamı

SEBEPLERİ NELER?

Türkiye’deki bir başka araştırmada kadınlara “Eşinizden başka bir erkekten hoşlandınız mı?” diye sorulmuş. Evliliğinin iyi gittiğini belirten kadınların yüzde 13’ü, evliliğini ‘orta halli’ diye niteleyen kadınların yüzde 9’u, “Evliliğim kötü” diyen kadınların da yüzde 100’ü bu soruya “Evet” yanıtını vermiş. Ama tabii hoşlanma, aldatma olarak algılanmamalı. Hepimiz evliliğimizde ya da ilişkimiz sırasında başkasını beğenebilir, hoşlanabiliriz. Bu ille de onunla birliktelik yaşayacağımız anlamına gelmez. Zaten kadınların aldatma sebebinin yüzde 50’si aşk. Yani kadın aşık olduğunda aldatmaya meylediyor. Erkeklerinse yüzde 44’ü sadece cinsel cazibeye kapıldığı için aldattığını itiraf etmiş.

Herkes mi aldatır

ALDATMA SONUÇTUR

Uzun dönemli evlilikleri olan ve evlilik dışı ilişkiler yaşayan erkekler, evliliklerinden yüksek derecede memnun olduklarını söylüyor. Bir araştırmaya göre; eşlerini aldatan erkeklerin yüzde 56’sı evliliğinde mutlu olduğunu söylemiş. Dolayısıyla ilişkilerde yaşanan mutsuzluk bire bir aldatma nedeni olmadığı gibi “Mutlu birliktelikleri olan çiftler aldatmaz” diye bir genelleme de söz konusu değil. Her çift kendi yaşadıkları ilişkinin dinamikleri içerisinde aldatmaya farklı tepkiler verebilir ve aldatma sonrası süreci farklı yaşayabilir. Çoğu çift aldatma durumlarında evliliklerini bitirmek yerine kurtarmak için çaba sarf etmekte ve bu durumdan çift olarak daha güçlü ve birbirine bağlı olarak çıkabilmekte. Bir başka görüş de evliliği bitiren asil faktörün aldatma değil, çiftlerin zamanla birbirinden uzaklaşmaları olduğunu belirtiyor.

Haberin Devamı

PEKİ YA GÜVEN?

‘Güven’ meselesi burada çok önemli rol oynuyor. Bir kez aldatılan kişi artık bilecektir ki; hayatta ‘mutlak güven’ diye bir şey yoktur. Bir insana sonsuz güven duymak imkansızdır. Çünkü aslında hepimizin yaşadığı 3 farklı yaşam vardır. 1- Sosyal yaşam: Bu, bizim toplum içindeki yaşamımızdır. İş ortamında, yolda, sokakta, bir kafede, arkadaşlar arasında gösterdiğimiz davranış şekilleridir. Genellikle maskeli bir yaşam şeklidir bu. Ortama uyum sağlamak diye de adlandırılabilir. 2- Özel yaşam: Ailemizin, eşimizin, sevgilimizin bildiği yaşamımız. Onlarla paylaştığımız yüzümüz. Zayıflıklarımızı, zaaflarımızı ortaya koyduğumuz ve sosyal yaşama göre çok daha rahat ettiğimiz durum. 3- Gizli yaşam: Hiç kimseyle paylaşmadığımız, sadece kendimizin bildiği yaşamımız. Hayatımızın karanlık yüzü. Tek başınayken yaptıklarımızdan tutun, kimseyle paylaşmadığımız düşüncelere kadar her şeyi kapsıyor. Hangi seri katilin eşi, yakalanana kadar onun seri katil olduğunu biliyordu ki?

Haberin Devamı
Sıradaki haber yükleniyor...
holder