Giriş
1- KENDİNİ DEĞİŞTİRME
Başka birine benzemeye çalışmak seni yorar. Boşuna başka birisiymiş gibi davranma. Kendini olduğun gibi kabul et ve sevgilinin seni mevcut halinle, var olan kişiliğinle beğeneceğinden kuşku duyma.
2- OLDUĞU GİBİ KABUL ET
Sevgilini kimseyle kıyaslama. Mükemmel sevgili sadece aşk filmlerinde var. Her birey özeldir. Onu kusurlarıyla, güzellikleriyle bir bütün olarak gör. Seni rahatsız eden yönleri varsa dile getirmekten çekinme.
3- VARSAYIMDA BULUNMA
Kırgınlıkların nedenini varsayımlarla bulmaya çalışma. Bunu öğrenmenin en doğru yolu ona sormaktır. Uygun bir dille sorduğunda “Yok bir şey” yanıtı alsan bile nedenini öğrenmek konusunda ısrarcı ol.
4- SÜREKLİ YARDIM ETME
Talep edilmeden yapılan iyilik, kişinin kendisini yetersiz hissetmesine ya da her zaman size bağımlı hale gelmesine neden olur. Kendi aşabileceği konularda devreye girme. O yardım talebinde bulunduğunda gerekeni yap.
5- UYUM SAĞLA
Tek kişilik bir yaşama alışanlar ilişkiye başladıklarında bocalayabilir. ‘Ben’ duygusundan ‘biz’ olayına geçmek kolay olmayabilir. Ama uyum sağlamaya çalış. Onun isteklerini de gözardı etmeden üstelik.
6- KENDİNE DE ONA DA GÜVEN
Sen kendine güvenirsen karşındakine güvenmenin de kapısını açarsın. Sevgilinin yalan söylediğini anlıyorsan bunun nedenini kendinde de aramalısın. Bir de kendine şunu sor, “Peki ben her konuda dürüst müyüm?”
7- ESKİLERİN İZİNİ SİL
Biten ilişkilere dair fotoğraflar, özel günlerde verilen armağanlar, unutulan eşyalar hem yeni bir ilişkiye başlamanı güçleştirir hem de başlayan ilişkinin sona ermesine neden olur. Bu nesnelerden kurtul.
8- KENDİNE ZAMAN AYIR
İlişkinizin ilk zamanlarında birlikte vakit geçirmekten çok hoşlanabilirsiniz. Zaman geçtikçe bu durumun monotonlaşmasını istemiyorsan kendine ait zaman dilimleri yarat. Böylece özlem duygusunu canlı tut.
9- SAYGIYI SAKIN UNUTMA
Senin gibi onun da ailesi, arkadaşları, senden önce de bir yaşamı olduğunu unutma. Yaptıklarına, kişiliğine, yaşam tarzına saygı duy. Hiç kimse saygı duymadığı insanı sevmez, bunu sakın unutma.
10- İLK ADIMI SEN AT
Kırıldığında onun özür dilemesini beklemek yerine ilk adımı sen at. Hatasının farkına vardıysa konuyu uzatma. Uygun bir zamanda olayın nedenini nazikçe sor. Bu ona özür dilemesi için bir fırsat olacaktır.
11- ELEŞTİRİYE DİKKAT
Herhangi bir konuda onu eleştirmeden önce onun önünde kendini eleştir. Tek taraflı düşünmediğini görünce seni dinleyecektir. Böylece hem kırıcı olmazsın hem de çözüm için doğru bir adım atmış olursun.
12- AŞIRI VERİCİ OLMA
Ara sıra sürpriz hediyeler vermek güzeldir. Ancak, sevgilinin karşılık veremeyeceği kadar değerli ya da sık aralıklarla hediyeler vermenin de rahatsız edici olabileceğini unutma. Onu sıkıntıya sokma.
13- BİREY OLMAYI UNUTMA
İlişkide biz olmayı başarabilmek önemlidir ama ikinizin de tek başına yeterli bireyler olmanız ve kendi ayaklarınızın üzerinde durabilme becerisine sahip olmanız daha da önemlidir. Bağımlılıklar ilişkilerin görünmez tuzaklarıdır.
14- DUYGU SÖMÜRÜSÜ YAPMA
Ne sevgiline duygu sömürüsü yap, ne de onun yapmasına izin ver. Acımak çok tehlikeli bir duygudur. Acıdığın için sürdürdüğün ilişki zaman geçtikçe yaşam kaliteni yitirmene neden olacaktır.
15- KESTİRİP ATMA
Her şey yolunda giderken sevgilinin senden uzaklaştığını, eskisi gibi ilgi göstermediğini fark edersen durup bir düşün. Surat asmak ya da sevgi dilenmek yerine öz eleştiri yap. Belki de eskisi kadar özen göstermiyorsundur.
GİDEN GİTMİŞTİR
***
Gidişlere başka bir anlam yüklemeye çalışır insan. Gidenin, kendi tercihi doğrultusunda gitmeyi seçtiği gelmez akla... “Bunca şey yaşadık, bu kadar basit olamaz...” diye düşünürsün ama çıkamazsın işin içinden. Çünkü aslında basittir. Sen kabul etmek istemesen de gitmiştir. Seni terk etmiştir.
***
Her gidiş terk ediştir. Buna anlamak, algılamak, senin için çok sancılı olsa da gerçek budur ve değişmeyecektir. Böyle büyük bir aşkın böyle basitçe bitmesidir seni asıl yaralayan. Bu yüzden basitçe “Bitti...” sözcüğünün yerine uzun uzun kurulmuş ve bahanelerle süslenmiş cümleleri duymayı yeğlersin...
***
Hala aşıksan, onun gidişini kabul etmek öyle zordur ki... Ayrılık üzerine söylenmiş ve hiçbir gerçekliği olmayan sözlere inanmak istersin. “Ayrılıklar da sevdaya dahil çünkü ayrılanlar hala sevgili...” Her terk edilenin ezbere bildiği Attila İlhan dizesi... Sen de öyle sandığın için ayrıldığınız halde sevdanızın devam ettiğini düşünüyorsun. Oysa sevenler ayrılmaz ki... Severek ayrılınmaz ki...
***
Seviyorsan gidemezsin. O gittiyse sevmiyordur işte, bak yine geldik işin en basit şekline... Sen gidebildin mi? O gittiği halde sen bu aşkı bırakabildin mi? Öyleyse seviyorsun da ondan bırakamıyorsun. O bırakıp gittiğine göre sevmiyor işte. İlle “Seni sevmiyorum artık” demesini mi bekliyorsun? Denmez...
***
Aşk, nasıl bencil bir duyguysa, terk ediş de öyledir. Giden, kendisi için gitmiştir. Seni kendisi için sevdiği gibi... Kendi mutluluğunu terk ediş eyleminin içinde görüyorsa sen ne yapabilirsin ki? “Ama hani beni çok sevmiştin?” Evet sevmişti, ama bitti...
***
Görmek zordur biliyorum, anlamak zordur. Yüreğindeki o taşın ağırlığının seni nasıl nefes alamaz hale getirdiğini, ağlamaktan gözlerinin nasıl şiştiğini, dünyada hiçbir şeyin sana zevk vermediğini ve “Ölsem de kurtulsam” dediğini biliyorum...
***
“Çok pişmanım” diyerek kapına gelmesini bekliyorsun... Dönmeyecek, gelmeyecek, pişman olmayacak... Ama merak etme geçecek. Sen istersen tabii ki... Çünkü acı bittiğinde yüreğinden tamamen silineceğini bildiği için unutmamakta direnen ve acısını sürekli tazeleyen insanları da biliyorum. Sen onlardan olma.
