Giriş
Kaan, sevgilisine haber verip arkadaşlarıyla yemeği gitmiş, ancak oradan bir kadınla eğlenmeye gittiğini söylememişti. Kendi deyimiyle ‘masumca dans ederken’ onları gören biri de sevgilisine haber uçurmuştu. Ama onun ‘masum bir dans’ dediği şey aslında birçok açmazı bir araya getiriyordu. İstanbul’un gece hayatının en güzel yanlarından biri, en olmadık yerde hiç aklınıza gelmeyecek birini görebilme ihtimalinizdir. Yıllardır görüşmemişsinizdir ama aynı ortamda bulunmanın verdiği rahatlıkla kısa sürede kaynayıp sanki daha dün bir aradaymışsınız gibi koyu bir sohbete dalabilirsiniz.
Gecenin sonunda “Mutlaka yine görüşelim” diye ayrılsanız da bilirsiniz ki bir dahaki görüşmeniz yine tesadüfen ve yine bir öncekinde olduğu gibi gece mekanlarından birinde olacaktır. Uzun yıllardır birbirimizi görmediğimiz bir arkadaşımla (biz ona Kaan diyelim) eğlencenin doruğa çıktığı saatlerde bir kulüpte karşılaştım. Selamlaştık, halimizi hatırımızı sorduk birbirimizin. Pek keyifli olmadığını fark edince, “Hayırdır?” dedim, “Eğlenmeye gelmişsin ama canın çok sıkkın...”
EĞLENMEK İSTEDİM
Sinirli bir şekilde güldü, “Evet” dedi, “Tanıdığım ve aramızda asla bir şey olmayan bir kadınla gelmiştim buraya. Biraz dans ettik ama inan bana temas bile yoktu. Hareketli danslar işte, bilirsin. Buradan beni tanıyan biri sevgilime haber uçurmuş. ‘Seninki bir kadınla dans ediyor’ demiş. O da mesaj üstüne mesaj yağdırdı. Onu aldattığımı söylüyor.
Keyfim kaçtı...” “Peki sen neden onunla değil de başka bir kadınla geldin?” diye sordum tabii ki. “Çünkü onun yarın sabah erkenden işi var. Ben de yemeğe gittim arkadaşlarımla. Bahsettiğim kadınla orada karşılaştık. Ben eğlenceye devam etmek istedim ve birlikte buraya geldik” diye cevap verdi.
GİZLİ BİR EYLEM
Aldatma genel olarak “Eşten ya da sevgiliden habersiz girişilen her türlü duygusal ve fiziksel ilişki” diye tanımlanır. Kaan, duygusal ve fiziksel bir ilişkide olmadığını söylüyordu. Peki sevgilisinden habersiz olarak bir kadınla eğlenceye gitmesi aldatma sayılır mıydı? “Olaya şöyle bakmalısın” dedim Kaan’a, “O kadınla aranda hiçbir şey olmasa da onunla eğlenceye gideceğini sevgiline söylememişsin.
Bu durumda senin ‘masum bir dans’ diye adlandırdığın şey, sevgilinden gizli olarak gerçekleştirdiğin bir eyleme dönüşmüş.” “Peki doktor, sevgiliye her şeyi söylemek şart mıdır? Bir yere giderken ille ondan izin mi almalıyım?” diye sordu Kaan.
“Elbette hayır Kaan” dedim, “Ama erkek arkadaşlarınla yemeğe gittiğini nasıl haber veriyorsan, bir kadınla da eğlenceye devam edeceğini haber vermelisin. Buna bir ‘izin alma’ olarak bakma. İlişki hem sorumluluk ister hem de tarafların birbirine saygı duymasını gerektirir. Bir yere giderken, bir şey yaparken ‘haber vermek’ de işte bu sorumluluğun ve saygının gereğidir.”
BAHANE ARIYORDU
“Peki” dedi, “Ya onunla gelmeyip de burada karşılaşsaydım? Ve yine bir ara dans etseydik? O zaman da aynı şey olur muydu?” Belli ki Kaan, sevgilisinin hışmından kurtulmak için bir çıkış yolu arıyordu. Belki de “Kulüpte karşılaştık” yalanını söyleyecekti. “Yapma Kaan” dedim, böyle bir bahaneyle yırtacağını sanıyorsan iyice çukurun dibine girersin. Buradaki mesele senin dans etmen değil, dans edilecek bu mekana, bir kadınla gelmen ve bunu sevgiline söylememen...”
PEKİ YA SONRASI?
“Bence sevinmelisin” dedim, “Sizi gören kişi sevgiline haber vermiş olmasaydı, sen o kadınla eğlenmeye devam ediyor olacaktın. ‘Yapardın’ demiyorum ama, gecenin sonunda hiç tahmin edemediğin şeyler yaşayabilirdin. İşte o zaman bu işin sonu şimdikinden kat kat daha kötü olurdu...” “Yapma be doktor” dedi, “Sen de beni iyice...” Kestim sözünü, “Ben potansiyelden bahsediyorum Kaan.
Senin duygusal zaafın olmayabilir ama ya o kadın böyle bir zafiyet gösterseydi?” “Neyse doktor” dedi, “Ben gideyim de sevgilimin gönlünü alayım bari. Kim bilir, belki de haklısındır. Hadi görüşürüz...” Kaan’la bir daha ne zaman ve hangi mekanda görüşeceğimi bilmiyordum. Ama şundan emindim. Şüpheleri üzerine çekmiş biri olarak Kaan’ın sevgilisiyle olan ilişkisi bundan sonra çok daha zorlu olacaktı.
Belki birkaç ay, belki de birkaç yıl sonra Kaan’ı gördüğümde sanki bu olay hiç yaşanmamış gibi davranacak, yine birbirimizin hatırını sorup ayak üstü sohbet edecek ve yollarımıza gidecektik. Kaan mekandan çıkarken çalan müziğe kulak kabarttım. Şarkı, “Artık hayatımdan çıksan diyorum, bu ikili delilik sona erse...” diyordu.
