Mehmet Coşkundeniz Sen yine kıskan ama hobi olarak kıskan
HABERİ PAYLAŞ

Sen yine kıskan ama hobi olarak kıskan

Günümüz dünyasında rekabet alabildiğine acımasız bir şekilde insanın karşısına çıkıyor. Buna bir de sosyal ağların sağladığı sonsuz erişim olanakları eklendiğinde ikili ilişkiler ister istemez şüphenin etkisi altında kalıyor. Şüphenin olduğu yerde de kıskançlık ortaya çıkıyor ve kıskançlık olumlu bir duyguya çevrilmezse eğer, ilişkinin sonunu hazırlıyor Kıskançlığın neden kaynaklandığı konusunda henüz kesin bir yargıya ulaşılamadı. Ama 3 tür kıskançlık olduğu kesin.

Sen yine kıskan ama hobi olarak kıskan


1- İLKEL KISKANÇLIK (DÜRTÜ)

İnsanın doğasından kaynaklanan kıskançlık türüdür. Bu dürtünün kaynağı da şu teoriyle açıklanır: “Döllenme kadın vücudunun içinde gerçekleştiği için anne, çocuğun kendisinden olduğundan emindir. Baba ise bundan hiçbir zaman yüzde 100 emin olamaz. Kadının onu cinsel anlamda aldatması, erkeğin soyunu devam ettirememesi anlamına gelir. Kadının böyle bir sorunu yoktur ama eşinin olanaklarına ve desteğine ihtiyaç duyar. Bu nedenle eşin başka bir kadına aşık olup, zaman ve olanaklarını ona yönlendirmesi kadın için bir tehlikedir.”

Haberin Devamı

2- PATOLOJİK KISKANÇLIK (HASTALIKLI)

Genellikle özgüven eksikliğinden kaynaklanan, kaybetme korkusunun aşırı noktaya ulaştığı ve bunun sonucunda da takip etme, baskı altında tutma, öfke, şüphecilik gibi durumların ortaya çıktığı kıskançlık durumu. Bu tür kıskançlık yaşayanların geçmişinde mutlaka olumsuz bir örnek vardır. Anne ya da babasının sadakatsiz olması mümkündür. Yakın akrabalarından biri ya da yakın arkadaşlarından biri aldatmış olabilir. Özgüven zayıfladığı zaman kişi kendini yetersiz, değersiz hissetmeye başlar. Sahip olduğu sevgiyi hak etmediğini ve kaybedeceğini düşünür. Bu endişe de kıskançlık duygusuna ve onunla baş etmek için gösterilen sağlıksız davranışlara sebep olur. Aşırı kıskanç kişi, eşini, sevgilisini devamlı kontrol eder, takip eder, onun yaşantısını sınırlar ve üzerinde bir baskı oluşturarak onu kaybetmeyeceğini düşünür.

3- ÖĞRETİLMİŞ KISKANÇLIK

Kişinin içinde bulunduğu sosyal ve kültürel grubun normları gereği kendisi istemese de uygulamak zorunda kaldığı kıskançlık türü. Kişi yaşadıkça, içinde bulunduğu toplumun yarattığı ilişki kurallarına göre kıskanmayı öğrenir. Çocuklukta, annebabadan öğrenilen bu durum, ilk gençlikte arkadaş grubunun davranışlarıyla şekillenir. Örneğin genç delikanlı, kız arkadaşının mini etek ve askılı bluz giymesine karışmamaktadır. Ama grup arkadaşları kendi sevgililerini kısıtlamaktadır. Bir süre sonra arkadaşları tarafından dışlanacağını düşündüğünden aynı davranışı sergilemeye başlar.

Haberin Devamı

AŞKIN GÖSTERGESİ Mİ?

Genellikle kıskançlık aşkın göstergesi olarak algılanır. Ne kadar çok kıskanıyorsa o kadar çok seviyor gibi... Oysa kıskançlığın aşkla ilgisi yoktur. ‘Seven insan kıskanır’ klişesine de sığınmamak gerekiyor. İlişkilerin başında yaşanan ve içinde kıskançlığı da barındıran tedirginlik yerini bir süre sonra sevgi, güven ve sadakate bırakır. İnsanın sahip olduğu bu değerli şeyi kaybetmekten endişe duyması beklenen bir durumdur. Bu sebeple, birbirini gerçekten seven iki insanın arasında bir miktar kıskançlık olması doğaldır, fakat sahiplenme duygusunun aşkla ilgisi yoktur. Çünkü aşkta sahip olmak değil, ait olma duygusu öne çıkar.

Haberin Devamı

AŞIRI KISKANÇLIK ÖRNEKLERİ

* “Seni bir kutuya koyup öyle dolaştırmak istiyorum, kimse görmesin, bakmasın, konuşmasın” diyen bir sevgilim vardı. Neyse ki artık yok.
* Oje sürmem bile yasaktı desem yeterli bence. Dışarı çıkmayı geç, benim nişanlım televizyondaki erkeklerden kıskandığı için içinde erkek olan programları izlememi istemiyor. Erkek kuaför yasak. Erkek doktor yasak.
* Erkek olan bir yerde çalışmam, bulunmam, arkadaşlık etmem, erkek kuzenlerimle, akrabalarımla görüşmem, konuşmam yasaktı. İnternette bile görüşemezdim.
* Eşim 16 yaşından büyük her erkekten beni kıskanır. Değil konuşup sohbet etmek, aynı ortamda bulunmam bile mümkün değil.
* Aşırı kıskanç bir kadınım. Evliliğimizin ilk yılıydı. Sahile yürüyüşe gidiyorduk. Bize doğru gelen 2 kız, gülüyorlar, bağıra bağıra konuşuyorlardı. Biz de sarmaş dolaş yürüyorduk. Birisinin eşime bakıp göz kırptığını gördüm ve eşime “Gördün mü sana göz kırptı” dedim. Eşim de bana bir şeyler anlatıyordu, fark etmemiş. Ben o sinirle ‘Sen benim kocama nasıl göz kırparsın’ deyip kıza saldırdım. Eşim zor ayırdı.

Sen yine kıskan ama hobi olarak kıskan

Sıradaki haber yükleniyor...
holder