Seni hala seviyor mu?

İlişkinizin süresi bir yılı aştı. Başta seni çok sevdiğinden emindin. Ama son zamanlarda bir şey oldu ve artık o kadar da emin değilsin.

Yaptığı her hareketi anlamlandırmaya, değerlendirmeye çalışıyorsun. İçin içini yiyor, bu ilişkinin daha ne kadar süreceğini merak ediyorsun.

Hatta bu ara ona sürekli “Beni seviyor musun?” diye soruyor, eğer istemediğin bir şeyi yapmışsa hemen “Sen beni eskisi kadar sevmiyorsun!” yargısını yapıştırıyorsun.

Peki bunu anlamak mümkün mü? Yani onun seni hala sevip sevmediğini anlayabilir misin? Aşağıdaki soruları dikkatle oku ve yanıtla.

Eğer yanıtlarından çoğu ‘Evet’ ise merak etme, o seni -ilk günkü kadar olmasa da- hâlâ çok seviyor.

1- İş hayatında ya da okul hayatında olan biteni merak edip soruyor mu? Bunlarla ilgili anlattıklarınızı ilgiyle dinliyor mu?

2- Kendi ilgi alanı içinde olmasa bile senin sevdiğin aktivitelere seninle katılıyor mu? Örneğin hoşuna gitmese bile seninle romantik komedi (erkekse) ya da aksiyon (kadınsa) filmine geliyor mu?

3- Arkadaşlarla toplandığınızda onların yanındayken sana iltifat ediyor mu? Hayranlığını çekinmeden dile getiriyor mu?

4- Aramalar eskisine göre azalmış olabilir. Ama yine de günde en az 3 kez arayıp ne yaptığını soruyor mu? Bu aramalardan birinde bile olsa ‘Seni özledim’ diyor mu?

5- Senden ayrı kalmamak için önemli bir iş teklifini reddetti mi? Ya da sana gelen bir iş teklifini sadece ayrı kalma süreniz artacağı için reddetmenizi istedi mi?

6- Sürprizler yapmaya, doğum gününü, yıldönümünüzü, Sevgililer Günü’nü hatırlamaya devam ediyor mu?

7- Hangi yemeği sevdiğini, hangi parfümü sürdüğünü, ne tarz giyinmekten hoşlandığını ezbere biliyor mu?

8- Moralin bozuk olduğu zaman, arkadaşlarıyla ya da ailesiyle plan yapmış olmasına rağmen hepsini bir kenara itip koşa koşa sana geliyor mu?

9- Sadece seninle değil, ailenle ya da yakın arkadaşlarınla da yakından ilgileniyor mu? Hatırlarını soruyor mu?

10- Başarılarını bir kutlama partisine dönüştürüyor mu? Örneğin zorlu bir sınavdan çıktığında ya da işyerinde terfi aldığında “Haydi bunu kutlayalım” diyor mu?

11- Telefonunu, Facebook ya da Twitter hesabını saklamıyor mu? Gittiği her yere çekinmeden seni de götürüyor mu? Birlikte gittiğiniz yerlerde elini tutuyor, sarılıyor mu? Bir başka deyişle herkese “İşte benim sevgilim” diye seni gösteriyor mu?

12- Özel bir gün olmamasına karşın hediye alıyor, çiçek yolluyor mu? Bazen sırf seni özlediği için 5 dakikalığına bile olsa görmeye geliyor mu?

13- Televizyonda fanatiği olduğu takımın maçı ya da en sevdiği dizinin finali olduğu halde sırf sen istiyorsun diye el ele yürüyüşe çıkıyor mu?

14- Verdiğin hediyeleri, mektupları, saklıyor mu?

15- İlişkiniz hakkında rahatlıkla konuşabiliyor mu? Geleceğe dair ortak planlar yapıyor mu?

16- Eski sevgililerinin ya da potansiyel sevgili adaylarının telefonlarını rehberinden ya da Facebook listesinden sildi mi?

17- Hâlâ coşkuyla seks yapabiliyor mu? Sizi istediğini belli ediyor mu? Telefonda erotik sözler söyleyip seks içerikli mesajlar yolluyor mu?

18- Birkaç gün görüşmediğinizde morali bozuluyor mu? Bu zorunlu ayrılığın ne zaman biteceğini sürekli soruyor mu?

19- Küçük tartışmalarda, kimin haklı kimin haksız olduğuna bakmaksızın birkaç gün ayrılıktan sonra sizi arıyor mu?

AŞKLA İLGİLİ İLGİNÇ BİLGİLER

Sabahları uyanınca ya da işe giderken eşlerini öpen erkeklerin, öpmeyenlerden 5 yıl daha fazla yaşadığını biliyor muydunuz?

İlişki yaşayanların üçte ikisi yeni tanıştığı bir insana değil bir süredir tanıdıkları insanlara aşık olduğunu söylemiş.

Kadınların yüzde 42’si çıktıkları ya da yeni tanıştıkları erkekle ilgili internette araştırma yapıyor. Erkeklerin ise sadece yüzde 7’si.

Bilinen en eski aşk şarkısı 4 bin yıl önce Mezopotamya’da yazıldı. Mezopotamya uygarlığın başladığı yer olduğuna göre ilk aşk şarkısının da burada yazılması şaşırtıcı olmasa gerek.

Aşık olmak vücut ve zihin üzerinde sakinleştirici bir etkiye sebep oluyor. Bu da sinir sistemini yeniliyor. Aşk, insanın hafızasını da geliştiriyor. Aşık olduğumuz kişiyle ilgili her şeyi aklımızda tutmamızın açıklaması da bu şekilde yani.

Bir matematik teorisine göre, uzun dönem ilişkiye gireceğimiz insanı seçmeden önce en az 12 kişiyle çıkmalıyız. Bu durumda ilk çıktığımız kişiyle evlendiğimizde o kişinin ‘yanlış insan’ olma ihtimali de yükseliyor.

Her 5 ilişkiden biri, taraflardan biri başkasıyla çıkarken başlıyor. Bir başka deyişle, her 5 ilişkiden birine daha başta ihanet karışmış oluyor.

1598 yılında İngilizce’de flört, ‘şaka, dalga geçmek’ anlamına geliyordu. İki yüz yıl sonra bu kez anlamı ‘görüşme, davet için aramak, kur yapıp gezmek’ olarak değişti.

‘Balayı’nın kökeninde gerçekten de bal var. Kuzey Avrupa’da kız kaçırıldığında bir süre kızın ailesinden saklanılması gerekirdi. Bu süre içinde iki aşığın saklandığı yeri yalnız onlara köyden yiyecek ve bal getiren arkadaşları bilirdi.

Ayrıca Kuzey Avrupa’da yeni evlilerin ilk aylarında şarapla karıştırılmış bal içme geleneği de vardı.