Teselli sözleri ne kadar işe yarar?

İlişkiler bittikten sonra eski sevgililerin arkasından söylenen sözler vardır, bilirsiniz. Bu sözlerin çoğu, o an için öfkemizi gidermek amacıyla söylenmiştir ve aslında gerçekle ilgisi yoktur. Sanki ilişki tek taraflı yaşanmış, sanki biz o ilişkinin içinde hiç yokmuşuz gibi bütün sorumluluğu karşımızdaki kişiye atıyoruz maalesef. Çünkü kolayımıza geliyor böylesi. Bu sözleri söylediğimiz arkadaşlarımız, dostlarımız da bize hak verir, “Zaten o seni hak etmiyordu” diye arka çıkar. Oysa gerçek dostlar gerçeği söyleyenlerdir. Tamam, tabii ki biraz teselli edeceğiz ama sonra gerçekleri dostumuzun yüzüne söyleyeceğiz ki, aynı hataları tekrar yapmasın.

O KAYBETTİ KANKA

Ben olsaydım o sözlere şu cevapları verirdim. “Ben değil o kaybetti kanka. Yakında köpek gibi pişman olup geri dönecek. Ama ben tabii ki onu süründüreceğim!” Bu sözün gerçek olduğu bir tek ilişki bile görmedim. Aslında sen onun geri dönmesini şiddetle istiyorsun. Dönerse de süründürmek ne kelime sevinçten deliye döneceksin. Böyle bir durumda da bu kez bana “Ne yapayım, çok yalvardı, ben de affettim“ diyeceksin. Yapma arkadaşım, yapma. O dönmeyecek, sen de bu hırsla ömrünü tüketeceksin. “Ya ben zaten aşık değildim ki... Onun bana olan ilgisi hoşuma gidiyordu. O bırakmasa, birkaç haftaya ben bırakacaktım.” Hem de öyle aşıktın ki... Zaten aşkından öldüğün için bu sözleri söylüyorsun. Nikah masası hayalleri kurarken terk edilmek fena etkiledi seni. O yüzden de aşkını inkar ediyorsun. Diyelim ki söylediğin doğru (olmaz ya), o zaman da insana sormazlar mı, “Sırf sana ilgisi var diye biriyle birlikte olmak da ne demek?” “Benden çok daha kötü, kalitesiz biriyle berabermiş. Zaten ben ona üç gömlek fazlaydım. Şimdi dengiyle eğlensin.” Neye göre, kime göre kalitesiz? Kalite kontrol uzmanı mısın acaba? Sende olmayan bir şeyi aradığı için değil, artık sana olan duyguları bittiği için gitti. Bunu kabul etmek çok zor değil. Üstelik madem sen ondan daha kaliteliydin, bunca zaman neden bu ilişkiye devam ettin ki? Acaba sorun sende mi?

AŞK DA NE YA?

“Tabii zora gelince hemen kaçtı. İlişki sorumluluğunu alamadı. Korkaklık kanına işlemiş bunun.” Öyle mi gerçekten? Yoksa birazcık sıkboğaz etmiş olabilir misin? İlişkiyi akışına bırakmak diye bir şey var dünyada. Seni oyaladığını anladığın an çekip gidersin. Ama kendi kaygılarını bir ilişkiye mal etmek doğru değil. İlişki aşama aşama ilerler. Daha start almadan finişi düşünmek de yanlıştır. “Aşk da ne ya? Bundan sonra herkesle eğleneceğim. Yok öyle kendini kaptırıp aylarca sürünmek. Bundan sonra böyle.” Bunu nasıl belirleyeceksin? Yani aşık olup olmamayı nasıl kontrol edeceksin? Bunu biliyorsan eğer şu an dünyanın en zengin insanı olabilirsin. Hadi herkese öğret bunu. İnsanlar sana tonlarca para döker. Ayrıca kendini kaptırmadığın şeyin adı ilişki değildir. Sadece sekstir, e bu da bir tercihtir.

MANTIK İLİŞKİSİ

“İnsan değil, insan. İnsan olsa böyle mi yapar? Bu kadar acımasız mı davranır? İnsan olan için ağlanır, tek damla gözyaşı dökmem.“ Dök be canım, dök. Ağla ağlayabildiğin kadar, sürün, kadehlere vur kendini. Başka türlü atlatamazsın. Hadi o insan değildi, peki sen? İnsanız, duygularımız var, ağlarız da güleriz de saçmalarız da.... Ancak böyle yaparsak kendi insanlığımızın farkına varırız.

*

“Aşk diye bir şey yok, yalan o yalan. Herkes seksi aşk falan sanıyor. Maddi menfaatin adı aşk olmuş.” Bu sözü sana zengin bir sevgili bulduğunda hatırlatacağım. Aşk diye bir şey var ve onun parayla pulla hiç ilgisi yok. Maddi menfaatin adı aşk değil, anlaşma. Seksi aşk sananlar var ama onlar da zaten o ilişkiyi yürütemiyor. Aşk var ve senin kadar gerçek.

*

“Ohhh, neydi o ya, hiçbir yere gidemiyordum, kimseyle görüşemiyordum. Şimdi tek başınayım, hemen Bodrum’a gidiyorum.” Git tabii, hakkındır. Oradan Yunan adalarına geç, kafanı toparla. Ama sonunda dönüp dolaşıp geleceğin yer burası olacak. Kaçmak çözüm mü sence? Sen kendine şunu sor, “Ben neden yanlış bir tercih yaptım?” Çünkü o ilişkinin içindeyken o kısıtlamalar sana aşkın cilveleri gibi geliyordu. Demek ki neymiş, kıskançlık aşkın göstergesi değilmiş.

BENCİL OLACAKSIN

“O benim değerimi anladığında iş işten geçmiş olacak. Yahu onun gibi birini benden başka kim çekebilir?” Kendimize biçtiğimiz değer ne kadar da eşsiz değil mi? Aslında evet, öyle olmalı. Ama bu değeri “Onu çekmek” olarak adlandırmak kendi değerimizi bilmediğimiz anlamına gelmiyor mu? Madem sen bu kadar değerlisin, neden birini çekiyorsun, ona katlanıyorsun? İş katlanmaya gelmişse zaten, o ilişkinin sonu gelmiştir. “ Bu dünyada bencil olacaksın. Ben sürekli onu düşündüm de ne oldu? Bir daha kendimden fazla kimseyi sevmem.” Aynen, kendinden fazla hiç kimseyi sevme. Ama bencillik farklı bir şey. Senin şikayet ettiğin de bu değil mi zaten? Yani onun bencilliği sizi bu noktaya getirmedi mi? Öyleyse nasıl bunu yeni bir motto olarak kendine kabul ettirmeye çalışırsın? Kötü örnek, örnek olmaz.