Mehmet Yalçınkaya Sanal dünya bizi ele geçirmeden sofralarda buluşun
HABERİ PAYLAŞ

Sanal dünya bizi ele geçirmeden sofralarda buluşun

Hanımefendiler, beyefendiler;

Yeni yıla girmeye az bir zaman kaldı. Bu son bir ay yeni yıl dilekler tutmak, yeni hedefler koymak ve umutlu planlar için kısa bir nefes molası gibi bence. Yaşamın giderek zorlaştığı, satın alma bedellerinin bu kadar arttığı bir dönemde, yine de iyi ve pozitif olana odaklanmak için elimizden geleni yapmalıyız.

İşte tam bu süreçte sizlere biraz eski yılbaşı kültüründen, “Hanımefendiler, beyefendiler” diye başlayan eski nadide hitaplardan, gülümseyen, traşlı, mis gibi kokan her dileğinize “Memnuniyetle” diye yaklaşan hizmet personelinden bahsetmek istiyorum.

Haberin Devamı

Sanal dünya bizi ele geçirmeden sofralarda buluşun

Tüm bunlar hizmet kültürümüzde var olan ve var olmasını hep isteyeceğimiz önemli şeylerden. Çünkü biz şefler mutfakta pişirirken, onu servis eden kollarımız, gözlerimiz gibi önemli olduğunu düşündüğümüz servis personeliyle ortak bir kültürün paydası olmak durumundayız. Pişirdiğim yemekleri ilk olarak servis edip fikirlerini aldığım hizmet personelini çok değerli bir paydaş olarak görüyorum. Hazırladığım yemeği seven, içselleştiren ve deneyimlerinden yola çıkarak lezzeti misafirlere anlatan yol arkadaşlarımız çok önemli.

Peki aslında yemeği masamıza getiren hizmet personelimizden beklentimiz neler, kısaca tarif etmek istedim.

Hitabet

Hizmet ederken en önemli şeylerden biridir hitabet. “Hanımefendi, beyefendi”, eski İstanbul gecelerinde en çok kullanılan kelimelerdi. Doğru tonlama, sesi ve nefesi doğru kullanma, etkin dinleme ve doğru yerde misafiri cevaplarken sınırları doğru kurgulama en önemli özelliklerden. Bir mekanı bizi konumladığı dille yargılar ve değerlendiririz. Sizi değerli kılan, önemseyen bir dil çok kıymetli.

Nezaket

İncelikli, saygılı davranma. Uygun ve uygun olmayan davranışlar arasındaki nadir yol diye tanımlayabileceğimiz nezaket hizmet kültürünün vazgeçilmez öğesidir. Kapıda karşılamadan masaya kadar süren ortak dil, nezaket sizi his olarak mutlu kılan, incelikli davranış ile mutlu eden bir yaklaşımdır.

Saygı

Bir kurumun en önemli özelliği misafire saygıdır. Hizmet verdiğiniz kişiye yönelik sınırlarımızı belirleyen saygı, önem verildiğini ve değer gördüğünü hisseden misafirlerimizle aramızdaki en önemli bağdır. Bu çerçevede tutacağımız hizmet kültürü bütünleşik olarak kurumu temsil eder. Gittikçe azaldığını düşündüğümüz bu özellikleri kaybetmemek ve yeniden tanımlamak için özlediğimiz yeni yıl sofralarını kurmaya kararlıyız.

Haberin Devamı

Bir yıl daha biterken yukarıda anlattığım tüm nitelikleri özünde toplayan bir kültürle özenli sofralar, eski kolalı masa örtüleri, masamıza bırakılan mis gibi çiçeklerle eskiyi bugüne taşıdığımız bir konsept için çalıştığımızı müjdelemek isterim.

Hepinizin bildiği gibi 35 yıllık tecrübemi sizlerle paylaştığım MYK restoranda tüm bu beklentilerimizi karşılamak yemeğin ve müziğin hası, hizmetin en iddialısı ve paha biçilmez bir deneyimin parçası olacağınız bir gece için çalışıyoruz. Yeni yıla girerken birlikte hayal ettiğimiz sofraları kurmaya, paylaşmaya ve gelecek için umut dolmaya çok ihtiyacımız var.

Metaverse’den önce birlikte olmanın tadını mı çıkarsak?

Değerli dostlar, bildiğiniz gibi dijitale akan bir süreçte, ben hâlâ gelenekselci, gerçekçi ve samimi olandan yanayım. Metaverse ya da sanal evren, insanların hiçbir fiziksel çaba harcamaksızın artırılmış sanal gerçeklik cihazları sayesinde tamamen zihinsel olarak kendilerini hissettikleri algısal evrene denir.

Haberin Devamı

Tüm kurgu filmlerin sonuna baktığınızda realite hep kazanacak, eskiye ve samimiyete olan özlem artacak gibi geliyor bana. Teknolojiyi her şeyin en iyisini yapmak için kullanmak şahane ama insan olmanın temel gereği olan sosyalleşmeyi dijital üzerinden kurguladıkça yalnızlaşma süreçleri aratacak. O halde bilinmeyen bir geleceğe doğru ilerlerken hâlâ aynı masalarda toplanmanın, sohbet etmenin yeni yılda kucaklaşmaların, bayramda el öpmelerin tadını mı çıkarsak, ne dersiniz?

Gingerbread tarifi

  • 420 gr. un
  • 4 gr. tuz
  • 10 gr .zencefil
  • 14 gr. toz tarçın
  • 1/4 tatlı kaşığı toz karanfil (isteğe bağlı)
  • 90 gr. tereyağı
  • 150 gr. esmer/beyaz şeker
  • Bir yumurta
  • 160 gr. pekmez
  • Bir tatlı kaşığı vanilya

Yapılışı: Oda sıcaklığındaki yağ, şeker ve yumurtayı yoğurarak homojen bir hale getiriyoruz ardından un hariç tüm malzemeyi de içine ekleyerek iyice yoğuruyoruz. Son olarak unu ekleyip kulak memesi kıvamında bir hamur haline getiriyoruz. Yapılan hamuru 10 dakika buzdolabında beklettikten sonra istediğimiz şekilleri vererek 170 derece fırında 10 dakika pişiriyoruz.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder