Yeni normalde sınıfta kaldık

Türkiye’nin corona virüsle mücadelesinde ilk aşama geride kaldı. Nihayet vaka sayılarında düşüş trendinin yakalanması, sıkı tedbirlerin de gevşetilmesini beraberinde getirdi. Bu karar için acele edildiğini düşünenler de var, kararı yerinde bulanlar da. Tartışmaların gölgesinde, dört aşamalı normalleşme planının ilk adımını atıldı. Yeni normale ne kadar uyum sağlanabildiğini görmek ise hiç zor değil.

AVM sevdası ne kural ne tedbir tanıyor

Dört aşamalı normale dönüş planı kapsamında AVM, berber, kuaför ve güzellik merkezlerinin yanı sıra, bazı illerde tarihi çarşılar da kapılarını açtı. Günler öncesinden yapılan uyarılara rağmen özellikle büyük şehirler tedbirlere uyum sağlama noktasında tam anlamıyla sınıfta kaldı. Salgının psikolojik etkiler yaratacağı ve insanların salgından sonra bile sosyal hayata mesafeli duracağı ifade edilirken, ortaya çıkan görüntüler salgın öncesini aratmayacak türdendi. Ne sosyal mesafe umursandı ne de evde kal çağrılarına kulak asıldı. Metrelerce uzunluktaki kuyrukları bekleyenlerin ortaya koydukları sebeplerin ne kadar yaşamsal ihtiyaçlar olduğuna da hiç şüphe yok(!)

Vicdan sahibi olmak hayat kurtarır

Bu birimizin değil hepimizin içinde bulunduğu bir süreç. Ancak vatandaşların belli bir kısmı evde kalmayı ve tedbirlere uymayı kendine bir sorumluluk biliyorken, hala toplumun önemli bir kısmı kurallara uyum sağlanmanın bilincine erişebilmiş değil. Sorun tam da burada başlıyor. Bu kurallara uymayı vicdani bir görev olarak görememekte... Binlerce sağlık çalışanı aylardır büyük bir mücadele içinde evlerine gidemiyor, çocuklarını göremiyor, insanüstü bir çabayla çalışıyorlar. Niçin? Sıkılanlar ilk fırsatta kendilerini dışarıya atsın diye mi? Parkları, bahçeleri, sokakları dolduralım diye mi? Ya da sudan sebepten bahanelerle AVM gezmeye gidelim diye mi? Hayır. Şunu artık anlamak gerek: Biz hayatta kalalım diye mücadele eden insanlara olan sevgimizi ve desteğimizi yalnızca çıkıp balkonlardan alkışlayarak gösteremeyiz. Onlara yardım edebilmek ve yanlarında olabilmek için yapacağımız tek şey, evde kalmak.

Virüsle mücadelenin pek çok yolu ve yöntemi var. Dezenfektan, maske ve kolonyadan öte bir şey var ki, o da duyarlılık. Zira birilerinin boş vermişliğinin bedelini onlarca insanın ödeyebileceği gerçeğiyle artık yüzleşmemiz ve bunu yaşamlarımızın merkezine oturtmayı öğrenmemiz gerekiyor.

Çünkü her birimiz yaşamayı hak ediyoruz.