Hep birlikte mücadele edeceğiz

Son söyleyeceğimi en başta yazayım.

Orman yangınları üzerinden, bu ülkede bir Türk-Kürt gerilimi (hatta çatışması) yaratılmasına izin vermeyeceğiz. Alevlerin sardığı bölgelerde yayılan ‘tehlikeli tevatürler’e itibar etmeyeceğiz.

Bir yandan canını, diğer taraftan malını kurtarmaya çalışan insanları, yalanlarla tahrik etmeye çalışanların oyununa gelmeyeceğiz. Bazılarının bilinçli şekilde yaydığı dedikodular, zaten canı burnunda olan çoğunluğun sinir uçlarına ister istemez dokunuyor.

Manavgat’tan, Bordum’dan, Marmaris’ten konuştuğum birçok insan aynı tehlikenin varlığına işaret ediyor günlerdir. Sosyal medya yangına körükle gidenlerle dolu. İnsanları galeyana getirmeye çalışan sahte hesaplara karşı hepimiz uyanık olmak zorundayız. Sadece alevlerle değil, bu durumla da hep birlikte mücadele edeceğiz.

Bu tehlikeli havayı aklıselim ile dağıtacağız. Sakin kalarak ve hep birlikte hareket ederek aşmak zorundayız bu kritik günleri. Ve bunu başaracağız.

Yangınlarda, özellikle havadan müdahalede yaşanan gecikme, eksiklik ve yetersizlikler gündemin ilk maddesi.

Türk Hava Kurumu’nun (THK) içine düşürüldüğü durum, ayrıca tartışılması ve çözülmesi gereken bir başlık. Devletin ilgili birimleri ve sorumlu makamlardaki yöneticiler eşgüdümü sağlayıp süreci daha güçlü ve etkili biçimde yönetmek zorunda. Kriz yönetimlerinde koordinasyonun önemi malum. Bununla birlikte, topluma tek merkezden, sağlıklı, düzenli, güvenilir bilgi verilmesi şart. Aksi halde sosyal medyada körüklenen ‘kirli bilgi bombardımanı’nın yaratacağı vahim sonuçlar hepimizin canını yakacak.

BİR MESAJ VE BİR TWEET

AK Parti İstanbul İl Başkanlığı’nın resmi hesabından önceki gece, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik şöyle bir tweet atıldı:

“Katarlı itfaiyeciler Türkiye’de sınavsız yangın söndürecekmiş @kilicdarogluk.” İktidar partisinin İstanbul İl Başkanlığı, Katar’dan yangınlarda görev yapmak üzere arama kurtarma ekibi geldiği haberini alıntılayarak, bir süre önce ‘Tıp fakültelerine Katarlı öğrencilerin sınavsız alınacağı’ iddiasında bulunan Kılıçdaroğlu’na böyle alaycı bir gönderme yaptı. Gelen tepkiler üzerine, o tweet kısa bir süre sonra silindi.

Oysa bu durum hiç yaşanmayabilirdi.

Silinen o mesajdan bir önceki tweette, bizzat AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe’nin şu sözlerini dinleyen biri o tweeti atmaz, kurumu da bu duruma düşürmezdi.

Bakın ne diyordu Kabaktepe:

“Biz, dışlayıcı dili, ötekileştirici dili, düşmanlaştırıcı dili sevmiyoruz. Biz diyoruz ki; parti içinde de, parti dışında da, insanlarımızla ya da partililerimizle, ya da tüm vatandaşlarımızla aynileşmek zorunda değiliz ama aynı yolda birlikte yürüyebiliriz. Bunun için aynı olmak zorunda değiliz. Benzeşmek zorunda da değiliz ama birlikte yürümeyi başarabiliriz. Şimdi, temel yaklaşımımız bu. kendi içimizde de, tüm vatandaşlarımızla da Farlılıklar içerisinde, farklılıkları koruyarak hareket edebiliriz.”