Murat Çelik İkinci yüzyıla girerken
HABERİ PAYLAŞ

İkinci yüzyıla girerken

Tarih 15 Ekim 1927… Yani 96 sene evvel. Türkiye Cumhuriyeti henüz 4’üncü yaşına basmak üzere. Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal aynı zamanda Cumhuriyet Halk Fırkası’nın da Umumi Reisi. Yani bugünkü Cumhuriyet Halk Partisi’nin… Mustafa Kemal, partinin İkinci Büyük Kongresi’nde Büyük Nutuk’u meydana getiren, tam 5 gün süren o tarihi konuşmasını yapıyor. 15 Ekim 1927’de başlayan konuşma, dolayısıyla da Nutuk, 20 Ekim 1927’de, bugüne ‘Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’ olarak gelen şu çarpıcı bölüm ile son buluyor:

Haberin Devamı

İkinci yüzyıla girerken

“Ey Türk gençliği ! Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk Cumhuriyeti’ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dâhilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin. Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakruzaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir. Ey Türk istikbalinin evladı ! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.”

İkinci yüzyıla girerken

ERKEN UYARI

Hepimize ilk ve ortaöğretim yıllarında okutulan, ezberletilen ‘Gençliğe Hitabe’ öyle sıradan bir metin değildir. Bugün 100 yaşını dolduran Türkiye Cumhuriyeti daha 4 yıllık bir devletken, bizzat kurucusu tarafından verilen bir ‘alarm’dır bu metin. Bir ‘erken uyarı’ metnidir ‘Gençliğe Hitabe’. Silah arkadaşları ve milletiyle birlikte dönemin emperyalist devletlerine karşı verdiği savaşı kazanan, dünyayı dize getiren Gazi Mustafa Kemal’in ulusuna bıraktığı ‘miras’tır. Dikkat edin; dışarıda savaşta yendiği yabancı devletleri, içerideyse milletini en iyi tanıyan kişi, henüz devrimlerini hayata geçirmeden yapıyor bu uyarıları. Gençliğe Hitabe’nin okunduğu 1927’ye kadar; İstiklal Harbi kazanılmış, saltanat kaldırılmış, Ankara başkent yapılmış, Cumhuriyet ilan edilmiş ve hilâfet kaldırılmış. Bu sürecin sonunda gelen tespite bakar mısınız? Ne diyor Mustafa Kemal? “İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dâhilî ve haricî bedhahların (başkasının kötülüğünü isteyen, kötü yürekli) olacaktır.”

Haberin Devamı

TARİHİ ÖNGÖRÜ

‘Gençliğe Hitabe’ dünya tarihine geçmiş bir devlet adamının tarihi öngörü metnidir. Mustafa Kemal’in geleceği okumasıdır. Gazi; gelecekteki tehlikeleri, tehditleri sıralamakla kalmamış, bunlara karşı uyanık olunması gerektiğini anlatıp yapılması gerekenleri de anlatmış 96 yıl önce. Peki o günden bugüne biz ne yapmışız? Bizden önceki nesiller, biz… Ne kadar dinlemişiz bu sözleri? Maalesef 96 sene sonra geldiğimiz noktaya bakınca, anlaşılıyor ki biz bu metni kuru kuruya okumuş, okutmuşuz hep. Şiir gibi ezberlemiş, ezberletmişiz sadece. Yeri geldiğinde atıfta bulunup Atatürk’ün ilkelerine bağlı olduğumuzu söylemişiz. Ama o kadar. Söylemek güzel de ya icraat? Uygulama?.. Önümüzde duran soru şudur: Bugün 100’üncü yaşını kutlayan Türkiye Cumhuriyeti’nde, ‘dahili’ ve ‘harici’ Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlarının çatlak sesleri nasıl bu kadar güçlü çıkabiliyor? Dışarıda, emperyalist dünya kılık değiştirmiş şekilde yerinde duruyor. Ama bir asır önceki gibi askeriyle, silahıyla cephede, karşımızda değil perde gerisinde. Artık uzaktan kumandanın başında. Gizli saklı… Maşalarını kullanıyor, piyonlarını yönetiyor. İçerideyse başka başka saiklerle Atatürk ve Cumhuriyeti’nden hazzetmeyenler var. Gerekçeleri farklı ama hedefleri, nefretleri ortak. Cumhuriyeti kurarak bu millete özgürlük, insan hakları, fikir hürriyeti gibi medeniyet değerlerini armağan eden o insanı; işte tam da bu imkanları istismar ederek saldıranlardan söz ediyorum. Aynen ‘Gençliğe Hitabe’sinde öngördüğü gibi…

Haberin Devamı

İkinci yüzyıla girerken

ÜMİT VAR

Şimdi önümüzde ‘ikinci yüzyıl’ var. İlkinde yaptığımız hatalardan ders alıp onları telafi edebilecek, eksikleri tamamlayabileceğimiz yıllar. 200’üncü yılını kutlayabilmek için kıymetini bilmemiz gereken Cumhuriyet’e hakkıyla sahip çıkacağımız on yıllar… Reçete de elimizde aslında. Atatürk’ün mirası ve Cumhuriyet değerleri. Okumak, anlamak, uygulamak isteyene tabii… Atam boşuna dememiş “Bütün ümidim gençliktedir” diye. “Ey yükselen yeni nesil, istikbal sizindir. Cumhuriyet’i biz kurduk, O’nu yükseltecek ve sürdürecek sizlersiniz” diye. Hepimizin 100’üncü doğum günü kutlu olsun. Yaşasın bağımsız Türkiye Cumhuriyeti !

Sıradaki haber yükleniyor...
holder