Teknolojik çöp evlerimiz

Evler, birer teknoloji çöplüğüne dönmüş durumda. Hanedeki her yetişkinin -en az- bir cep telefonu var. Hatta kimi evde 12-13, kiminde 15-16 yaşındaki çocukların da birer akıllı telefonu... Masa üstü veya diz üstü bilgisayarlar, tabletler, video oyun konsolları vb çeşit çeşit teknolojik/elektronik cihazlar... Hepsinin ayrı şarj cihazları…

Kablo ya da kafa kısımları kısa sürede arızalanan, iş görmemeye başlayan şarj aletleri. Yedek bataryalar, harici sabit diskler, flash bellekler, power bank adı verilen taşınabilir şarj üniteleri… Ortak özellikleri çok çabuk bozuluyor olmaları.

Hepsi ithal, dolayısıyla pahalı malzemeler. Kullanmasanız olmuyor. Bu devirde ihtiyaç. Eskisini satıp üzerine biraz daha para ekleyip yenisini öyle alayım deseniz, o da zor artık. Kullanılmış eski model ürünler, ikinci el piyasasında eskisi kadar iyi para etmiyor şimdilerde. Durum böyle olunca da, dediğim gibi, her ev bir teknoloji çöplüğüne dönüşüyor.

Plastik ve batarya ağırlıklı bu çöplüğün aslında tavizsiz bir geri dönüşüm sistemine ihtiyacı var ama ne kadarı doğru adrese ulaşıyor pek emin değilim. Bu konuda tüketici bilinci kadar, ilgili kurumların sistemli bir çalışma yapıp insanları yönlendirmesi gerekiyor. Elbette yapılanlar var ama çok yetersiz. Daha iyisi, daha fazlası, daha sistematiği gerekiyor.

YATIRIM ALANLARI

Parası olan neye yatırım yapıyor? Geçenlerde kalabalık bir grupta gündemdeki soru buydu. Birikimleri değerlendirmenin en akılcı yolu hangisi? En kârlı yatırım araçlarının gayrimenkul ve otomobil olduğunda herkes hemfikirdi. “Her ikisinde de piyasa anormal yükseldi. Bu seviyelerden hâlâ gayrimenkul ya da otomobil alınır mı?” diye bir soru attım ortaya. Çoğunluk “Hâlâ alınır” dedi. Özellikle de arsa. Hatta tarla bile. Otomobil ise eğer bulabilirseniz…

Birkaç kişi itiraz etti. “Bu fiyatlara toprak da alınmaz, ev ya da araba da” diyen bu gruptakiler, nakitte kalmaktan yana olanlardı. “Tabii dövizde” dediler. Ya da kur korumalı TL mevduat hesabında. Bir kişi “Yabancı fonlar” dedi. İyi bir yatırım danışmanıyla çalışıp yüksek getirili fonlardan bulunabileceğini söyledi. Bir kişi “Borsa İstanbul’da sağlam kağıtlar”dan yanaydı. Borsadaki şirketlerin dolar bazında hâlâ çok ucuz olduğunu anlattı.

Bir kişinin yatırım tercihi de tablo, heykel gibi sanat eserleriydi. “Güvenilir müzayede evleri ve sanat galerilerinden kıymetli eserler alabilirsiniz. Fiyatlar hızla yükseliyor ve daha da yükselecek” dedi. Konuşan herkes gülerek “YTD” diye bitirdi sözlerini. “Yatırım Tavsiyesi Değildir” cümlesinin kısaltmasıyla yani. Özetle, ‘parası olan’a yatırım seçeneği çok. Yatırım yapacak birikimi olana...